For one night traduction Turc
1,860 traduction parallèle
They kept me for one night.
Beni bir gece tuttular.
I've had enough spirits for one night.
Bu gecelik bu kadar ruh işi yeter.
I've done enough damage for one night.
Bu gece yeterince zarar ettim zaten.
Oh, only for one night.
Sadece bir gece için.
I mean, look what you had to go through just to be with me for one night.
Yani baksana, bi gece beraber olacağız diye, çekmediğin dert kalmadı.
I gave up my soul for one night of over-the-clothes heavy petting.
Bir gece en sevdiğim kıyafetlerim üstümdeyken ruhumu bıraktım.
I'm only here for one night for the annual rehab medicine assembly.
- Hep birlikte dışarı çıkmalıyız. Harika. Sadece bir geceliğine buradayım.
And I'm willing to jeopardize our future together for one night of glory.
Ve bir gecelik zafer için geleceğimizi tehlikeye atmaya gönüllüyüm.
All that's for one night?
Teşekkür ederim.
who came with their stiff joints and high cholesterol and dreams of being young again, if only for one night.
Onlar, boyun ağrısı... Yüksek kolesterol... Ve yeniden genç olma hayaliyle gelmişlerdi...
I think you've done enough damage for one night, don't you?
Bence bir gece için yeterince zarar verdin sağa sola değil mi?
Just for one night.
Bir gecelik.
I think we've probably had enough of those for one night?
Bence biz onlardan bir gecelik yeterince yaptık.
Okay, I think that's enough trick-or-treating for one night.
Bence bir gece için bukadar "Hile veya ikram" yeterli.
But only for one night and you don't touch anything behind the bar.
Pekala. Ama sadece bir gece için ve barın arkasındaki hiçbir şeye dokunmayacaksın.
My parents are here for one night.
Ailem sadece bir gece için geldi.
I'm sure it'll serve well enough for one night.
Bu gecelik yeterince iyi.
You will not make me a wife for one night, I hope?
Umarım beni bir gecelik karınız yapmazsınız.
We can afford a third-class cabin, but that's about it, - though we do get lobster for one night. - Ooh, boy, lobster.
3. sınıf bir oda ayarlayabilir ve bir gece için ıstakoz sipariş edebiliriz.
- For one night.
- Bir gece için...
♪ Ladies and no gentlemen, ♪ ♪ presenting, for one night ♪ ♪ and one night only... ♫
Bayanlar ve olmayan baylar karşınızda, tek bir gece için gelen...
Just for one night.
Bir geceliğine.
You mean, what it would be like to stay in the same house with your father for more than one night?
Bir geceden fazla babanla birlikte aynı evde kalmak gibisi var mı diyorsun yani.
I know you guys said you'd call the cops, but I just need one more night for my project to be done.
Bana polis çağıracağınızı söylemiştiniz. Ama projemin tamamlanması için bir geceye daha ihtiyacım var.
- It's two-for-one night.
- 2'ye 1 günü.
One for the day shift, one for the night.
Biri gündüz vardiyası için, diğeri gece.
You know, movie night with my girlfriend, then waiting for her to go to bed so I can steal one pitiful moment of hollow ecstasy by the cold, blue light of my computer monitor.
Yani, kız arkadaş ile sinema gecesi sonra onun yatmasını beklemek. Böylece bilgisayar ekranının soğuk, mavi ışığıyla yürekler acısı bir sahte coşku anı yaşamak.
One night, I was waiting for the train and I fell asleep.
Yaşlı ve çürüktü.
Come to a game Friday night, just one time, just to see him out there in his element, shining and for him to know, that you're there supporting him in that.
Cuma gecesi maça gelin, yalnızca bir kez, onu bir kez kendi sahasında parıldıyorken görmeniz ve sizin onu desteklediğinizi bilmesi için.
We should get together for dinner one night.
Bir akşam yemekte buluşalım.
But this one time Lafayette went to Marthaville for the night.
Ama LaFayette bir keresinde bir geceliğine Marthaville'e gitmişti.
He's just another guy looking for a one-night stand.
O, bir gecelik maceran için sadece başka biri.
