He's just a man traduction Turc
623 traduction parallèle
He's just a salary man.
Bir şirkette çalışıyor.
He's just... he's a very dangerous man because he doesn't really have a code that he abides by.
Çok tehlikeli biri ; çünkü onun diğerleri gibi uyması gereken bir kanunu yok.
Just be a great man. That's all he wants.
Büyük bir adam olmak istiyor, tek istediği bu.
If a man's crazy just because he plays the tuba, somebody'd better look into it, because there are a lot of tuba players running around.
Biri tuba çalıyor diye deliyse, biri bunu araştırsa iyi olur çünkü etrafta tuba çalan pek çok kişi var.
He just bought the Harrison farm, and he'll need caretakers, a man and his wife.
Harrison çiftliğini yeni satın aldı ve bir karı-koca bakıcıya ihtiyacı varmış.
Just like that, he's a ruined man.
Aynen öyle. Mahvoldu.
There's a chance for a man to make a lot of money down here... if he can just get his beef up there.
Eğer fazla şikayet etmezse bir insanın çok para kazanması için... burada bir şansı var.
To me, he's just a man with a little mustache.
Benim gördüğüm, sadece ufak bir bıyığı olan bir adam.
There's a widespread feeling that... just because a man has a large office, he must be an idiot.
Bir adamın geniş bir ofisi olması gerizekalı olduğuna işarettir.
Well, just because a man doesn't show up for a day, I see no reason to assume that he's been murdered.
- Bir adam bir gün ortalarda görünmedi diye, onun öldürüldüğünü düşünmek mantıksız.
A man doesn't destroy himself just because he can't hit some high note that he dreamed up.
Sırf, düşünü kurduğu bir süper notayı çalamıyor diye insan kendini yok etmez.
Always falling for a man just because he's good-looking.
Her zaman sırf yakışıklı diye birine aşık olur.
Just anybody handy, as long as he's a man.
Kullanabileceğim herhangi bir erkekle.
I thought if a man doesn't know what he's doing or where he's going, the best thing for him to do is just back up and start all over again.
Eğer bir adam ne yaptığını bilmiyorsa ya da nereye gittiğini, yapması gereken en akıllıca şey, geri dönüp en başından başlamak.
Sitting back and letting one man, just because he wears a badge... do a job single-handed that all of us should be doing.
Arkamıza yaslanıp, sırf rozet takıyor diye hepimizin yapması gereken işi bir adamın sırtına yükledik.
A man doesn't travel 4,000 miles just to prove he's a louse.
İnsan, pislik olduğunu göstermek için 6500 kilometre katetmez.
When a man has to ask his wife that, well, he just hadn't better.
Bir erkek bunu karısına soruyorsa, hiç sormasa daha iyi.
But he'd kill a man just like that, when one of them's on him.
Ama kriz geçirdiğinde deminki gibi bir adamı öldürebilir.
- lt's not our policy to keep a man... -... just because he scratched his arm.
- Kurallar, sadece kolu sıyrıldı diye birini tutmayı gerektirmiyor.
Maybe so, but we just got to figuring that a man's got to draw the line someplace if he's going to go on living with himself.
Ama biz eğer Allison'la barış içinde yaşayacaksınız... bir kısım kurallara uymanız gerektiğine karar verdik.
Just like it's a man's nature to go out and hustle and get the things he wants.
Tıpkı erkeklerin savaşarak istediklerini almaları gibi.
Man gets a reputation with a gun he's just got to do too much killing.
Biri silahşörlüğüyle ün yaparsa daha çok insan öldürmek zorunda kalır.
Just then he saw a man-o'- war bird.
Tam o sırada bir galapagos gördü.
You can't condemn a man for murder just because you don't approve of what he's doing!
Sırf yaptıklarını onaylamadığın için bir adamı cinayetle suçlayamazsın!
He's just as much a man as either one of you. Maybe more.
O her biriniz kadar cesur, hatta daha da fazla.
Shoot a man at 200 yards, he's just a target.
Birini 200 metreden vurunca, sadece hedeftir.
Suppose your ventriloquist's dummy just won't talk because he's a good man?
Vantrolog kuklamızın konuşmadığını düşün. Çünkü iyi bir adam.
Then took some rawhide ropes and hung him up like that so he'd sort of dangle like that until the kid tore himself off these pins just to prove he's a man.
Onu halatlarla astılar çocuk kendini parçalayıp kurtularak erkek olduğunu kanıtlasın diye.
He was just as proud an old rooster. You know, there was his son marching off to war to become a man.
Görünen o ki aşağıda çalışıyorsun.
Just because a man's in prison doesn't mean he's a boob.
Bir kişinin cezaevinde olması, aptal olması manasına gelmez.
When a man gives up as much as you did, just because he thinks it's right, the Good Lord would never let him down.
