English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ D ] / Don't understand

Don't understand traduction Turc

38,550 traduction parallèle
- I don't quite understand - -
Çok isterim çünkü pek anlayamadım...
- No, you don't understand.
- Evet. - Hayır, anlamıyorsunuz.
- No, you don't understand.
- Hayır, anlamıyorsunuz.
Okay... help me out here,'cause... 'cause I, I don't understand.
Tamam... bana yardımcı ol... çünkü hiçbir şey anlamıyorum.
I don't understand.
Designated Survivor'ın önceki bölümlerinde.
I understand how clearance works and that I don't have it.
Erişim işini anlarım ve o bende yok.
I don't understand.
Anlamıyorum.
You don't understand.
- Anlamıyorsunuz.
Your cop friend will understand it, even if you don't.
Sen anlamasan bile polis arkadaşın bunu anlayacaktır.
It's hard when people don't understand you.
İnsanların seni anlamaması zor.
I don't need to see Passion of the Christ to understand what happened to... the Christ.
Isa'ya olanlari anlamak için Tutku : Isa'nin Çilesi'ni izlememe gerek yok.
I just don't understand why you guys are flippin'out about it.
Neden bu kadar büyüttünüz, anlamadim.
But the reality is that all of the nutrients that you need are in food and they're in food in very specific and complex combinations that we don't really even understand all of yet.
Ama işin aslı, ihtiyacınız olan tüm besinler gıdalarda bulunuyor. Öylesine belirli ve karmaşık bileşimler halinde yer alıyorlar ki henüz hepsini anlayamıyoruz bile.
But I don't understand.
Ancak anlamıyorum.
Whatever, I can't understand you'cause I don't speak whale.
Neyse seni anlamıyorum,'çünkü balina dili konuşamıyorum.
- I said, I wish I could understand you, but I don't speak whale language.
- Dedim ki keşke seni anlayabilsem ancak balina dili konuşamıyorum.
I know you don't really want to hurt your friends, the only ones who truly understand what it's like.
Arkadaşlarını gerçekten incitmek istemediğini biliyorum, seni sadece onlar gerçekten anlıyor.
What I don't understand is why don't you just kill him?
Anlamadığım tek şey hala onu öldürmemiş olman.
Sir, I don't understand why we're going to such extremes- -
Efendim, anlamadığım şey, neden- -
Say that you understand or don't say anything at all.
Anladığını söyle ya da hiçbirşey söyleme.
- where is she? - I don't understand.
- Nerede o?
I don't understand this game!
Ne haltlar karıştırıyorsunuz, anlamıyorum.
Well, I have increased security per your orders, Grand Admiral, but I don't understand why.
Güvenliği emrettiğiniz gibi arttırdım Büyük Amiral fakat sebebini anlamadım.
I don't understand.
Anlamadım.
I don't understand it.
- Anlamıyorum.
- You don't understand. I'm a detective with the NYPD.
Anlamıyorsun, ben NYPD dedektifiyim.
- I don't understand why, when we meet this character, he-he's kicking a puppy. - Yeah, he's unlikeable. He's the bad guy...
O Pepperwood'un hayatındaki kötü adam.
I've been driving this thing now, I don't know, three or four hours, and I'm starting to... understand it.
Arabayı yaklaşık bilmiyorum, 3 veya 4 saattir sürüyorum..... ve anlamaya başladım.
I don't understand why this lost, because instead of a conventional chassis, it has a carbon-fibre tub, like you get in a Formula One car or a McLaren P1.
Bu arabanın neden kaybettiğini anlamıyorum çünkü standar kasislar yerine formula 1 ya da McLaren P1'daki gibi karbonfiber korumalık var.
The thing is, what I don't understand is how the Finns manage to go fast enough to have a crash of any sort at all, because the speeding fines here are insane.
Anlayamadığım şey Finlilerin herhangi bir kaza yapabilmek için nasıl yeterince hızlı gidebildiği. Çünkü buradaki hız cezaları inanılmaz.
Really, I don't understand that.
Gerçekten, bunu anlamıyorum.
Sorry, I don't understand.
Afedersiniz, anlayamadım.
- Look, how am I supposed to inspire an auditorium full of strangers, and my own wife and kids don't even understand what I do?
- Baksana, yabancı çocuklarla dolu bir sınıfı şimdi ben nasıl etkileyeceğim, hem de kendi çocuklarım bile, ne iş yaptığımı bilmezlerken?
Manny, you don't understand.
- Manny, anlamıyorsun.
I don't know who egged you, but I can understand why. Look, buddy.
- Söylemiyorum.
I don't understand why you take chances like this.
Bu şekilde kendini riske etmenin sebebini anlamıyorum.
I don't understand.
- Anlamıyorum.
You don't understand.
Anlamıyorsun.
What don't I understand?
Neyi anlamıyorum?
I still don't understand.
Hâlâ anlamıyorum.
No, you don't understand.
Hayır, anlamıyorsun.
I don't understand why he's still working here at all.
Hala neden burada çalıştığını anlamıyorum.
I don't understand.
Anlayamıyorum.
And even if you don't understand how yet, people will die in our lives, people that we love.
Nasıl olduğunu anlamasan bile, hayatımızdaki sevdiğimiz insanlar ölür.
I don't understand the connection!
Bağlantıyı anlayamıyorum!
It all makes sense, except for the parts I don't understand and the fact that I still kind of think Terry did this.
Tüm taşlar yerine oturdu hâlâ bunu Terry'nin yaptığını düşünmem dışında.
I don't understand what's going on.
- Neler olduğunu anlamıyorum.
- You don't understand.
- Anlamıyorsun.
I don't, I don't really understand.
Anlamıyorum, gerçekten anlamıyorum.
Although, I don't understand why the bursar people put us through so much hell when they knew they were just gonna give us the financial aid anyway.
Mali yardım vereceklerini bilmelerine rağmen özel kalemin neden bize cehennemi yaşattığını anlamıyorum.
And there's not a day that goes by I don't think about him, so I understand how this must haunt you, knowing that your running away affected your dad the way it did and if you'd have just gone home, just gone home... your dad would probably still be alive right now.
Onu düşünmeden bir günüm bile geçmiyor, o yüzden bunun seni nasıl yiyip bitirdiğini anlayabiliyorum. evden kaçmanın babanın ölümüne neden olduğunu ve eğer eve dönseydin babanın şu an muhtemelen hayatta olacağını bilmen falan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]