Okay? Pete and I met at a club one night, and we went out for a while.
Pete'le, gece bir kulüpte buluştuk ve biraz gezdik.
I guess I just kind of thought that if I could have that burger one more time and feel that way for one more night, that I might be able to check that off the list, and grow up,
Sanırım öyle bir düşünceye kapıldım ki, o hamburgeri bir kez daha yiyebilsem ve bir geceliğine daha o duyguları hissetsem bunu listemden çıkarabilecek ve büyüyecektim.
Until one night I decided to tackle it once and for all.
Ta ki bir gece, bunu ilk ve son kez çözmeye karar verene dek.
Looking for one with a no-show cash booking that night.
- Otelleri mi? O geceye nakitle yer ayırtıp gelmeyeni.
Just because I drive to Malibu every night for a month, and you won't stay even one night with me?
Bir ay boyunca her akşam Malibu'ya geldim ve sen bir gece bile burada kalamıyorsun diye mi?
Slovakia. Her mother died, she ran away and came here to look for her father, a Pole who was supposed to have spent one night at her mother's place.
Annesi ölmüş, o da annesi ile bir gece geçiren Polonyalının teki olduğu sanılan babasını aramak için kaçıp buralara gelmiş.
And Ruby knows this place in the village that has two-for-one taco night.
Ve Ruby "bir fiyatına iki Taco" gecesi olan bir yer biliyor.
Uh, I just need to get out of Brooklyn for one night.
Bir geceliğine Brooklyn'den çıkmalıyım.
I mean, we've been friends for so long, but we just had this one magical night, and we couldn't deny our feelings any longer.
Yani uzun zamandır arkadaştık. Sonra büyülü bir gece yaşadık ve hislerimizi daha fazla engelleyemedik.
Didn't see each other for a while, and then... hooked up one night four years ago, and...
Birbirimizi bir süre görmedik ve sonra 4 yıl önce bir gece takıldık ve...
I prayed every night for one more chance to see him one last time, and I got zero from your guy.
Her gece onu bir kez daha görebilmek için dua ettim. Ve tahmin et ne aldım. Koca bir hiç.
one night, this child, this youngster, exchanged his childhood for power.
Bir gece ansızın, o çocuğun, o yeni yetme gencin çocukluğunun yerini kudret aldı.
To make up for last night's trouble. I think I owe you one.
Dün gece başına açtığım belalardan dolayı sana borçlu olduğumu düşünüyorum.
Just for this one night, please.
Sadece bu gece, lütfen.
One night. But never for two.
Ama hiç iki gece olmamıştı.
And then, one September night, when I was in Barstow at my father's funeral, my casino was taken for seven figures.
Sonra Eylül ayında bir gece ben Barstow'da babamın cenazesindeyken kumarhanem milyon dolar kaybetti.
Are there memories from that night stand out for you?
Sizin için o gece öne çıkan anılar var mı?
- I don't want to be one of those people... that sees their child for an hour at night.
- Sadece çocuklarını geceleri bir saat gören o insanlardan biri olmak istemiyorum.
I can only stay one night, but I hope I'll be none the less welcome for that.
Sadece bir gece kalabilirim, ama umarım bu beni ağırlamanızı etkilemez.
for one thing 438
for one 714
for one moment 21
for one minute 20
for one day 34
for one second 35
one night 558
one night only 32
night 2638
nightmare 102
for one 714
for one moment 21
for one minute 20
for one day 34
for one second 35
one night 558
one night only 32
night 2638
nightmare 102
nights 96
nightingale 38
nighty 93
nightmares 72
nighter 122
nighthorse 18
nighty night 21
night and day 58
nightcap 16
night shift 20
nightingale 38
nighty 93
nightmares 72
nighter 122
nighthorse 18
nighty night 21
night and day 58
nightcap 16
night shift 20
nightclubs 16
night moves 16
nighters 22
night stands 48
night vision 17
night after night 65
night kiss 26
night before last 19
night stand 201
night thing 23
night moves 16
nighters 22
night stands 48
night vision 17
night after night 65
night kiss 26
night before last 19
night stand 201
night thing 23