Have a good one traduction Turc
887 traduction parallèle
Have a good one.
Eğlenin bakalım.
Better keep your left up, or you won't have a good one.
Sol gözüne iyi bak, yoksa iyisi olmayacak.
They have a good one here?
Buradaki güzelmiş diyorlar, öyle mi?
Have a good one.
İyi günler.
Have a good one!
İyi eğlenin!
OK, give her a drop of wine if you have a good one.
Tamam, elinde iyisinden varsa ona bir damla şarap ver.
And some guys will say to you, "Hey have a good one."
Kimileri de gecen güzel olsun der.
I say, " Hey already have a good one.
Merak etmeyin, gecem zaten güzel.
Have a good one.
Afiyet olsun.
Isn't there one thing you seem to have forgotten, that our word's as good as, or perhaps a bit better than that of a jailbird.
Seninde unuttuğun bir şey var, bizim söyleyeceklerimiz bir hapisane kuşunun söyleyeceklerinden daha önemli.
and it is a fact that a wife, even a good one, is not always the right thing to have in a company, if you understand what i'm getting at, but my doucie, my wife,
Ve bir eş iyi bile olsa bir turneye götürülmesi her zaman doğru bir şey değildir. Ne demek istediğimi anlıyorsanız. Ama benim karım, Daucie...
Do you think that we got rid of a good captain... so we could have a bad one?
Sence iyi kaptandan, yerine kötü bir kaptan geçirelim diye mi kurtulduk?
You have a good mind, a pretty face, a disciplined body doing what you tell it everything it takes to make a lovely woman, except the one essential.
İyi bir zekan, güzel bir yüzün, disiplinli bir vücudun var güzel bir kadında olması gereken tüm vasıflar, bir tek vasıf hariç.
That sort of reputation might be good business bringing high-priced jobs and making it easier to deal with the enemy but a lot more money would have been one more item on your side of the scales.
Böyle taninmak mesleki açidan hayrinadir. Hem bol parali iyi isler getirir, hem de düsmanina karsi yararli olabilir. Ancak çok daha fazla para, senin hanene bir madde olarak eklenebilirdi.
I have replaced an evil brain with a good one.
Kötü bir beyin yerine iyi bir beyin yerleştirdim.
It's a pretty good thing to have around, one of these extinguishers.
Yakınlarında bir yangın söndürücü bulunması iyidir.
You have a good memory for one who drinks.
Çok içen birine göre hafızan sağlammış.
No one will ever have benefited more from a good deed than Germany will by restoring France's greatness and freedom
Hiç kimse Fransa'nın ihtişamı ve özgürlüğünü yeniden sağlayacak olan Almanya kadar büyük bir sevap işlememiştir.
"You have too much good in you, Edith, for one man. " I sometimes wish that others could have a share of it. "
"Sen bir erkek için çok fazla iyi vasfa sahipsin Edith bazen başkalarının da bundan pay almasını diliyorum."
My mean have done a good job here Jim, and a fast one.
Buraya gelmekle iyi yaptın Jim, Ve de çabuk geldin.
It's just not fair. When you wanna have a good time, no one helps.
Sanki inadına oluyor.
Pope Leo couldn't have used any other language than the divinely simple one of the Gospel, a language comprehensible to all men of good will, Romans and barbarians, great or humble, slaves or leaders.
Papa Leo, Manastırın adeta ilahi şekilde basit dili öyle ki Romalılardan barbarlara yüce veya mütevazi, köle veya lider ilahi iradenin tüm kulları için anlaşılabilir bir dilden başka bir dili konuşamazdı.
If one of you'll answer one question, we'd have a very good start.
Biriniz soruma cevap verirse bir yerlere varabiliriz.
I tell you, it's not enough to have faith if one is not a good person at the same time.
Sana diyorum, inancın olmasına yetmiyor. Eğer kişi aynı zamanda iyi insan değilse.
"the one that's left alive had better have a good alibi."
"geride kalanın iyi bir tanığı olsa iyi olur."
"the one who's left alive had better have a good alibi."
"geride kalanın iyi bir tanığının olması iyi olur."
Remember I told you, if ever one of you punks gets knocked off, the one who's left alive better have a good alibi?
Sana söylediğimi anımsa, eğer siz işe yaramazlardan biri bir şekilde öldürülürse, Geride kalanın iyi bir tanığı olsa iyi olur?
You must have a good reason for not wanting to help me.
Bana yardım etmemek için iyi bir sebep öne sürmelisin.
Have a good time, little one.
