For some reason traduction Turc
3,187 traduction parallèle
For some reason, they wanted the Porticos to know their daughter was dead.
Bir sebepten dolayı Portico ailesinin kızlarının öldüğünü bilmelerini istemişler.
So right now, your batting average is 100 %, but for some reason in baseball, they call it batting a thousand.
An itibariyle vuruş ortalaman 100 %, ama bazı nedenlerle beyzbolda bu binlerle fiade ediliyor.
Maybe they were lured there for some reason.
Belki bir sebepten ötürü oraya sokulmuşlardır. Ama ne?
For some reason, I thought you had to be in college to do this.
Her nedense, bu işi yapmak için üniversitede olman gerektiğini sanıyordum.
For some reason, everyone in the'70s wanted to talk to truckers.
Bir nedenden dolayı, 70'lerdeki herkes kamyoncularla konuşmak istemiştir.
For some reason, she likes you.
- Nedense, seni seviyor.
And you, for some reason, have recently used a solvent to remove fingernail polish from your hands.
Sen de nedendir bilinmez ojelerini silmek için çözücü kullanmışsın.
Look, for some reason Adam looks up to you.
Bu arada Adam seni soruyordu.
For some reason, he's not keeping Nancy Grace up at night.
Her nedense bu Nancy Grace'i geceleri uykusuz bırakmıyor.
I said, "If it was like we've got to do it for some reason."
"... yani bir sebepten illa ki evlenmemiz gerekecekse... "
For some reason, she's not telling.
Nedense bize söylemiyor.
And you are Scott, kicked out of delta and for some reason picked off the scrap heap by Eleanor Grant.
Sen de bir şekilde görevden alınan ve Eleanor Grant tarafından üzerine bok atılan Scott'sın.
He's not eating for some reason.
Bu köpek için. Nedense hiçbir şey yemiyor.
For some reason, when the curse hit, it... it didn't take him.
Bir sebepten ötürü, lanet ortaya çıktığında onu içine çekmedi.
If for some reason you make it to a fifth date, I would love to meet this "woman" and see if she actually exists.
Eğer bir şekilde beşinci randevuya gelmeyi başardıysan bu kadınla tanışmayı çok isterim ki bakayım gerçekten var mı öyle biri diye.
Should she forget to be grateful for some reason, they'll remind her.
Olur da unutursa, hatırlatacaklar.
In a world with too much beauty, for some reason I can't see the light
# Bu güzel dünyada # # Bir şeyler var # # Tüm ışığımı karartan #
For some reason, I was meant to connect you and your sister today.
Bir nedensen ötürü bugün kız kardeşinle seni bir araya getirmem gerekiyor.
It can't scan the briefcase for some reason.
Fakat o belli bir sebepten ötürü çantayı inceleyemedi.
For some reason, Mary's decided to be nasty about Michael Gregson.
Nedense Mary, Michael Gregson için hoş olmayan laflar etti.
But for some reason, I agreed to have dinner with you.
Nedendir bilinmez, seninle yemeğe çıkmayı kabul ettim.
When I heard you guys were moving in here, I got pissed, you know, and I thought that, for some reason, digging up that canoe tree would make things even.
Sizin buraya taşındığınızı duyunca, sinirlendim. Ve ben, nedense kano ağacını kazıp acısını çıkartmak istedim.
Do it! Okay, now, we're gonna need 15 workplace comedies where people talk to the camera for some reason.
Tamam, şimdi, 15 adet her nedense insanların kameraya konuştuğu iş yeri komedisine ihtiyacımız olacak.
The portal has allowed them a way out, but he's propping it open for some reason.
Onlar bu giriş çıkışa izin vermedi, ama her nedense bu kapı her zaman açık.
I've been out of the loop for some reason.
Nedense iletişimimiz kesilmişti.
For some reason, she really wants me out there.
Nedense benim gitmemi istiyor.
He's just not saying anything for some reason or other.
Ama bir sebepten hiçbir şey söylemiyor.
Look, Barney's our friend, for some reason, and everything he told you was a lie.
