English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ F ] / For school

For school traduction Turc

8,847 traduction parallèle
You need any money for school supplies?
Okul eşyaları için para lâzım mı?
Carl, honey, you need any money for school supplies?
Carl, tatlım, sana para lâzım mı okul için?
They said I can work there, make money, pay for school.
Orada çalışıp, okul için para kazanabileceğimi söylediler.
- Uh, pick me up for school tomorrow?
- Yarin beni okul icin alir misin?
Why can't you ever be ready for school this early?
Neden okul için bu kadar erken hazırlanamıyorsun?
I'm ready for school, to go back.
Okula dönmeye hazır olduğumu söyle.
All right, please, go. Get out and get ready for school. Raina!
- Pekâlâ, çık yatak odasında ve okuluna hazırlan.
School doesn't start for two days.
Okulun başlamasına daha iki gün var.
We're looking for someone who deals to girls at the Cascadia School.
Cascadia okulundaki kızlara satış yapan birini arıyoruz
And before you say a word, let me point out that every time I bring up going back to school, you come up with some reason for why it's impossible.
Sen bir şey demeden önce şunu belirteyim ki ne zaman okula geri dönmekten bahsetsem türlü nedenlerle bunun neden imkansız olacağını söylüyorsun.
And I can't keep taking you out of school for something that's not your fault.
Sizleri sürekli okuldan alamam bu sizin hatanız değil.
I'll pay for your school.
Okulun parasını ödeyeceğim.
Now that I've achieved my goal of absolute power at this school, I figured, what could be the harm in inviting Will Schuester to a polite, civil luncheon to bury the hatchet once and for all.
Artık okuldaki hiyerarşinin en tepesinde olduğuma göre Will Shuester'ı arkadaşça bir öğle yemeğine davet edip barış sağlamanın bir zararı olmaz diye düşündüm.
I happen to know that you're not long for this school.
- Bu okulda fazla kalmayacağını duydum.
I went to high school with a couple of guys that used to make out, but that was just for weed.
Liseye giderken yiyişen bir çift vardı ama onlarda sadece esrar için yapıyorlardı.
And that's why I set up a little old-school inspiration for you in the auditorium.
Bu yüzden konferans odasında senin için, eski tarz ilham hazırladım.
When you went to law school, Morn and Dad paid for it, right?
Hukuk okuduğunda parasını annem ve babam verdi, değil mi?
When I went to cooking school, who fucking paid for it?
Ben aşçılık okumaya gittiğimde kim verdi?
Your mom said you were staying at school for Christmas.
Annen Noel için okulda kaldığını söylemişti.
Well I already told you, Tyler is staying at school for the holidays.
Sana söyledim ya tatillerde okulda kalıyor.
School is very complicated for me.
Okul benim için çok karışık.
Why wait for Sundays to be Aretha Franklin and Beyoncé and Donna Summer when you can do it every day right here at William McKinley High School?
Neden Aretha Franklin veya Beyonce veya Donna Summer olmak için pazarları bekleyesin niye her gün burada William McKinley Lisesi'nde olmuyorsun?
Goths have no time for cliché bougie high school cliques.
Gotiklerin lise klişelerine harcayacak vakti yoktur.
And I stand by, and am very proud, of what good I have done for this school.
Hazırda bekliyorum, ve bu okul için yaptıklarımdan dolayı kendimle gurur duyuyorum.
were the stars of this school, and then we showed up, and she's never forgiven us for stealing her thunder.
bu okulun yıldızlarıydı ve ardından biz ortaya çıktık ve onu gölgede bıraktığımız için bizi asla affetmedi.
I always thought NYADA was a school for witches.
NYADA'nın cadılar okulu olduğunu sanardım.
Look, I'm sure that NYADA is a great place, and maybe it's because I'm a little biased because she personally rejected me, but unless you want to be Carmen Tibideaux and run a school that claims to be the nation's top performing arts institution when they have a known track record for rejecting really talented young actors... ( sighs ) you don't need to go to college.
