For reals traduction Turc
123 traduction parallèle
No, for reals
Hayır, ciddiyim.
- Yo, for reals?
- Gerçekten mi?
Only this time, It's for reals.
Sadece bu sefer, gerçek olarak.
This is for reals.
Bu gerçek.
For reals?
Gerçekten mi?
For reals?
Ciddi misin?
For reals.
Gerçekten mi?
Is it? For reals?
Gerçekten kızları çekiyor mu?
- For reals?
Gerçekten mi?
For reals.
Gerçekten mi!
You feel me, chelle? Mm-hmm, for reals.
Evet aynen.
For reals? Like, total reals?
Gerçekten mi?
- No! Can't let that seriously, for reals.
Ciddi olmaz bu iş.
Then I'll win for reals.
Böylece gerçekte de kazanacağım.
Two more months. Then I'm on the force for reals.
Sonra polis birliğine katılacağım.
This bitch one time... tore my heart out, man, for reals, yo.
Kaltağın teki bir keresinde kalbimi çok kötü kırmıştı, dostum.
No for reals.
Gerçek değil.
All right? Me and Alex was tight, for reals.
Ben ve Alex gerçekten sıkıydık.
Everybody's got to remember that tonight is for reals.
Hepiniz bu gecenin prova olmadığını aklınıza sokmalısınız.
- Yeah, for reals.
- Evet, gerçekten.
For reals, Mom?
Sahi mi anne?
For reals?
Cidden mi?
N- - no, you wanna roll tonight- - for reals?
Harbiden bu gece aleme mi akmak istiyorsun?
For reals, this time.
Gerçek olanından.
Uh, but for reals, I tta split.
Ama gerçekten kaçmam lazım benim.
Later. - For reals?
- Gerçekten mi?
You're openly selling pot for reals?
Harbi mi? Burayı sırf esrar satasınız diye mi açtınız?
For reals.
Ciddi söylüyorum.
So when did you two start dating for reals?
- Ne zaman çıkmaya başladınız?
For reals.
Harbiden.
No, I may have chickened out, but I'm gonna go back, and I'm going to get this guy kicked out of that country club for reals, if he doesn't back down.
Belki ilkin tırsmış olabilirim, ama geri döneceğim ve eğer sözünden caymazsa onu kulüpten harbiden attıracağım.
But, for reals, where were you, Lola?
Gerçekten de neredeydin, Lola?
Motherhood is for reals.
Annelik zor zanaat.
This time, for reals.
Bu sefer ciddi anlamda.
- They were for reals, dude.
- Adamlar iyiler. - Kesinlikle.
For reals?
Sahiden mi?
For reals, dog.
Gerçekten tabii, birader.
Texting's like a flagrate spell in the chamber of secrets. For reals. Why are you talking like that?
Mesajlaşmak Sırlar Odası'daki flagrate lanetinin... gerçek hali gibi.
For reals, can I count on your vote?
Şaka bir kenara, senin oyuna güvenebilir miyim?
For reals this time!
Bu sefer harbi hem de!
I'm just now fitting into my pre-baby jeans, and, like, for reals, too.
Bebek-öncesi pantolonlarımda tam uyuyor.
For reals this time.
Bu sefer gerçekten.
For real? For reals, dog.
Gerçekten tabii, birader.
I'm putting a GPS on Mason for reals.
- Mason'a çip yerleştireceğim cidden.
Yo, J, man. For the reals, son, I don't know about this. - I know.
Hey J, cidden, bundan çok emin değilim.
For the present Olivares has promised 5OO reals.
Bugün hala dün ve yarın da henüz gelmedi. Sahnelemek için beş yüz Real verilecek. - Olivares'in söz verdiği buydu.
We can sell sneakers for 10 reals on the street.
Sokaklarda 10 Real'e spor ayakkabısı satabiliriz.
For, like, reals? What's that? Aah.
Onlar da ne?
- For reals?
- Gerçekten mi?
They keep blaming each other and here you are, spreading your legs for a hundred reals!
Birbirlerini suçlayıp duruyorlar, sen de burada bacakları 100 Real'e ayırıyorsun!
For fucking reals.
Gerçekten tabii. Neden başaramayasın ki?
for real 1091
for rent 19
for real this time 59
for right now 32
for richer or for poorer 17
for revenge 23
for richer 49
for rent 19
for real this time 59
for right now 32
for richer or for poorer 17
for revenge 23
for richer 49