Could be fun traduction Turc
608 traduction parallèle
- Could be fun.
- Biraz eğlenelim.
- It could be fun for you too.
- Senin için de eğlenceli olabilir.
But he could be fun.
Ama eğlenceli olabiliyor.
This could be fun.
Zevkli olacak.
I'm going back to staff HQ tomorrow. Look, why don't you come with me? It could be fun.
Halka Açık Yakarak İnfaz 13 Ağustos Cuma Yağışlı Olursa Kapalı Yerde
This weekend could be fun.
Bu hafta sonu eğlenceli olacak.
- It could be fun. No? All right.
- Hem de eğlenceli olur, ha?
Golf could be fun if you could play alone. But it's these genetic defectives that you have to hang around with that makes it such a boring pastime.
Yalnız oynarsanız keyifli olabilir ama taşıdığımız şu genetik bozukluklar yok mu onlar çok sıkıcı bir hale getiriyor.
I don't understand how chores could be fun.
Anlamıyorum, ev işleri nasıl zevkli olabilir?
This could be fun.
Eğlenceli olabilir.
It could be fun.
Çok hoş olabilir.
Could be fun.
Eğlenceli olabilir.
- Could be fun.
- Eğlenceli olabilir.
That could be fun.
Eğlenceli olabilir.
This could be fun.
Bu çok eğlenceli olacak.
A cruise sponsored by Devlin MacGregor that could be fun.
Balo Devlin MacGregor'un sponsorluğunda düzenlendi...
- It could be fun.
- Eğlenceli olacak.
Listen, under other circumstances this could be fun, but I've got a job to do.
Dinle, başka koşullar altında bu eğlenceli olabilirdi ama yapmam gereken bir iş var.
- It could be fun.
- Eğlenceli olabilir.
Who'd have thought learning about religion could be fun?
Din hakkında birşeyler öğrenmenin eğlenceli olabileceğini kim düşünürdü ki?
We won't cry, because it could be fun What I'm trying to do is constantly find those people... find out what makes them the best and bring that...
O insanlara ulaşmaya çalışıp nasıl en iyi...
Think of the possibilities. - Could be fun, huh?
İhtimalleri düşün, gırgırına.
You never know. Could be fun.
Hiç bilmiyorsun.
" Could be fun...
" eğlenceli olabilir...
And Matilda found, to her great surprise that life could be fun.
Ve Matilda, hayatın çok eğlenceli olabileceğini öğrendi.
It would be really fun if we could find an alien that could, you know, send me an email or twitter or whatever, all day long, but the profound question is life or nonlife.
Eğer tüm gün buyunca mail atan, twitterde gezen, Vesaire uzaylılar bulsak Bu gerçekten çok komik olurdu, Ama önemli olan soru hayat olup olmadığı.
You know, Lalage, I never knew that planning a murder could be so much fun.
Bilirsin, Lalage, bir cinayet planlamanın bu kadar eğlenceli olabileceğini hiç bilmezdim.
Yes, this could be rather fun.
Evet, oldukça eğlenceli olabilir.
Yet, if I was married and could come here once or twice a week, it might be fun.
Eger evIi oIsaydm ve buraya hafta bir iki kere geIebiIseydim, egIenceIi oIabiIirdi.
She said how could it be fun for me if she didn't like it?
İstemediğim bir şey nasıl hoşuna gidebilir diye sordu.
I think that could be even more fun, don't you?
Daha hoş olabilir bu, değil mi?
Sounds like it could be a lot of fun.
Çok eğlenceli olacağa benziyor.
Now, before starting the fun, just want to say that we are 100 % interested Canco in you and your people and we're here tonight to promise that our packaging will be the best thing that could happen
Şimdi, eğlenceğe başlamadan önce, sadece şunu söylemek isterim ki sizlerle ve çevrenizdekilerle Canco olarak tamamen ilgiliyiz. ve bu akşam burada söz veririz ki ürünlerimiz Allah'ın var ettiği nehir ve okyanustan beri en iyi ürünler olacaktır.
Nothing could be more fun than beating my mother at cards tonight.
Hiçbir şey annemi bu gece kağıt oyununda yenmekten daha fazla eğlendiremez.
This could be fun.
Bu eğlenceli olacak.
I could snap your neck in a second, but it wouldn't be as much fun.
Boynunu bir anda kırabilirim, ama bu hiç de eğlenceli olmayacaktır.
Since we're all feeling so brave tonight... and Mom won't be home till late... we could have some real scary fun.
Bu gece madem bu kadar cesuruz, hazır annem de geç gelecekken ürkütücü bir eğlence düzenleyebiliriz.
He could be such fun, you know?
Bazen çok eğlenceli olabilirdi.
Oh, what could be more fun than today's trip to the liquor store?
Hayır!
Next time we'll do something more fun. Oh, what could be more fun than today's trip to the liquor store?
baba, bir dahaki sefere daha eğlenceli bir şeyler yapalım oh, bugünkü içki dükkanı ziyaretimizden daha eğlenceli ne olabilirki?
This looks like fun, this looks like fun Could it be I got my wish?
Eğlenceli sanki, eğlenceli sanki Dileğim gerçekleşti mi?
Well, I mean, how much fun could it be?
Hem zaten ne kadar eğlenceli olabilir ki?
Well, this could certainly be fun.
Bu kesinlikle çok eğlenceli olabilir.
I had no idea Canada could be this much fun.
Acaba Kanada'ya göç etmek daha mı iyi olurdu bilmiyorum.
Could be kind of fun.
Eğlenceli olabilir.
What could be more fun than this?
Bundan daha eğlenceli ne olabilir ki?
When she was feelin'good, she could be a lot of fun.
Kendini iyi hissettiği zaman çok eğlenceliydi.
It could be fun. Okay.
Tamam.
Whoever thought being them could be so much fun?
Onlar gibi davranmanın bu kadar eğlenceli olacağını kim tahmin ederdi?
Could be more fun the second time around.
İkinci seferi daha eğlenceli olabilir.
I didn't know that playing hookey could be so much fun.
İşi asmanın bu kadar eğlenceli olacağını bilmezdim.
could be more 16
could be worse 129
could be 753
could be better 30
could be anything 68
could be anywhere 25
could be a trap 19
could be anyone 27
could be nothing 25
could be anybody 19
could be worse 129
could be 753
could be better 30
could be anything 68
could be anywhere 25
could be a trap 19
could be anyone 27
could be nothing 25
could be anybody 19
could be a coincidence 22
funny 1968
funeral 54
fund 31
funk 50
funky 44
fung 21
fungus 39
funny girl 23
fun fact 65
funny 1968
funeral 54
fund 31
funk 50
funky 44
fung 21
fungus 39
funny girl 23
fun fact 65