Nedendir bilinmez ama Barney bizim arkadaşımız olur ve söylediği her şey yalan.
This place is depressing, and for some reason, you have your Thanksgiving decorations up.
Burası iç karartıcı, ve nedendir bilinmez Şükran Günü süslemelerini çıkarmışsınız.
I know, but for some reason, I started getting very protective of him.
Biliyorum, fakat nedense, onu korumaya başladım.
And, for some reason, they are strongly in favor of gay marriage.
Ve nedense sıkı bir şekilde eşcinsel evliliğini destekliyorlar.
For some reason, people care what you think.
Niyeyse insanlar senin ne düşündüğünü umursuyor.
For some reason, you keep bothering me.
Sende sinirlerime dokunan birşey var.
For some reason, I feel rather happy about it. He's been getting pretty popular lately, and everyone's been going gaga over him.
Herkes onun iyi yapmasını bekliyor.
There's something that my friend really likes, and for some reason, I feel jealous of it.
Arkadaşımın çok sevdiği birşey var ve ben bir nedenden dolayı onu kıskanıyorum.
I feel jealous for some reason.
Nedense onu kıskanıyorum.
I feel sad for some reason...
Sebepsiz yere üzülüyorum.
For some reason... I get the feeling I should hear this without my hat on.
Sanırım söyleyeceklerini şapkasız olarak dinlemeliyim.
And dog shows, for some reason.
Ve her nedense köpek gösterilerinde.
I want to put on sweatpants and bake for some reason.
Nedense, eşofman giymek ve bir şeyler pişirmek istiyorum.
No, I was talking to myself, because, for some reason, I really want to do that!
Hayır, kendimle konuşuyordum. Çünkü, niye bilmem ama yapmayı çok isterim!
I'm getting nervous for some reason.
Hiç sebep yokken heyecan yapıyorum.
I thought I'd be happier watching Klaus get led away to the slaughter, but for some reason, I can't help but feel kind of...
Klaus'un bozguna ugramasini izlemenin beni daha mutlu edecegini saniyordum.
I think you're right. For some reason, the pier is very important to him.
Ben katılıyorum, iskelenin onun için önemli bir yeri var.
Sarah's in my room, because she fell in love with you for some unknown reason.
Sarah benim odamda, çünkü sana bilinmeyen sebeplerden dolayı aşık olmuş.
It takes some pretty heavy shit for you to see reason, huh? Yeah.
- Bunu görmen için zorlanman lazım değil mi?
But for... some reason, my father lied to me.
Ama bir sebepten ötürü babam bana yalan söyledi.
For some unknown reason...
Goo Jae Hee, o çocuk.
Then for some fucking reason, decides that it's a good time for a smoke.
Sonra her nedense sigara içmeye karar veriyor.
Now, I know that might not be the best reason to vote for a governor, but there will always be some women who will come forward saying my son flirted with them or... or... or touched them... but I want you to know Peter has always struggled with women coming after him.
Biliyorum, bu bir valiye oy vermek için en iyi sebep olmayabilir,... ama her zaman oğlumla flört ettiğini ya da ona dokunduğunu söyleyen kadınlar her daim çıkacaktır şunu bilmenizi isterim Peter bu şekilde peşinde koşan kadınlarla her zaman mücadele etmesini bilmiştir.
For instance, I bet you bought those hideous shoes for some emotional reason.
Mesela, eminim ki o iğrenç ayakkabıları duygusal bir sebep için satın aldım.
for something 23
for some time now 23
for some people 34
for some time 35
for some of us 24
for some 94
reason 73
reasons 43
reasonable 43
reasonable doubt 18
for some time now 23
for some people 34
for some time 35
for some of us 24
for some 94
reason 73
reasons 43
reasonable 43
reasonable doubt 18
reasonably 25
for sure 883
for sale 67
for starters 644
for sex 41
for school 19
for safety 20
for six months 43
for she's a jolly good fellow 17
for shame 66
for sure 883
for sale 67
for starters 644
for sex 41
for school 19
for safety 20
for six months 43
for she's a jolly good fellow 17
for shame 66