Birisi doğru şey için sizin kadar çok emek verirse.. ... Tanrı onu yüz üstü bırakmaz.
But he's just a blind man.
Ama o sadece kör bir adam.
Well, then, perhaps, and it's just a possibility, he chooses to keep the inner man locked up so that no one steps on him.
O zaman belki, şu ihtimal var, başkaları tarafından ezilmesin diye içindeki kişiliği gizlemeyi yeğliyor.
- It shouldn't be too difficult. He's just a young man who's not been out in the world.
O sadece, dünyayı henüz tanıyan bir delikanlı.
He's just a blind man.
O sadece kör bir adam.
He's just a one-armed man who likes to beat up women, that's all.
Kadınları döven tek kollu biri. O kadar.
He's just a foolish old man.
O sadece aptal yaşlı bir adam.
I found out that I could read a man's character pretty well just by seeing what he's got in his icebox.
Buzdolabında bulundurduğu yiyeceklerden adamın karakterini anlayabiliyordum.
In the end, he's just a man like the rest of us.
Sonunda, o da sadece bizler gibi bir insan.
He's just a man.
O sadece bir erkek.
He's a man, you're just a slut!
O bir erkek sen de bir sürtüksün!
Just think, when the poor man died he was dumped into a pauper's grave, like a dog.
Bir düşünün. Zavallı öldüğünde çöplüğün tekine atılmış, sanki bir köpek gibi.
Not just a world, but all that makes it up. Man thinks he's progressed.
Sadece bir dünya değil ama onu oluşturanları da.
What he's saying, Spock, is that a man who holds that much power, even with the best intentions, just can't resist the urge to play God.
Demek istediği, bir adama o kadar güç verilirse, tanrıyı oynama arzusunu durduramayabilir.
It's really just a frog sticker, Emiliano but if a man used a real one in the right way he might be able to help his people one day.
Bu bir kurbağa sopası, Emiliano ama eğer biri bunu doğru bir şekilde kullanırsa bir gün halkına yardım edebilir.
Just now some people in town saw a man covered with blood and bandaged his wounds with his dress He rode on a horse and sped toward the woods
Temin kasabada... kanlar içinde bir adam görmüşler elibisesiyle yaralarını sarmış... aceleyle at sürüp... koruluğa doğru gidiyordu
It just doesn't seem right that a slick sleeve like me would ask a man like General Hollister if he just shot somebody.
Benim gibi rütbesiz birinin, General Hollister gibi birine kimi vurdunuz diye sorması yakışık almaz gibi geliyor.
It's just that he's a different kind of man.
Yalnızca başka cinsten bir insan.
You kill a man, he's got a friend or a kin, just has to come against you.
Birini öldürdüğünde, arkadaşı ya da akrabası sana kan davası güder.
Just because a man's married, that doesn't... mean that he can't have a... thing, you know, with a secretary... or with an airline stewardess.
Bir erkeğin evli olması, sekreteriyle veya, ne bileyim, bir hostesle falan şey yapmayacağı anlamına gelmez.
What, just last week, a man who's a very good friend of the head of casting for UFA asked me to sit at his table, and he's...
Geçen hafta çok ünlü bir kast ajansı sahibinin en yakın arkadaşı beni masasına çağırdı ve...
he's just a guy 18
he's just a boy 79
he's just a baby 21
he's just gone 19
he's just scared 23
he's just 316
he's just kidding 23
he's just a kid 156
he's just jealous 18
he's just a friend 69
he's just a boy 79
he's just a baby 21
he's just gone 19
he's just scared 23
he's just 316
he's just kidding 23
he's just a kid 156
he's just jealous 18
he's just a friend 69
he's just sleeping 16
he's just fine 17
he's just a little boy 21
he's just like you 17
he's just a child 32
he's just a 16
he's just doing his job 19
just a man 25
a man 569
a man and a woman 41
he's just fine 17
he's just a little boy 21
he's just like you 17
he's just a child 32
he's just a 16
he's just doing his job 19
just a man 25
a man 569
a man and a woman 41
a man after my own heart 23
a man like you 17
a man is dead 38
a man died 22
he's so cute 178
he's my uncle 44
he's mine 293
he's so handsome 49
he's my husband 167
he's dead 3015
a man like you 17
a man is dead 38
a man died 22
he's so cute 178
he's my uncle 44
he's mine 293
he's so handsome 49
he's my husband 167
he's dead 3015
he's got a gun 260
he's doing okay 17
he's my baby 20
he's my brother 335
he's gone 2224
he's my best friend 106
he's a doctor 159
he's an idiot 170
he's back 468
he's my cousin 54
he's doing okay 17
he's my baby 20
he's my brother 335
he's gone 2224
he's my best friend 106
he's a doctor 159
he's an idiot 170
he's back 468
he's my cousin 54