Clear your head traduction Turc
269 traduction parallèle
The sea air will clear your head.
Deniz havası kafanı boşaltır.
You oughtta try it, it might clear your head.
Belki zihnin de temizlenir.
Well. the roots look very like horseradish, but it'll do more than clear your head.
Örneğin, kurtboğan otu kullandın mı hiç? Kurtboğan mı?
Let me clear your head up for you.
Kafanızı berrak bir hale getireyim.
Clear your head.
Kfandakileri boşalt.
Clear your head, take an extended vacation.
Kafanı boşalt, uzun bir seyahate çık.
Well, let me tell you something that's gonna clear your head right up.
Pekala, kafanı anında temizleyecek bir şey söyleyeyim kardeşim.
Clear your head.
Kafanı boşalt.
Get up! Come on! Tie him up and clear your head.
Benzer bir sol çengel sonunda ilk raundda nakavt olmuştu.
Clear your head, nice and easy.
Kafanı boşalt. Sakince fırlat.
Clear your head?
Zihnini boşalt. - Yapamam.
Why don't you take a study break, clear your head.
Neden biraz ara verip kafanı boşaltmıyorsun?
A little fire from a Bailey ought to clear your head.
Bailey biraz ateş açsın hiçbir şeyciğin kalmaz.
Maybe a conversation with him will clear your head.
Belki onunla bir konuşma kafanın netleşmesini sağlar.
Might clear your head as well.
Zihninizi de temizleyebilir.
Were you trying to clear your head at Jane Tyler's?
Kafanızı Jane Tyler'ın evinde dağıtmaya çalışmış olmayasınız?
So why don't you please go outside, clear your head.
İstersen dışarı çıkıp kafanı toparla.
Maybe the cold water will clear your head. Heinz!
Belki soğuk su aklını başına getirir.
- Clear your head.
- Zihnin açılsın.
Gives you time to clear your head.
İnsanın zihnini boşaltmasını sağlıyor.
"nothing like a change of scenery to clear your head, to ease the burden of a busy schedule."
"Ağır bir iş yükünden sonra kafayı boşaltmak için, mekanı değiştirmek gibisi yoktur."
Clear your head.
Kafanı toplarsın.
Close your eyes, clear your head.
- Gözlerini kapat ve zihnini boşalt.
Owen, if there's gonna be gunplay between you and Isham... there's one thing you've got to get clear in your head.
Owen, Isham ile aranda çatiºma olacaksa... aklinda tutman gereken tek bir ºey var.
Just try keeping your head clear and your eyes open.
Sadece kafanı topla ve gözlerini aç.
I got a nice clear view into your head.
Neredeyse kafanın içi gözüküyor.
- You were clear out of your head
- Aklın başına geldi mi?
- Listen, is your head clear yet?
Eric, ayılabildin mi?
Listen, is your head clear yet?
Eric, ayılabildin mi?
Is your head clear yet? What kind of sound?
- Nasıl bir ses?
They've been banished By a royal decree And your head feels so good When you finally clear it
Yasaklandılar krallık fermanıyla kafan çok dinç oluyor Nihayet silip attığında
Oh, your head feels so good When you finally clear it
Kafan çok dinç oluyor Nihayet silip attığında
There's so much stuff that comes down, you can't keep your head clear.
Kafanı rahat tutamayacağın kadar çok şey çıkar ortaya.
Stand clear and put your hands over your head.
Sakin ol ve ellerini başının üstüne koy.
You gotta stay clear of this static line... or you're gonna get your head tore off.
Sabit çizgide dikkatli olmalısın yoksa kafanı kopartırsın.
- Can you drive? Is your head clear?
- Araba kullanabilir misin?
If this really matters to you, get it clear in your head what you want to say.
Eğer bu sizin için gerçekten önemliyse söylemek istediğinizi kafanızda netleştirin.
If it really matters to you, get it clear in your head what you want to say and say it.
Eğer bu senin için gerçekten önemliyse söylemek istediğini kafanda netleştir.
Clear the lines of men in your head, one at a time, and the king will be left standing alone, like a guy on a street corner.
Kafandaki insan sıralarını temizle, birer birer, ve sokak köşesinde dikilen adam gibi, şah tek başına kalacaktır.
Just the thing to clear your head.
Ayılmanızı sağlayacak tek şey.
I have a clear shot at your head, Mr. Bond.
Kafanıza isabet ettirdim, Bay Bond.
You have to had your head clear...
Aklını başına toplamalısın...
You have to had your head clear...
Aklını toplamamlısın...
And you need to keep your head clear.
Senin zihnini açık tutman gerekiyor.
Ah, cheer up bro, all you need is some clear liquid to get your head straight.
— Hadi biraz neşelen birader. Kafanı toparlaman için gereken tek şey biraz berrak sıvı.
Clear your mind and answer the first thing that comes into your head.
Zihnini boşalt ve aklına ilk gelen şeyi söyle.
You just have to switch chairs, right, or maybe move your head a bit. Or accidentally fall on the floor. And there'll be nothing but clear air between you and intimate sighting number one.
Ve aranızda temiz havadan başka bir şey olmaz.
You do what you gotta do, but if you askin'my advice on how to end it all, put your head in the oven or go the sleeping'pill route. Maybe I'm not making myself clear.
Doğru kişiyi bulmak için çok uzun zamandır bekliyordum.
So if I clear, like, your head area... and then make, like, a little, like, a dirt box.
Kafana da dikkat et. Toparlanıp atla, kutu gibi.
You might want to keep your head clear.
Ayık kalmak isteyebilirsin.
Next time, you must keep your head clear of distractions before your perform.
İçimi ürpertti. Bir dahakine, konserine başlamadan önce zihnini tamamen toparla derim.
clear your mind 34
your head 74
head 675
heads 381
headquarters 78
headline 24
heading 58
headed 299
headache 92
headphones 22
your head 74
head 675
heads 381
headquarters 78
headline 24
heading 58
headed 299
headache 92
headphones 22
headstrong 17
headmaster 111
heads up 574
heading home 29
head of security 36
head to toe 22
head out 16
headed your way 16
heads or tails 61
headlines 18
headmaster 111
heads up 574
heading home 29
head of security 36
head to toe 22
head out 16
headed your way 16
heads or tails 61
headlines 18
head up 61
head shot 21
head down 98
head back 19
headmistress 58
heading out 31
heading south 26
heading north 21
heads down 44
heading east 20
head shot 21
head down 98
head back 19
headmistress 58
heading out 31
heading south 26
heading north 21
heads down 44
heading east 20