Didn't we traduction Turc
30,440 traduction parallèle
I didn't know we'd get lost. I was just trying to buy more time.
Kaybolacağımızı beklemiyordum, sadece zaman kazanmaya çalıştım.
- And we got to stop at the toilet paper store, I haven't forgotten you didn't wipe your ass, you cuck.
- Bir de tuvalet kağıdı dükkânına uğramamız lazım hâlâ kıçını silmediğini unuttum sanma, boynuzlu herif seni.
Paul was like, "Oh, honey, we don't need one." But uh-uh, I didn't fall for that shit.
- Evet, Paul gerek yok falan dedi ama ben yutmadım tabii ki numarayı.
We didn't solve anything.
Hiçbir şeyi çözmedik.
We know about the allegations, and we know it didn't get to court.
Suçlamaların ne olduğunu ve davaya gitmediklerini biliyoruz.
But as his brothers, it's important that we honour him and remember him, and above all, make sure he didn't die in vain.
Ama kardeşleri olarak önemli olan şey onu onurlandırmamız ve daima hatırlamamızdır. Ama her şeyden öte boş yere ölmediğinden emin olmalıyız.
We got caught in the crossfire, because you shorted Tino and his cut, didn't you?
Çapraz ateşte kaldık, çünkü Tino'nun payını düşürdün değil mi?
We didn't have an empty seat in those days.
O günlerde boş bir sıramız bile olmazdı.
- We didn't see who did it.
- Kimin yaptığını biz görmedik.
How do we prove she didn't lose control of the plane if she can't even remember what happened?
Kendisi bile ne olduğunu hatırlamazken onun uçağın kontrolünü katbetmediğini nasıl ispatlayacağız?
We didn't talk, there was only music!
Konuşmadık, sadece müzik vardı!
When we didn't hear any news about a ransom, we started to think maybe a serial killer.
Fidye haberi gelmeyince seri katil olduğunu düşünmeye başladık.
They're her undoing. We wanted to speak to you'cause we didn't find any physical evidence in Great Kills Park.
Sizinle konuşmak istedik, çünkü Great Kills Park'ta hiç bir fiziksel kanıt bulamadık.
Even if we didn't, we're broke.
Hem birbirimiz sevmeseydik bile, beş paramız yok.
Didn't have time for him tonight, but let's see if we can get him back next week when Amanda Peet will be here with stand-up Dom Irrera.
Bu gecelik ona vakit kalmadı, ama yapabilirsek size onu haftaya geri getireceğiz. Amanda Peet ve stand-up'çı Dom Irrera ile gelecek hafta burada olacak.
The next day, I went to her house, but we didn't do anything because neither of us had a condom.
Ertesi gün evine gittim ama bir sey yapmadik çünkü ikimizde de prezervatif yoktu.
We didn't want to scare you, but I think we... we both know we were wrong to do that.
Biz seni korkutmak istemedik, ancak bence biz... hepimiz bu yaptığımızın yanlış olduğunu biliyoruz.
Here's to hoping it didn't work so well we can't bring him back.
Şimdi dua edelim de onu geri getirme planımız işe yarasın.
But we live in a time in which we're called upon to serve in ways we didn't anticipate.
Ama ummadığımız bir şekilde hizmete çağrıldığımız bir dönemdeyiz.
Hey, we didn't see this part before.
Bu bölümü daha önce görmedik.
Preferably ones we can get before someone else gets them, because you didn't call, even though you said you would?
Tercihen, arayacağını söylemene rağmen aramadığın için başkası almadan alabileceğimiz evlerden.
We didn't. Sheldon did.
Biz değil Sheldon anlaştı.
I thought we didn't take special orders anymore since we opened the dessert bar.
İşte ben bu yüzden kızlara yüzük filan vermiyorum.
- We didn't do anything!
- Hiçbir şey yapmadık!
