Dance for me traduction Turc
405 traduction parallèle
Mignette, do you think you could learn to do that dance for me?
Mignette, benim için böyle dans etmeyi öğrenebilir misin?
Tell her to save the first dance for me.
İIk dansı benim için idare etmesini söyle.
- Save the first dance for me, will you?
- İlk dansı bana ayır, olur mu?
I want you to dance for me.
Benim için dans etmeni istiyorum.
Your mother, Marie, used to dance for me on evenings like these when it was quiet and still and the room was moonlit.
Annen, Marie, eskiden akşamları benim için dans ederdi her yer sessizleşmişken ve odaya hala ay ışığı doluyorken.
Dance for me.
Benim için dans et.
Then dance for me.
O halde benim için dans edin.
This isn't a dance for me. I'm too old.
Ben bu işler için oldukça yaşlıyım artık.
Save the last dance for me.
Son dansı benim için ayırın.
- Will you dance for me?
- Benim için dans eder misin?
You shall dance for me!
Marcella, benim için dans edeceksin.
- Oh, dance for me.
- Ah, dans et bana!
- Dance for me, Antonio.
- Benim için, Antonio.
Dance for me.
Dans et!
The field hands would like to dance for you. Dance for me?
- Irgatların sizin için dans etmelerini ister misiniz?
Dance for me now.
Şimdi benim için dans et.
Gator, dance for me.
Gator, benim için dans et.
Would you dance for me sometime?
- Bir ara benim için dans eder misin?
I will find peace only when you dance for me.
Benim için dans ne zaman ve sadece huzur bulmak.
Take me home right now and dance for me.
Beni hemen eve götür Ve benim için dans et.
Well, that's all right for you but I ain't craving any hall-rooms with some song-and-dance guy who expects me to cook his meals over a gas-jet listen to a lot of smart wisecracks and bum songs.
Fakat ben gösteri salonlarında dans edip şarkı söyleyen benden yemek yapmamı, esprilerine katlanmamı bekleyen ve durmadan şarkı mırıldanan bir adama hiç de meraklı değilim.
What fun do you think it is for me to sit all night watching you two dance?
Sence bütün gece ikinizin dans edişini izlememin ne eğlencesi olabilir?
While the boys are mobilizing, how about a dance for you and me?
Çocuklar hazırlanırken, bir dansa ne dersin?
They are waiting for me to dance. I don't want them to see you dance.
Sen dans ederken onların izlemesini istemiyorum.
She was so polite and nice, quiet and pretty, it made me scared to ask her for a dance.
Öyle tatlı, öyle güzel, öyle saygılıydı ki dansa kaldırmaya korktum.
Mitch Talbin's booked a tour of dance halls for me.
Mitch Talbin bana dans salonlarında turne ayarladı.
- And, sergeant major will you please claim me for a dance? - With the greatest of pleasure, ma'am.
- Başçavuş beni dansa davet eder misiniz?
He wants me to dance for him.
Onun için dans etmemi istiyor.
Danny hasn't even asked me for a dance.
Danny bana bir dans bile teklif etmedi.
Well, Mily wasn't waiting for me at the prison gates... but I traced her down to Juan-les-Pins... to a nightclub where she was doing a bubble dance.
Mily hapisten çıkacağım diye beni beklemiyordu... fakat Juan-les-Pins'in aşağı taraflarında izine rastladım. Bir gece kulübünde erotik danslar yapıyordu.
Her Majesty has sent me to ask you for the next dance.
Majesteleri bu dansı sizden istemek için beni gönderdi.
Be a little late for me to turn into a song-and-dance man.
Şarkı söyleyip dans eden bir insan olmam için biraz geç.
It's for the dance that Mike is maybe going to ask me to on the 12th.
Ayın 12'sindeki, Mike'ın beni belki davet edeceği dans için olabilir.
I'd like to ask your wife to dance, but she doesn't have eyes for me.
Eşinizle dans etmek isterdim ama beni görmüyor bile.
You also invited me for a dance, only to provoke him.
Sırf şuan da değil. Onu kışkırtmak için beni dansa kaldırırken de.
- The first dance is for me.
İlk dans benim.
Put up for me a variety show, with some dancing, singing, apache dance, - something in that vein.
Bir varyete gösterisi ayarla, biraz dans, şarkı, apaçi dansı, ruhsal duruma göre bir şeyler.
The prince asked me for every dance.
Prens benden her dansı rica etti.
You waiting'for me to ask you to dance?
Seni dansa kaldırmamı mı bekliyorsun?
Dance it for me.
Benim için dans et.
You dance for me!
Haydi.
Your father kissed me for the very first time on that dance floor.
Baban beni ilk defa o dans pistinde öpmüştü.
- Well, you're not gonna dance with me. - That's for sure.
- Şey, benimle dans etmeyeceksin.
But they will never let me dance for myself here.
Burada, kendim için dans etmeme asla izin vermeyecekler.
Mind Cyril for me while I dance with this charming young lady.
Ben bu hoş bayanla dans ederken, Cyril'e göz kulak oluver.
He'd wait for me outside the dance hall at 2 : 00 in the morning.
Sabahın 2 sinde beni Dans salonunun önünde beklerdi.
Dance once more for me OK?
Bir kez daha benim için dans et, tamam mı?
Kelly, thanks for coming to the dance with me.
Baloya benimle geldiğin için teşekkür ederim, Kelly.
He'd wait for me outside the dance hall at 2 : 00 in the morning.
Beni, gecenin ikisinde, dans salonunun dışında beklerdi.
For the senior dance, what if we made a big sign that says "Don't Tread On Me"?
Mezuniyet dansı için, "Üstüme Basmayın" afişi assak?
How hard do you think it's been for me..... to get you to dance with me in the first place?
Sence en başta seni benimle dans etmeye ikna etmek benim için ne kadar zordu?