English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ H ] / Have another one

Have another one traduction Turc

1,761 traduction parallèle
Do we have another one?
Bir poz daha?
I can't have another one of those shots.
Ben daha fazla içemem.
How come you didn't have another one, Abby?
Neden başka biriyle evlenmedin, Abby?
Let's have another one on this!
Let's have another one on this!
We'll have another one tomorrow, but for today, it's over.
Yarın başka bir parti var, ama bugünlük bu kadar!
I think she's starting to have another one of her episodes, and... and this... well, this stuff is only making it worse.
Sanırım, başka bir sorun yaşamaya başladı. Bu eşyalar daha da kötüye gitmesine neden oluyor.
I think I'll have another one. You?
- Bir tane daha içeceğim.
And as soon as you've done that, have another one.
Ve bunu yapar yapmaz, ikinciyi de yapın.
We're gonna have another one.
Bir tane daha olacak.
Here, have another one.
Al bunu da ye.
I think she have another one there.
Şu tarafta bir yarası daha var.
Am I gonna have another one?
Yine geçirecek miyim?
- Here we go, have another one.
- İşte, bir tane daha.
All the times we tried to have another one after Seth.
Seth'den sonra başka bir tane olması için denediğimiz onca zaman.
Did you have another one of those bad dreams?
O kötü rüyalardan gördün mü yine?
We'll wait and see if you have another one.
Bekleyip bir tane daha olacak mı diye bakalım.
My baby died, and I could never have another one. And all I could think of was, "why her?"
Bebeğim öldü ve asla başka bebeğim olamadı ve tek düşünebildiğim ise bunların neden bebeğimin başına geldiğiydi
You don't have another one?
Bir tane daha biletiniz var mı?
okay, so you have another one of those in the truck?
Pekala, kamyonda başka bir tane daha var mı?
BREE : Okay, so you have another one of those in the truck?
Pekala, kamyonda başka bir tane daha var mı?
I ´ ll have another one please.
Bir tane daha alabilir miyim?
- I'll have another one too.
- Ben de bir tane daha istiyorum.
I don't know if I have another one in me.
Buna takatim kaldı mı bilmiyorum.
The captain leads them one step closer to European glory and Real Madrid have another nail in their coffin.
Kaptan ; takımını Avrupa zaferine bir adım daha yaklaştırıyor ve Real Madrid'in tabutuna bir çivi daha çakıyor.
But the good thing is that we have found one another and we have become what we wish we were.
Ama iyi olan şey birbirimizi bularak, düşlediğimiz şeye ulaştık.
They have found it in one another.
Birbirlerini buldular.
- They both did great, obviously but I can only imagine, if they would have done another one?
- İkisi de harika yazmış. Ama bir tane daha yazsalardı ne olurdu diye düşünüyorum.
"We have to become strangers to one another because it's the law to which we are subject."
"Birbirimize yabancı oluyoruz çünkü bu kim oludğumuzun bir kanunu."
They have to depend on one another, and then suport each other... and they starting to like each other...
Birbirine bağlanmaya başlar ve birbirlerini desteklerler. ve sonunda gerçek tekten birbirlerinden hoşlanmaya başlar hatta aşık olurlar.
Say a man wanted to fire a bullet from one rifle and have it match exactly to another.
Diyelimki bir adam ateş edip bu atışı başka bir silahtan yapılmış gibi gösterdi.
This little one will make you three grandchildren and you'll have another little girl who'll marry a prince.
Bu küçük şey size üç torun verecek ve bir prensle evlenecek olan bir kızınız olacak.
You have a problem with the fact that instead of making you play against each other, I am forcing you to play with one another.
Sizin sorununuz,... birbirinize karşı, ayrı ayrı oynamanız yerine... sizi birlikte oynamanız için zorlamamda.
I'm sorry Sir, I think I may have traded one power requirement problem for another.
Üzgünüm efendim, güç gereksinimi problemini başka şekilde halledebilirim sandım.
I'll just have to get myself another one.
Yenisini almak zorundayım.
Since then, I have looked in the dictionary... some things, of which I do not remember very much... but one was a "guerrilla war"... the different one was a "rebellion", another age... slightly conventional "war".
Sonra, sözlüğün içinde baktım... Bazı şeyler, kimseden fazla değilim ben... Ama bir çağ "Gerilla savaşı"...
No, I guess I'll have to call over to headquarters and get them to send over another one.
Hayır, galiba merkezi aramam gerekecek. Birini gönderip başka bir tane getirmeleri için.
She'll die for nothing, because one way or another we're going to find you, even if we have to tear this building apart.
Bir hiç uğruna ölecek Josh, çünkü öyle ya da böyle seni bulacağız binayı yerle bir etmemiz gerekse bile.
Not even Salak! I have no hand for another one!
Başka bir tane daha tutacak elim yok!
Okay, I do- - I did. Or one time or another, may have had a case of the Franks.
Peki, var... vardı, bir kere veya başka zaman Frank ile bir olay olmuş olabilir, fakat kişisel ve karmaşık sebeplerden dolayı, Bullit ile birlikteyim.
So we have one victim found dead in a cigarette suit and another attacked while wearing a bavarian beer maid outfit.
Yani sigara kılığında bir kurbanımız ve çiftçi kız kılığında saldırıya uğramış birisi var elimizde.
Basically what I'm saying is that I think your head may have been in one place and mine's been in another...
Söylemeye çalıştığım, aklında, benimkinden farklı şeyler olabilir.
I have been playing at this job In one way or another for almost 30 years.
Ben neresinden baksan aşağı yukarı 30 yıldır bu işin içindeyim.
Makes us realize that... we have to be good to one another.
Farkına varmamızı sağlar... Diğer insanlara karşı iyi olmamız gerektiğinin...
And we have our beautiful girl, we figured, "Well, that's what we have." And maybe that having another one just wasn't in God's plan, you know?
Dünyalar güzeli bir kızımız vardı ve belki de başka bir çocuk yapmamız Tanrı'nın planları arasında yoktu.
His attorneys claim to have another will that supercedes the one the irs used to initiate the tax sale.
Avukatları, Gelirler İdaresi'nin haciz satışını başlatmak için kullandığı vasiyeti geçersiz kılan başka bir vasiyetname olduğunu iddia ediyor.
You know, if this wasn't a front for another one of your pranks, Mom and Dad would have been so proud.
Tüm bunları bir eşek şakası için planlamış olmasaydın, annem ve babam seninle çok gurur duyardı.
If they weren't so busy trying to destroy one another, they might have figured out I was using them.
Birbirlerini yok etmekle bu kadar meşgul olmasalardı, onları kullandığımın farkına varabilirlerdi.
Well at least we don't have to love one another.
En azından hepsini sevmek zorunda değiliz.
I have told no one but only you and another guy.
Sen ve diğer adamdan başka kimseye söylemedim.
If we can't make Raul a traitor one way, we're gonna have to do it another way.
Eğer Raul'u hain gibi göstermezsek, başka bir yolla yapmak zorunda oluruz.
And the best bet for the capture of Triton right now... is this binary capture hypothesis because there... we know there are probably thousands of objects... that had existed in the Kuiper Belt... that would have the right size... and be partnered with another even larger object... and Neptune could capture one of them.
Ve şu an Triton'un yakalanmasına dair en iyi bahis ikili yakalama hipotezidir çünkü Kuiper Kuşağı'nda binlerce nesnenin tam da uygun boyutta var olmuş olduğunu biliyoruz ve başka bir büyük nesne tarafından eşlik edildiğini ve sonrasında Neptün bunlardan birini yakalamış olabileceğini düşünüyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]