Han traduction Turc
55,853 traduction parallèle
Well, that's the thing, Ma'am.
Ben de onu istiyorum, hanımefendi.
- Shh. Young lady, you will control yourself.
Genç hanım, kendine hakim olacaksın.
This woman made a reservation for one, but for next month.
Hanımefendi sonraki aya rezervasyon yaptırmış.
But do you even know this woman?
Hanımefendiyi tanıyor musunuz ki?
Ma'am... He's a thief.
Hanımefendi, o bir hırsız.
Yes, ma'am, I'd love to.
- Evet hanımefendi, çok isterim.
Any man who says that to a lady is no gentleman.
Bir hanımefendiye bunları söyleyen bir erkek beyefendi değildir.
- Yes, ma'am.
- Evet hanımefendi.
Here he comes, ladies and gentlemen.
İşte geliyor hanımlar ve beyler.
What a fantastic kill, ladies and gentlemen!
Ne müthiş bir katliam hanımlar ve beyler!
Well, ladies and gentlemen, I want to take you on a little stroll down memory lane.
Hanımlar ve beyler, sizinle biraz geçmişi yad etmek istiyorum.
I gotta hand it to you, lady, you've actually become more annoying.
Hakkını vereyim hanımefendi, daha da sinir bozucu olmayı başardın.
Lady, today is Day Two, the pedestrians shoot back.
Hanımefendi, bugün İkinci Gün. Yayalar bize ateş edecek.
I am not a sissy!
Hanım evladı değilim ben!
What about Annie, ma'am?
Ya Annie hanımefendi?
Yeah. Han Solo looks great in a suit.
Takım elbiseli Han Solo çok iyi görünüyor.
Ah, you know, "This nice lady barrister wouldn't be taking this on if she really thought this man had done something terrible."
Bilirsin işte, "Bu güzel hanım avukat, adam gerçekten böyle bir şey yapsaydı, buraya sunmazdı," gibi.
You ladies do make our job rather difficult.
Siz hanımlar işimizi zorlaştırırsınız.
Ladies and gentlemen.
Hanımlar beyler.
Ladies and gentlemen, may I invite you to turn to the first page of the jury bundle?
Hanımlar beyler, lütfen jüri belgesinin ilk sayfasına bakar mısınız?
No further questions, my lord.
- Başka sorum yok hâkim hanım.
No, ma'am.
Hayır, hanımefendi.
Well, that lady said you're kind of famous.
Şey, o hanım dedi ki ünlü sayılırmışsın.
Good evening, ladies.
İyi akşamlar hanımlar.
All the muscles you see, I gained as a vegan.
MU JIN HAN YAŞLANMAYAN, İLAÇ KULLANMAYAN ATLET Gördüğünüz tüm kasları, bir vegan olarak yaptım.
It's time to go, ma'am.
Gitme vakti geldi hanımefendi.
( Khan ) Hey!
( Han ) Hey!
- Ladies.
- Hanımlar.
Oh, hi, ladies. Jimmy McGill.
Merhaba hanımlar, Jimmy McGill.
Okay, ladies.
Tamamdır hanımlar.
As my lady commands.
Hanımım nasıl arzu ederse.
I can't help, ma'am.
Yardım edemem, hanımefendi.
I bet you and the ladies could split a deluxe suite.
Eminim diğer hanımlarla birlikte lüks suitleri bölüşebilirsiniz.
All right, ladies, I'm gonna go find Paige.
Pekâlâ hanımlar, ben Paige'i bulmaya gidiyorum.
No, ma'am, we need a doctor.
Hayır, hanımefendi, doktora ihtiyacımız var.
Lady, it looks like you've been drinking your own soup,'cause we're not on any quest.
Hanımefendi, kendi çorbandan çok fazla içtin herhalde çünkü biz ruhani bir yolculukta falan değiliz.
Ladies first.
Önce hanımlar.
Hey, where you going, ladies?
Hanımlar, nereye gidiyorsunuz?
Say hello to the misses.
Selam söyle hanımefendiye.
He is my partner, and we have a rehab facility to get to, so if you ladies don't mind... claireview rehabilitation center for women?
Ortağım. Gitmemiz gereken bir rehabilitasyon merkezi var. Hanımlar müsaade ederseniz...
The ladies feed us, give us beer, and all we gotta do is jizz for it.
Hanımlar karnımızı doyuruyor, bira veriyor karşılığında sadece boşalmamız gerekiyor.
Ladies, I want to thank you for the delightful spa treatment and refreshments...
Hanımlar spa ve ikramlarınız için teşekkürler.
And you, ma'am?
Peki siz hanımefendi?
Young lady, there's only one road and it runs right through Red River and I'm the Sheriff of Red River.
Genç hanım, tek bir yol var ve o yol da Kızıl Nehir'den geçiyor. Ben de Kızıl Nehir'de şerifim.
I like you, lady.
Hoşlandım senden küçük hanım.
Calm down, ma'am.
Sakin olun, hanımefendi.
But look around you, little Missy.
Ama şöyle etrafına bak, küçük hanım.
This isn't some housewife desperately trying to hold on to her youth.
Bu, gençliğini korumaya çalışan bir ev hanımının durumu değil.
Ma'am.
- Hanımefendi.
Miss.
Hanımefendi yani.
Hello, ma'am.
Merhaba, hanımefendi.