Eğlenmene bak küçüğüm.
Have you forgotten every 15-year-old girl in Gan Dafna... is a nurse, and a good one?
Gan Dafna'da 15 yaşındaki her kızın hemşire olduğunu unuttun mu yoksa?
Bless be the good masters of this house... for they have given shelter to a poor blind one.
Tanrı bu evin sahiplerini kutsasın. Kör bir zavallıya sığınak verdiler.
I have a good idea where the third one is.
Üçüncünün nerede olduğuna dair bir fikrim var.
So one day he'll have a good job.
Yani bir gün onunda iyi bir işi olacak.
Honestly, one of these days I'm gonna have a jolly good spring clean around here.
Açıkçası, bu aralar burası için bir bahar temizliği yapmam lazım.
I'd rather have one only, a good one.
Bir tane olmasını, iyi bir tane olmasına tercih ederim.
It appears to me that if we split up, one of us come in from them broken rocks on the right, the other corners in from that smooth flat rock on the left, we'd have them in a pretty good crossfire.
Bence ayrılsak daha iyi olur. Birimiz onlara sağdaki kırık kayalıklardan saldırır, diğerimiz de şu yassı kayanın solundan onu korur. Bu şekilde onları etkili bir çapraz ateşe alabiliriz.
You have a real good one when you finish the shove up north, like at the hotel in Alfred, then one or two in the winter.
Sürüyü kuzeye götürme işi bitince iyi bir banyo yapılır, Alfred'deki oteldeki gibi, sonra kışın bir, iki kez daha.
It's a good thing you have him,'cause me and that one there, we goin'north.
Ona sahip çıkmanız iyi bir şey, çünkü ben ve şuradaki adam, kuzeye gidiyoruz.
- No, his secretary. It's a small part, but I have one good scene.
Küçük bir rol ama güzel bir sahnem var.
Always a good idea to have one around.
Her zaman taşımakta yarar var.
Many I do not know, but if to ask to me if I find that this made something of good, answers : if only Jewish one in a gas chamber it will have felt that the workers of Amsterdam they had not abandoned it, then it was not in go.
Yine de bana, bunun bir işe yarayıp yaramadığını soracak olursanız eğer gaz odasına atılan tek bir Yahudi bile Amsterdam işçilerinin onun yanında olduğunu hissettiyse maksat hâsıl olmuştur.
You get there, have a real good mission, hit your target, find out later your target was totally destroyed, that it wasn't one of these misses or almost, you got it.
Oraya gidiyorsunuz, gerçekten iyi bir misyonunuz var, hedefinizi vuruyorsunuz sonra hedefinizin tamamen paramparça olduğunu fark ediyorsunuz o kaçırdıklarınızdan biri değil, tam on numara vurmuşsunuz.
Have a good day and a better one tomorrow, good buddy.
İyi günler ve iyi yarınlar, dostum.
I don't know, but I have a pretty good idea which one.
Bilmiyorum, ama hangisi olduğu konusunda bir fikrim var.
Well, if I'm supposed to be "The mother of Israel", "Earth mother" or whatever kind of mother... I have the responsibility to be a good one.
Evet. "İsrail'in Anası" "Halkının Toprak Anası" gibi analar olmam gerekse de iyi bir anne olmanın sorumluluğunu taşımaktayım.
It was a good way to have one without the bother of a husband around who had legal rights to my body.
Bedeninin yasal haklarını alacak bir koca olmadan, çocuk sahibi.. .. olmak için iyi bir yoldu bu.
If your dad were good in kungfu Your family wouldn't have been a broken one!
hayır. ama babalarınız kung fu bilseydi aileleriniz yok olmazdı.
I have to find a good one.
İyi bir tane bulmalıyım.
oh, good, i won't have to buy raquel a new one.
Ha! Oh, hayır Alf.
Do you have a big one? Oh good Suzy, hurry.
Büyük bir tane var mı?
Well, have you ever wondered if... If maybe you aren't a good guy? That you're one of the bad guys, instead?
Acaba hikâyenin iyi adamı değil de kötü karakterlerinden biri olup olmadığını merak ettin mi hiç?
have a wonderful day 25
have a good day 670
have a nice day 823
have a nice weekend 44
have a good day at work 18
have a good weekend 70
have a good week 16
have a good time 307
have a great day 179
have a good flight 33
have a good day 670
have a nice day 823
have a nice weekend 44
have a good day at work 18
have a good weekend 70
have a good week 16
have a good time 307
have a great day 179
have a good flight 33