My family belonged to the category of the nomads, because we didn't have enough money to ensure the stability enjoyed by the natives.
Benim ailem göçebe kategorisindeydi. Yerlilerinki gibi bir istikrarı sağlayacak paramız yoktu.
No, we didn't get it, did we?
Mesajını almadık, almış mıydık?
When we didn't have the medical facilities, - we went to the CDC.
Tıbbi ekipman ihtiyacımızda HKM'ye gittik.
We didn't find any explosives.
Patlayıcı falan bulamadık.
Well, we didn't see you last night, we're not gonna see you today, so we thought we could have breakfast together.
Dün gece görüşemedik, bugün de görüşemeyeceğiz. O yüzden kahvaltıyı birlikte yapalım dedik.
Didn't we already go through this?
Daha önceden bunu konuşmamış mıydık?
Well, after we didn't hear back, we went to her apartment.
Haber alamayınca dairesine gittik.
We didn't know that then.
O zamanlar bunu bilmiyorduk.
So we fought and I told him I didn't need his help, and...
Kavga ettik ve yardımına ihtiyacım olmadığını söyledim ve...
She told me to figure it out and that if we didn't give over our hearts within 12 hours, she would use it on the whole town.
Onun ne olduğunu çözmemi ve 12 saat içinde kalplerimizi teslim etmezsek tüm kasaba üzerinde onu kullanacağını söyledi.
I didn't think we'd break so soon.
Bu kadar erken mola vermemiz gerekeceğini düşünmemiştim.
We didn't think that was a good idea.
Bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmedik.
The school buses are blocking the camera, so we didn't catch Daniel leaving.
Okul otobüsleri kamerayı kapatıyor dolayısıyla Daniel'in çıkışını göremedik.
Yeah, I feel like... I just wanted you to know from me that I'm really sorry that you didn't feel like we were including you.
Sadece seni dahil etmedigimizi hissettigin için çok üzgün oldugumu bizzat söylemek istedim.
Didn't we see, like, My Best Friend's Wedding in this one? - You remember that?
- Hatirliyor musun?
- No. No, we didn't miss out on anything.
- Hiçbir seyi kaçirmadik.
- We didn't know the girl.
- Kizi tanimiyorduk.
But I... I would be lying if I didn't say I... [stutters] We've all imagined the company growing larger, and bigger,
Ama doğrusunu söylemek gerekirse hepimiz şirketin büyüyüp daha önemli hâle gelmesini hayal etmiştik.
This so-called evidence... he claimed His Royal Highness was shot by the Nazis... and we knew that to be false, and we didn't take the bait.
Kraliyet Majesteleri'nin... Naziler tarafından vurulduğunu iddia eden... sözde kanıtların yanlış olduğunu biliyorduk, ve biz yemi yutmadık.
We didn't talk about her.
Bekle. Onun hakkında konuşmadık.
You didn't like any of the women we met yesterday?
Dün görüştüğümüz hiçbir kadından hoşlanmadın mı?
We didn't do anything illegal.
- Yasal olmayan hiçbir şey yapmadık.
- We're not ready yet,'cause I got to do something that you didn't know I was about to do.
- Henüz hazır değiliz çünkü bilmediğinizi yapmak üzere olduğum şeyi yapacağım.
So, you didn't know that we know about your other family?
Diğer ailenden haberimiz yok mu sanıyordun?
You didn't think everywhere you went we wouldn't come after you?
Gittiğin her yere peşinden gelemeyeceğimizi sandın?
We didn't get Agnes.
Agnes'i bulamadık.
We didn't mean for this to happen.
Biz bunun olmasını istemedik. Bunu biliyorsun.
well 438053
welcome 4679
welcome to hell 49
we need you 478
we are going 52
week 129
weekly 26
west 535
wednesday 345
weeks 936
welcome 4679
welcome to hell 49
we need you 478
we are going 52
week 129
weekly 26
west 535
wednesday 345
weeks 936