NYADA'nın muhteşem bir yer olduğuna eminim ve belki biraz önyargılıyımdır çünkü o beni reddetti ama Carmen Tibideaux gibi olmak istedin ve okula koştun ülkenin en üst düzey performansını sergiledin onlar da gerçekten yetenekli bir aktrisi reddettiklerini anladılar.
OKAY, LISTEN TO ME, IF YOU WERE CALLING ME AND YOU WERE PRANKING ME, LIKE IN HIGH SCHOOL, THAT IS GROUNDS FOR DISMISSAL HERE, MISSY.
Beni dinle, beni lisede yaptığın gibi arayıp benimle kafa bulduysan bu yaptığın tam bir kovulma nedeni küçük hanım.
They even have a school for diplomat's kids.
Orada diplomatların çocukları için okul bile var.
He was waiting for us at school and he took us out to get some pizza.
Okulda bizi bekliyordu ve pizza yemek için bizi götürdü.
After years of buying school supplies out her own pocket for future dropouts, she stopped caring.
Yıllar boyu, okul malzemelerini kendi cebinden aldıktan sonra okulu bırakacaklar için yani, sonunda umursamayı bıraktı.
Thank you for encouraging me to stay in school.
Beni okulda kalmam için destekledin, teşekkürler.
Put a new roof on a chapel, built a playground for our sponsor school, dreamed about your mother's waffles.
Şapele yeni çatı, kardeş okula oyun alanı yapmakla bir de annenin wafflelarını özlemekle geçti.
an after-school program for reading, math, science, and violin.
Kitap okuma, matematik, fen ve keman derslerinin olduğu okul sonrası bir program.
But we do have an after-school program called animal encounters where we bring in farm animals for the children to play with.
Ama hayvanlarla tanışma dediğimiz okul sonrası bir programımız var. Çocukların oynaması için çiftlik hayvanları getiriyoruz.
Now, his familiarity with these folk tales is unusual for an American, so he's probably French or has a French background or studied French in school.
Bir Amerikalı olarak bu halk hikâyelerine aşina olması garip olur muhtemelen ya Fransızdır, ya ailesinde Fransız vardır ya da okulda Fransızca görmüştür.
There's enough for every guest at Hotel Elementary School.
Hotel Ortaokulda her konuk için yer var.
While you're gone, I'll just keep searching the school for the person with the darkness trouble.
Siz gidince okulda karanlık sorununa neden olan kişiyi arayacağım.
There is no need for her to be taken out of school.
Onun okulu bırakmasına gerek yok.
I trained newly-blind people for ten years after I finished school.
Okulumu bitirdikten sonra 10 yıl kadar görmeyen insanlara eğitmenlik yaptım.
Was it to help pay for my school?
Okul masraflarımı karşılamak için mi yaptı?
He had this creepy thing in high school for redheads.
Lisedeyken de kızıllara acayip bir ilgisi vardı.
That way I saved money and paid for dance school.
Böylece para biriktirdim ve dans okuluna başvurdum.
So much for our overlord at the high school being a lone rogue.
Lisede tek tabanca takılan Büyük Efendi'ye kıyasla çok büyük.
School doesn't let out for hours.
Okulun kapanmasına daha saatler var.
- A charter school for medicine? - What?
- Tıp için sözleşmeli bir okul mu?
My father signed me up for secretary school.
Babam beni sekreterlik okuluna yazdırdı, haftaya başlıyorum.
I hope that cooking school can keep you plenty busy, because Jamal is gonna have less and less time for you.
Umarım o aşçılık okulu seni epey meşgul tutar, çünkü Jamal'ın sana ayıracağı vakit gittikçe azalacak.
I don't think school's been good for you.
Okul sana pek iyi gelmiyordu.
Girls at Jennifer's new school dressed up as her for Halloween.
Jennifer'ın yeni okulundaki kızlar Cadılar Bayramı'nda onun gibi giyindiler.
Unfortunately for young Jane, someone in high school knew her very well, too.
Ne yazık ki genç Jane'i, lisedeyken de gayet iyi tanıyan birisi vardı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]