Ell traduction Turc
312 traduction parallèle
? T ell old?
~ Söyle yaşlı ~
PARN ELL BEVIS, STANDING ALONE IN PARLIAM ENT
Magellan Bevis, Afrika boynuzunda yelken açar...
I THOUGHT THE SM ELL CAME WITH THE CIGAR.
Meğer sendenmiş.
Fift... How much is 52 times 1,500?
Ell... 52 tane 1500 nedir, kaç yapar, ne yapar?
T ell me! Who did it?
Kim istedi?
T ell me how.
Nasıl oldu anlat.
T ell your p a h e'll g et hi s cut.
Babana payını alacağını söyle.
- T ell me how it feels.
- Söyle, nasıl bir duygu?
w ell, look at that!
"Hey şuna bakın!"
You see, I'm-I'm divorced from my husband, and still, uh- - w ell, it's very personal, you know.
Be ben eşimden ayrıldım ve halen, eee şey bu çok kişisel bir şey, biliyor musunuz?
w ell, the lady claims she saw a murder victim.
Bayan, bir cinayet gördüğünü iddia ediyor.
- w ell, what do you think?
- Eee, ne düşünüyorsunuz?
- w ell, all I could find out at the time was that... after the operation there had been some complications.
- Eee, o zaman bulabildiğim tek şey operasyondan sonra bazı yan etkilerinin olduğuydu.
- w ell, it's a little rough going here in the dark, Grace.
- Bu karanlıkta biraz zor oluyor Grace.
You f ell as remember th at sh otgun this little lady shoved under our noses...
Geçen gelişimizde bu bayanın burnumuza dayadığı...
- T ell you, it's fool's gold.
- Bu yalancı altın.
T ell her to keep her mouth shut.
Söyle çenesini kapatsın.
T ell your people, I'll draw up a letter of agreement.
Dostlarına söyle, bir anlaşma metni hazırlayacağım.
T ell her what she means to these men.
Onlar için ne anlama geldiğini söyle.
Well, well, ell... Hello, hello... dear.
Şey, şey, merhaba, merhaba, canım.
- What the'ell do I do with them?
- Bununla ne yapacağım ki ben?
T ell me... where can I buy the poppy from India?
Söyle bana... Hindistandan gelen bu haşhaşı nereden satın alabilirim?
T ell me.
Söyle bana.
T ell me the way.
Bana Yolu söyle.
T ell me....
Söyleyin...
Well tell us about it. T ell us the story.
Pekala anlatın bize.
T ell me that.
Açıklayın bana.
T ell me.
Söyle.
T ell me more.
Biraz daha anlatın.
T ell him....
Ona...
T ell him I'm not here.
Evde olmadığımı söyle.
T ell him....
Üzerinde...
T ell him I'm working on it.
Üzerinde çalıştığımı söyle.
T ell him to go away.
Gitmesini söyleyin.
T ell him I'm still working on it.
Hala çalıştığımı söyleyin.
W'ell leave where the sun shines.
Güneşin doğduğu yere gideceğiz.
T ell me.
Söyle hadi.
We-ell.
# Bak
- Peter, first of ell... - Yes? I want to tell you that I could not put your book down last night.
Peter, öncelikle şunu belirtmek isterim ki dün gece kitabını elimden bırakamadım.
T ell the asshole I'm borrowing his car.
O göt herife söyle onun arabasını ödünç alıyorum.
T ell me where you are, and I'll come to you.
Bana nerede olduğunu söyle ben de yanına geleyim.
T ell me about it, lady.
Bir de bana sor hanımefendi.
T ell me how you met.
Bana nasıl tanıştığınızı anlat.
T ell me I'm worth waiting for.
Bana beklemeye değdiğimi söyle.
T ell me all the dirt.
Bütün dedikoduları anlatın.
- T ell me it's his mother.
Annesi olduğunu söyle.
T ell me which part was fun.
Tam olarak hangi kısmı eğlenceli geçti?
T ell us. Come on.
Anlat hadi.
T ell me a story.
Hikayelerinden birini anlat.
Aagh, fucking'ell, what a stink!
Çok kötü kokuyor!
T ell her what?
- Ne söylerdim?