Even for a moment traduction Turc
215 traduction parallèle
But, my dear man, can't you see that if I even for a moment thought of doing such a thing....
Fakat bayim, anlamiyor musunuz, bunu kabul etmeyi... sadece bir an düsünsem bile...
But if I even for a moment thought of doing what you propose what in the world would keep Wilmer from telling the police every last detail about the falcon and all- -
Yine de teklifinizi kabul etmeyi bir an düsünsem bile... Wilmer'in polise her seyi anlatmasina... sahinle ilgili tüm ayrintilari vermesine...
But to let sympathy for the side that was you take over even for a moment from sheer sentiment....
Fakat sen olan taraf için acımanın, duygusallıktan bir anlık olsa bile üstün gelmesi...
You never left his side, not even for a moment?
Bir an bile onun yanından ayrılmadın mı?
You wouldn't have endured my presence even for a moment if you didn't really need it.
Eğer ona gerçekten ihtiyacın olmasaydı bana bir an bile katlanmazdın.
Not even for a moment. Why would you ever do that?
Tek kelimesine bile inanmadım.
I want to separate myself from what I have become and be someone else, even for a moment.
İstediğim şey bir an için olduğum insan olmayı bırakıp başkası olabilmek.
And if she kicks or flings herself even for a moment the hooves are gonna cut and tear.
Ama anne çifte atmaya ve fırlamaya kalkarsa tırnaklar parçalar.
Little boys laugh easily if it keeps them away... even for a moment, from their study of Latin.
Küçük çocuklar kolay gülerler. Bu bir saniye için bile olsa... Latince'den uzaklaşmalarına yardımcı olur.
But never, not even for a moment, do I doubt that to take him back is a perilous undertaking.
Ancak hiçbir zaman bir an bile, onu geri götürmenin hata olduğunu kabul edemem.
M. Carlile, after you had opened the safe and got out the papers, did you leave the study again, even for a moment?
Bay Carlile,... kasayı açıp belgeleri çıkardıktan sonra bir anlığına bile olsa, çalışma odasından ayrıldınız mı?
Forget that, even for a moment, and you risk losing everything.
herşeyi kaybetme riskin olduğunu biran için bile unutmayın.
Even for a moment?
Bir anlık bile.
I want you to remain calm as if nothing's wrong... and don't leave Agent Whitney's side even for a moment.
Sizden hiçbir şey olmamış gibi sakin olmanızı ve... Ajan Whitney'in yanından bir an bile olsa ayrılmamanızı istiyorum.
Find some man- - find some woman--you can connect with, even for a moment...'cause that's really all life is, Sister- - a series of moments.
Kendine bi adam... yada kadın... bulup, onunla bir an için birleş. Çünkü tüm hayat, dakikalardan ibaret değil midir?
Not even for a moment.
Bir an bile ayri kalamam.
Never stop thinking about him even for a moment because that's the moment he'll appear.
Onu düşünmeyi bir an bile bırakma çünkü o an ortaya çıkacaktır.
I have to make it clear that not even for a moment is there a doubt that it is not a technical but a philosophical question.
Kısa bir zaman için de olsa, bunu aydınlatmam gerek. Sorun teknik olmayıp felsefi bir boyutta.
Even though it was just for a moment...
Bir saniyeliğine olsa da onu gördüm.
One thing that I can tell you with absolute certainty... is that I never... not even for a single moment... thought that it was my fault.
Kesin olarak söylüyorum ki bir kez bile, sadece bir kez bile benim hatam olduğunu düşünmedim.
I get dizzy, my head spins whenever I see you for just even a moment.
~ Sersemliyorum, başım dönüyor... ~... ne zaman seni görsem.
Even for a brief moment, why don't you go in and see him?
İçeri girip onu görebilirsin.
What do you know about what could happen to a poor girl when... when she loves a man so much that even to lose sight of him for a moment is torture?
Bir erkeği bu kadar çok seven bir zavallı bir kız için sevdiğini bir an bile görmemek nasıl bir işkencedir bilemezsin.
If there's any relief, a moment's happiness... it's the thought of one's girl... and for her, one can even do without sleep.
Bir kız arkadaş en büyük istekleri yok eder uyku ihtiyacını bile.
It might even move some to stop and think for a moment or two... as finally I did... though, unfortunately, too late.
Birkaç kere düşünüp vazgeçtikten sonra, ama en sonunda yaptığım gibi... bir şeyler yapılabilirdi. gerçi, maalesef çok geç artık.
Even if you don't like me, would you please hold onto me just for a moment longer?
Benden hoşlanmıyor olabilirsin ama bir süre daha bana sarılabilir misin lütfen?
