Door closed traduction Turc
975 traduction parallèle
- All right. - You got that door closed again, huh?
- Gene kapıyı kapatmıştın, ha?
- You got that door closed again, huh?
- Gene kapıyı kapattın, ha? - Kusura bakma.
And if she comes crawling back to me on her knees... she'll find the door closed and don't you open it.
Yanıma sürüne sürüne dönse bile açık bir kapı bulamayacak - sakın sen de kapıyı açayım deme.
One door closed and another opened wide and I went through and never looked behind because wind was there, and space and sun and storms... everything was beyond that door.
Bir kapı kapandı başka bir kapı sonuna kadar açıldı ve o kapıdan girdim ve arkama hiç bakmadım. Çünkü orada rüzgar, açıklık, güneş ve fırtınalar vardı. Her şey o kapının ötesindeydi.
One night at the end of May the first to arrive Poulain a former Mayor found the door closed
Mayıs ayının sonlarında bir gece gelen ilk kişi olan eski vali Bay Poulain kapıyı kapalı bulmuştu.
Do what you want with the rest but this room stays the way it was, door closed. Understand?
Diğerlerinde ne istersen yap ama bu oda olduğu gibi kalacak, kapısı kapalı olacak.
How often have I told you to keep this door closed?
Sana daha kaç defa kapıyı kapalı tut diyeceğim?
Why was the door closed?
Neden kapıyı kapadın?
Outer door closed.
Dış kapaklar kapalı.
After the door closed, you tried to hear him leave... but there was no sound, no other doors closed.
Kapı kapandıktan sonra, gidişini işitmeye çalıştın... ne ki hiç ses gelmiyordu, kapanan başka kapı yoktu.
The Door of Guf hasn't closed yet?
Guf Kapıları hala kapanmadı!
" The criminals then lowered the shades and hung a sign outside the door, 'Closed from 10 : 00 to 2 : 00 for inventory.'"
" Hırsızlar sonra da storları indirip kapıya şu notu astılar,'10 : 00 - 14 : 00 arası sayım nedeniyle kapalı.'"
You should have at least closed the door.
En azından kapıyı kapatabilirdin.
I was doing all right until the wind closed the door and everything went black.
Rüzgar kapıyı kapatıp her şey kararana kadar çok iyi gidiyordum.
I told you a door in his mind had opened, but another had closed.
Aklında bir kapının açilmış olup, bu sefer ötekinin kapandığını söyledim...
By the time I reached her, the door was closed.
Ona ulaştığımdaysa, kapı kapanmıştı.
The door I closed.
Biri o sandalyenin yerini değiştirmiş.
This is Burma... the toughest battleground in the world... where the Japs had sealed off the Burma road... and closed the back door to China.
Burası Burma... Japonların Burma yolunu zaptettiği... ve Çin'e arkadan girişi kapattığı... dünyanın en zor savaş alanı.
You put the horrible thing behind a closed door.
Korkunç bir şeyi kapalı kapılar ardına koyuyorsunuz.
- Door was closed. I opened it and came in.
- Kapı kapalıydı. Açtım ve içeri girdim.
"The door was closed but we could " hear him insulting Mr. Brignon.
" Kapı kapalıydı ancak Bay Brignon'a hakaretler yağdırdığını duyabiliyorduk.
The elevator doesn't run unless the door is closed.
- Asansör kapı kapanmadan gitmiyor.
Sorry, ladies and gentlemen, but all exits have been closed, except the main door.
Bayanlar ve baylar, üzgünüz ana kapı hariç bütün çıkışlar kapatılmıştır.
- The door's closed.
- Kapı kapandı.
Its door was never closed
Kapısı hiç kapanmazdı.
He pushed me into Owens'compartment, closed the door.
Owens'ın kompartımanına zorla götürdü ve kapıyı kapattı.
And once again, the door has closed against Maurice.
Bir kez daha Maurice'e açılan kapı kapanmıştı.
I closed the door myself.
Kapıyı kendim kapatmıştım.
Last time you closed the door you slammed it so hard you broke it off the hinges.
Son kez kapıyı kapattığında öyle hızlıçarptın ki menteşeler yerinden söküldü.
Nobody draws till they're inside and the door's closed.
- Hiçkimse içeri girip kapı kapanana kadar silah çekmeyecek.
The door was not closed.
Kapı kapalı değildi.
" She closed the door carefully...
" Dikkatlice kapıyı kapattı...
You opened the door, you should've closed it.
Kapıyı sen açtın, kapatmalıydın.
Door's closed now, so what you arguing about?
Kapı şimdi kapalı, sorunun nedir?
Never to be disturbed while that door is closed.
Kapı kapalıyken asla rahatsız edilemez.
The door was closed, I suppose.
Kapı kapalıydı o zaman.
Close the door and keep it closed.
Kapıyı kapa ve kapalı tut.
- The door was closed, was it not?
- Ama kapı kapalıydı, öyle değil mi?
- You were in a hurry to get the pattern so you probably walked quickly past the closed door, yet you are sure you heard Leonard Vole's voice?
- Patronu almak için aceleniz vardı. Bu yüzden muhtemelen kapalı kapının önünden hızla geçtiniz. Ama yine de Leonard Vole'un sesini duydunuz, öyle mi?
You thanked him, making your voice very deep, then you excused yourself, and you went into your own office, closed the door,
Ona teşekkür ettin. Cebine konuşur gibi söyledin. Sonra kendisinden izin istedin, kendi bürona gittin.
Who closed the door?
Kapıyı kim kapattı?
He closed the door and asked :
Kapayı kapatıp bana sordu :
My door was closed.
Kapım kapalıydı.
He pulled the unsavoury individual into this cupboard and closed the door.
Aşağılık yaratığı dolaba itip, kapağını üzerine kapatmış.
Honey, the door is closed.
Anahtarı yok mu?
The door was closed now.
Kapı kapalıydı artık.
No, the door was closed!
Hayır, kapı kapalıydı!
She closed the door, I told you, she closed the door.
Kapıyı kapatmıştı, söyledim ya, kapıyı kapatmıştı.
She closed the door, went in there, maybe ten, five minutes or so.
Kapıyı kapattı, içeride beş on dakika kadar kaldı.
A door must always be either open or closed.
Bir kapı ya açık ya da kapalı olur.
Pedro, her door may be closed to you, but her window is open to another man.
Pedro, o kadının kapısı sana kapalı ama penceresi başka adamlara açık.
closed 242
door opens 1163
door closes 936
door slams 187
door was open 50
door open 23
door closing 46
door shuts 99
door opening 118
door neighbour 16
door opens 1163
door closes 936
door slams 187
door was open 50
door open 23
door closing 46
door shuts 99
door opening 118
door neighbour 16