Don't forget traduction Turc
12,271 traduction parallèle
- Don't forget we have a BOD phone call at 11 : 30, and then lunch with the Apex Radio guys.
11 : 30'da telefon görüşmesi ve Apex Radyo ile öğle yemeği olduğunu unutma.
And I'm still your mother, don't you ever forget that.
Ve bende hâlâ annenizim, sakın unutayım demeyin.
Don't forget to be gay.
Gey olmayı unutma.
♪ Don't, don't, don't, don't ♪ ♪ Don't you forget about me ♪
# Unutma, unutma, unutma Beni unutma #
Oh, and don't forget to mention your dead dad.
Ölü babandan bahsetmeyi de unutma.
Don't forget the recycling.
Geri dönüşümü unutma.
Put it on a T-shirt so you don't forget.
Tişörtüne yaz ki unutmayasın.
Okay, don't forget, your father is gonna pick you up after- -
Şimdi, unutma okuldan sonra seni baban alacak... Elsa, tatlım ne oldu?
Don't forget your comms.
İletişim aygıtlarınızı almayı unutmayın.
Don't you forget it!
Bunu sakın unutma.
Don't forget that, either.
Sen de bunu unutma.
Lily, don't forget to give Stella lots of belly rubs.
Lily, Stella'nın göbeğini bol bol okşamayı unutma sakın.
I don't think Stella is ever going to forget how much you love her, no matter how much time she needs to stay with Mitch and Cam.
Bence Stella onu ne kadar sevdiğini asla unutmayacaktır. Mitch ve Cam'le ne kadar zaman kalması gerekirse gereksin.
Don't forget the garlic bread.
Sarımsaklı ekmeği unutma.
I mean, well, I hope you don't forget about me completely.
Umarım beni aklından silmezsin.
Just want to make sure you don't forget about us and become a Beefsweeper.
Senden şunu istiyorum, sakın bizi unutma ve bir İngiliz askeri ol.
And don't forget... we have to hand in your form for university tomorrow.
Ve unutma... Üniversite formunu yarın teslim etmek zorundayız.
Don't forget, we got our special mid-day entertainment starting in about an hour.
Unutmayın, bir saat sonra özel öğlen eğlencemiz başlayacak.
So why don't you just forget this whole thing and we can all go and enjoy our evenings?
Bütün bu olayı unutsanız da hepimiz akşamımızın tadını çıkarsak.
Don't forget the case of Ki Ho Sang from 13 years ago.
13 yıl önceki Ki Ho Sang olayını unutmayın.
Don't forget, I've got a staff meeting.
Biliyorsun, bugün okulda toplantımız var.
Don't forget what you said.
Bu lafınızı unutmayın.
Don't forget... I was number 12.
Unutma, ben de 12. sıradaydım.
If you guys don't have sex again this year then forget about being monsters, you'll turn into one of those dirty politicians.
Bu yıl da yine seks yapamazsanız canavar olmayı bir kenara bırakın o pis politikacılardan birine döneceksiniz.
Don't forget to buy your Go Fighting Owls T-shirts.
Go Fighting Owls takımı, tişörtlerini almayı unutmayın.
It's the risk of working at a company like this, but don't forget that the upside is also so much greater.
Böyle bir şirkette çalışmanın riskli yanı budur. Unutmayın, avantajları çok daha fazla olacak.
Uh, don't forget, Chief, you're also entitled to paternity leave.
Babalık iznini de unutma, şef.
"Don't forget to bring" the cat files tomorrow. "
"Yarın kedilerin dosyalarını getirmeyi unutma!"
"Don't forget, we need a cat trainer."
"Unutma, kedi eğiticisine ihtiyacımız var."
I mean, I realize you don't have to answer me, but don't forget I helped you into this world, okay?
Bana cevap vermek zorunda olmadığının farkındayım. Ama şunu unutma ki seni bu dünyayla ben tanıştırdım, tamam mı?
And... and don't forget, you're not just eating for one.
Ayrıca unutma. Tek kişilik yemiyorsun.
Alright, but don't forget.
Tamam, ama unutma.
Don't forget to tell her her arraignment's at 9 : 00 a.m. tomorrow morning.
Ama yarın sabah 09 : 00'da mahkemeye cagrıldıgını soylemeyi unutma.
But remember, don't ever forget the obvious,'cause those clues will lead you where you need to be.
Ama unutma, aşikar olanları hatırla çünkü tüm bu ipuçları seni olman gereken yere götürecektir.
What don't you forget about it? Give it up.
Neden bunu unutup vazgeçmiyorsunuz?
Don't ever forget it.
Bunu sakın unutma.
Oh, and don't forget the chasing'knife.
Kovalama bıçağını unutmayın.
Don't forget. You're always lovely.
Şunu unutma, senin her halin güzel.
Don't forget, it's a conservative newspaper.
- Unutma adamlar muhafazakar.
Don't forget to put your bowl in the sink.
Kaseni lavaboya koymayı unuttun.
Well, don't forget your jacket.
Hırkanı almayı unutma.
Hey. Don't forget to leave our numbers on the fridge.
Buzdolabının üstüne numaralarımızı yazmayı unutma.
Don't forget to drop Joe at Mitch and Cam's later.
Joe'yu Mitch'le Cam'lere bırakmayı unutma.
Ay, and don't forget that Phil is gonna be meeting you at Mitch and Cam's to help you bring Lily's Princess castle here.
Unutma, Phil'le Mitch'lerde buluşacaksınız. Lily'nin prenses şatosunu buraya getirmene yardım edecek.
Mike, don't forget your cane.
Mike bastonunu unutma.
Oh, that reminds me... don't forget to pick a vegetarian option for Daniel, okay?
Oh, Hatırladımda... Daniel için vejeteryan yemekleride seç, tamam mı?
I don't forget a compliment.
Hiçbir iltifatı unutmam.
I don't have to protect you. Forget about me! Go!
Ailenin ve ülkenin seni terk ettiği gibi her şeyi ardında bırak ve ortadan kaybol.
And don't forget about the dolphins.
- Yunusları da unutma. - Doğru.
- And a gent, don't forget.
- Bir de bay var, unutma.
And don't forget I overlooked the fact that you're a deserter.
Ama kanun kaçağı olduğunu unuttuğumuzu sakın umma.
don't forget me 61
don't forget it 61
don't forget to breathe 22
don't forget about me 20
don't forget this 41
don't forget that 155
don't forget to write 25
don't forget us 19
forget it 5039
forget 166
don't forget it 61
don't forget to breathe 22
don't forget about me 20
don't forget this 41
don't forget that 155
don't forget to write 25
don't forget us 19
forget it 5039
forget 166
forget about me 81
forget the past 17
forget about it 616
forget you 48
forget me 49
forget it then 17
forget the money 18
forget everything 26
forget about that 73
forget all that 30
forget the past 17
forget about it 616
forget you 48
forget me 49
forget it then 17
forget the money 18
forget everything 26
forget about that 73
forget all that 30