I even thought for a moment you'd told him everything... and arranged for him to meet you.
Bir anlığına, ona herşeyi anlattığını dahi düşündüm... ve seninle karşılaşmasını ayarladığını.
It's a point of fact that historically, even here in the south, which I'm pleased to visit for the first time, the moment's come to face the age-old problem of women's emancipation as it's been confronted and solved, for example,
İşin aslı, bu tarihsel bir an, hatta güney için bile... Buraya geldiğimden beri ilk kez mutlu oluyorum. Sanki çağlardır süre gelen kadınların hak sorunlarına göz atmak... ve onunla yüzleşmek ve sorunu çözmek gibi bir şey.
For a moment, I even suspected you.
Bir an için, senden şüphelendim.
Even if we can be together like this only for a moment.
Seni yeniden görmekten daha iyi bir mutluluk olabilir mi... bir anlığına dahi olsa?
I'd give everything for a moment of glory, for an instant of triumph, for the love of men I don't even know.
Bir anlık zafer için her şeyi veririm, hem de hiç tanımadığım insanların sevgisi için.
Even I couldn't say why I attacked Diaz. At that moment I'd hurt the one who had done most for me.
Diaz'a neden saldırdığımı söyleyemesem de o sırada bana çok emeği geçmiş birine zarar verebilirdim.
For a moment, I even had the absurd hope that the plane wouldn't land but would take me... home.
Hayır... Olanağı yoktu.
That I will always be able to see you if I need to, even if only for a moment.
Ve de deli bir çocuk. Hepimiz ailemiz içindeyiz, ben dahil.
Be it for even a moment give me your love... even if you're false
Anı yaşa bana sevgini ver yanlış olsa bile.
He was so stoned, he didn't even notice for a moment it wasn't you.
O kadar şaşırıp kalmıştı ki, bir an için sen olmadığını anlayamadı bile.
For a moment, there, even I believed it!
Bir dakika için ben de inanmıştım!
So, it was important for the Nazis that none of us give some sort of a message which could cause a panic even in the last moment.
Bu yüzden hiç birimizin herhangi bir mesaj vermemesi ve son anda paniğe neden olmaması Naziler için çok önemliydi.
When the sun is shining on the mountains, farmers in their rice paddies with their water buffalo, and palm trees, monkeys, birds, and even the strange insects, for a fleeting moment I'm not in a war zone at all,
"Güneş dağlarda parıldadığında," "pirinç tarlaları çiftçiler, buffalolar," " ve palmiye ağaçları, kuşlar, maymunlar, hatta garip böcekler
I am going now, I can't wait even for a moment here.
Gidiyorum burda bir dakika daha kalamam.
No, no, but we checked his reins for a moment, perhaps we even frightened him.
- Ama bir anlık da olsa onu kontrol altına aldık. Ve belki biz bile ondan korktuk.
And for a moment Why, I even touched the sky
Bir anlığına Gökyüzüne bile eriştim
If you had hesitated for even a moment...
Eğer bir anlığına duraklasaydın.
"For 3 years, we never had even a single moment of peace."
"3 yıl boyunca, sakin geçen bir anımız olmadı."
Can't she put herself in my shoes for even a moment?
Biran olsun kendisini benim yerime koyamaz mıydı?
Did you ever love me even for a single day or a single moment?
Gerçekten beni bir anlık bile olsa hiç sevdin mi?
Did you ever love me, even for a single moment?
Beni hiç sevdin mi? Bir anlık bile.
Even if just for a moment.
Sadece bir anlığına da olsa.
Feels so nice to be a part of your life again... even if it's just for a moment.
Yine hayatının bir parçası olmak çok hoş bir duygu kısa süreliğine olsa da.
And I ended up turning the world upside down along the way, even ifjust for a moment. I did.
Bunu başardım.
Nicely done, Greta. You are developing in a number of lovely ways. For a moment I even thought I saw a premonition of evil cross your face.
Güzel bayan seni ilk gördüğüm anda... yüzündeki şeytani ifadeyi görüp işte bu demiştim... ve yine yanılmadım.
even for me 84
even for us 24
even for you 239
even for him 23
even for a second 21
for a moment 206
for a moment there 38
a moment 272
a moment of your time 31
a moment ago 32
even for us 24
even for you 239
even for him 23
even for a second 21
for a moment 206
for a moment there 38
a moment 272
a moment of your time 31
a moment ago 32
even better 478
even if you don't 27
even if it hurts 20
even more 72
even though 141
even if it is 23
even if 79
even so 574
even if i wanted to 108
even me 139
even if you don't 27
even if it hurts 20
even more 72
even though 141
even if it is 23
even if 79
even so 574
even if i wanted to 108
even me 139