For real traduction Turc
11,471 traduction parallèle
For real.
Gerçekten.
No, he crazy for real.
Çılgın. Onu sahne arkasında gördüm.
For real.
- Gerçekten.
Oh, for real?
- Gerçekten mi?
For real?
Gerçekten mi?
- For real?
- Gerçekten mi?
For real, get off of me.
Gerçekten in tepemden
for real.
Gerçeğini göreceğim yani.
Not like white guy dancing, but dancing for real.
Değil beyaz adam dans gibi, ama gerçek dans.
- For real, Laney?
- Cidden mi, Laney?
- Yeah. For real.
- Evet, cidden.
Nah, for real, Shorty.
Hayır, cidden kızım.
Come on, you going to front on us like that, for real?
- Evet bebeğim. Hadi, bize gerçekten böyle tavır mı alacaksınız?
For real, Ma, you won't need to be fucking with that shit, anyway. You heard?
Gerçekten kızım, o boka bulaşmana gerek yok, anlıyor musun?
That nigga will kill me for real, yo.
Sikik bir çatalla. O zenci beni gerçekten öldürür.
For real, for real, huh?
Ciddi mi, ciddi mi?
For real.
Gerçekten bak.
For real?
Harbi mi?
Yo, this shit is like some Hollywood shit for real.
Film gibi lan bunlar.
It was all so Django Candyland shit for real.
Aynı Django filmindeki Candyland gibiydi.
That place is a suicide mission, for real.
İntihar görevi için biçilmiş kaftan.
He's for real.
Sıkı adamdır.
Givin'off that Geoffrey Canada vibe, for real.
Geoffrey Canada gibi bir hayırsever izlenimi vermelisin.
He taught me how to police for real.
Bana gerçek polisliği öğretti.
For real. 4K for four K, you know what I'm sayin'?
4K görüntüye dört bin papel, nasıl?
What does it mean, for real?
Bu ne anlama geliyor yani?
That nigga's on that bulletproof Houdini shit for real.
Adam bildiğin kurşungeçirmez Houdini.
For real, for real.
Doğru diyorsun.
I don't think we're getting the full story on Luke Cage yet, for real.
BABALIK'IN BERBER DÜKKANI Luke Cage hakkındaki tüm hikayeyi bildiğimizi sanmıyorum.
We have to get to the U.S. embassy in Quito. Which means, we have to go to Ecuador for real.
Quito'daki ABD Elçiliği'ne gitmek zorundayız yani gerçekten Ekvador'a gitmeliyiz.
- No, I mean for real.
- Öyleyim zaten. - Hayır, gerçekten diyorum.
If I live through all this, I'll tell you how I saved your life like for real.
Eğer tüm bunları atlatıp canlı kalabilirsem sana gerçekten hayatını nasıl kurtardığımı anlatırım.
Tell me he's not for real?
Lütfen bana onun gerçek olmadığını söyle.
'Cause I'm for real. Hear me?
Çünkü ben gerçeğin kendisiyim.
The Jungle Book for wanting friends, and Pinocchio for learning what it feels like to be a real boy.
Arkadaş özlemini Orman Çocuğu ile. Gerçek bir oğlan çocuğu olmayı öğrenişini ise Pinokyo ile.
"Are they a real couple, or are they just for publicity?"
"Bunların beraberlikleri gerçek mi, yoksa reklam mı?"
The man I grew up with, who loved me for 20 years, isn't my father. My real father is some 6'3 " redheaded guy in a kilt from the 18th century?
Beni 20 yıl boyunca seven, elinde büyüdüğüm adam babam değil ve gerçek babam 18. yüzyıldan 1.90'lık kızıl saçlı, kilt giyen bir adam mı yani?
Just reel it for three seconds then pull real hard to set the hook.
Sadece üç saniye boyunca sarın ve sonra kancayı ayarlamak için sertçe çekin.
It's only for your eyes. Real.
Burası göze hitap eden bir yer.
Look, the real message we're all looking for... is right there in the church and it's waiting for us every day.
Aradığımız gerçek mesaj hemen burada, kilisede ve her gün bizi bekliyor.
For people with a lot of imagination, like Julie, but, probably Rousseau as well, phantasmagorical satisfaction is a real comfort that supplants, replaces, carnal pleasure.
İmgelem dolu insanlara göre, Julie gibi belki Rousseau'yu da katabiliriz hayali haz, gerçek haz yerine tercih edilebilir değiştirilebilir arı bir rahatlıktır.
Her love for you is more real than anything else in this world because it doesn't come from this world.
Size olan sevgisi, bu dünyadaki her şeyden daha gerçek çünkü bu dünyaya ait değil.
I mean, how did it prepare you for the real world?
Yani, sizi gerçek dünyaya nasıl hazırladı?
Nothing can prepare you for the real world.
Hiçbir şey sizi gerçek dünyaya hazırlamaz.
You know that thing where the initial assault is just a ploy to draw people in for the real attack?
Bu ilk saldırı kuvvetimizi anlamak için gerçek saldırının öncüsü olmasın?
Your guy in the hoodie left plenty for the real cops to clean up.
Kapüşonlu eleman gerçek polislerin temizlemesi için çok iş bıraktı.
My complexes will do for black-owned real estate what Geoffrey Canada has done for education uptown.
Geoffrey Canada'nın kuzeyde eğitim için gerçekleştirdiklerini tesislerim aracılığıyla zenci mülkleri için yapacağım.
I'm waiting for a real doctor, thanks, Sandy.
Gerçek bir doktorun gelmesini bekleyeceğim, teşekkürler Sandy.
If you give us real info on the gang's criminal activity, we can see to it that you only do six months for unlawful possession of a gun.
Eğer çetenin suç eylemleriyle ilgili bilgi verirsen, sadece yasadışı silah taşımaktan... altı ay ceza alırsın.
So in addition to giving us a real strong foothold right here in the Midwest, the des plaines location would serve as kind of a lure for other franchises if you will.
Orta Batı'da gerçekten kuvvetli bir tutunma noktası vereceği gibi Des Plaines noktası bayilik açmak isteyen insanları çekecek.
And not just in the courtroom, in the world. Do you feel that you've turned over every possible rock in search for the real killer in this case before rushing... to charge my client?
Sizce müvekkilimin yargılanmasını aceleye getirmeden önce gerçek katili bulmak için, her taşın altına baktınız mı?
for reals 65
for real this time 59
really 59005
real 457
reality 92
really nice to meet you 21
really bad 194
really appreciate it 27
real talk 21
really nice 181
for real this time 59
really 59005
real 457
reality 92
really nice to meet you 21
really bad 194
really appreciate it 27
real talk 21
really nice 181
really great 205
really good 625
really beautiful 58
really cute 39
really is 30
really like you 26
really fast 52
really cool 63
really smart 29
really pretty 34
really good 625
really beautiful 58
really cute 39
really is 30
really like you 26
really fast 52
really cool 63
really smart 29
really pretty 34
really hard 112
real quick 147
really well 130
really sad 32
really hot 28
really funny 68
really stupid 26
really happy 49
really sweet 28
really sorry 237
real quick 147
really well 130
really sad 32
really hot 28
really funny 68
really stupid 26
really happy 49
really sweet 28
really sorry 237