English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ H ] / How much is there

How much is there traduction Turc

455 traduction parallèle
- How much is there?
- Ne kadar var burada?
- How much is there left to do?
- Çok iyi! - Yapacak ne kadar işimiz kaldı?
How much is there?
Ne kadar var?
How much is there, Vance?
Ne kadar para var, Vance?
- How much is there there?
- Orada ne kadar var?
- How much is there, Mum?
- Orada ne kadar var, Anne?
How much is there for me?
Orada benim için ne kadar var?
- How much is there?
- Orada ne kadar var?
- How much is there left?
- Ne kadar kalmış?
How much is there?
Ne kadar altın var?
How much is there?
Orada ne kadar var?
- How much is there?
- Ne kadar var?
How much is there, man?
Ne kadar var, dostum?
How much is there in the coffers
Kasada ne kadar kaldı?
I'm having a look now how much water there is.
Şimdi ne kadar su olduğuna bir bakıyorum.
How much ivory is there really up there?
Orada gerçekten ne kadar fildişi var?
You'll be much gladder when you see how much ivory there is.
Ne kadar çok fildişi olduğunu görünce daha memnun olacaksın.
I seen the handbills about how much work there is, and high wages too.
İlanlara baktım, orada çok iş var ve maaşlar yüksek.
Look how much room there is.
Ne kadar yer olduğuna bak.
You can whistle Mandy doing Off To Buffalo and count the house at the same time and tell me within 5 cents how much is out there.
Evi kolaçan edip, içinde kaç tane beş sent olduğunu söyleyebilirsin.
How much d'you think is there?
Sence orada ne kadar vardır?
I've heard so much about how quick you are with a gun. I've heard it said there is none quicker.
Sizin silah çekmede ne kadar hızlı olduğunuzu çok işittim ve daha hızlısının olmadığını da duydum.
How much water is there?
Ne kadar su var?
Just how much fight is there left in the Germans?
Almanlar daha ne kadar savaşabilir?
How much there is to say in the beginning.
Başlangıçta konuşacak ne çok şey vardır.
HOW MUCH WATER IS THERE?
Yanımızdaki mataralarda.
And how much of that is there?
Ne kadar kaldı?
How much oil do you say there is?
- Sizce o yatak ne kadar önemli? - Yatak mı?
Can't you see how much work there is here? Anyway, we'll go to see him in the next few days.
Görmüyor musun işler baştan aşağı hele bakalım bu günlerde bir fırsatını bulursak varıveririz Hasan'a.
He asked how much money there is.
Orada ne kadar para var diye sordu.
Don't you see how much money there is here?
Burada ne kadar para olduğunu görmüyor musun?
"Now, how much there is to tell..."
"Şimdi anlatacak ne kadar çok..." "Bu arada Bay Pickwick..."
There's just two little words... where it is... how much?
Sadece iki kelime... nerede... ne kadar?
- Scotty, how much time is there?
- Ne kadar vakit kaldı?
That's to tell you how much coal there is you see, in case anybody nicks it.
Bu sayede ne kadar kömürümüz olduğunu biliriz. Çalınırsa anlarız.
- How much land is there?
- Arazinin büyüklüğü ne kadar?
How much is it going for up there?
- Orada kaçtan gidiyor?
Well, if old Gauche is in there, you're going to find out right now how much he loves you.
Eğer Gauche orada ise, seni ne kadar sevdiğini öğrenme zamanın geldi.
What I think is they know what methane is and how much there is.
Diyeceğim o ki... Metanın işe yarayacağının ve miktarının farkındalar.
How could he leave me alone... when there's so much to be taken care of?
Beni nasıl yalnız bırakabilir... Bu kadar ilgilenilmesi gereken iş varken?
let's see how much there is in the titty bank.
Bakalım meme bankasına ne kadar sakladın.
- How much money is there left?
- Ne kadar paramız kaldı?
- How much is in there?
- Orada ne kadar?
How much comradeship there is in us.
İçimizde ne kadar dostluk vardır.
Listen, I really had forgotten how much later it is there.
Orada ne kadar geç olduğunu unutmuşum.
There is no telling how much longer he will live.
Daha ne kadar yaşayacağını söylemek güç.
How much lime stone is there?
Ne kadar kireç taşı var?
Have you any idea of how much there is to do?
Yapacak ne kadar çok iş olduğunu biliyor musunuz?
Well, if this is out there, think how much more is out there! .
Eğer dışarıda böyle müzik yapılıyorsa, kim bilir daha neler vardır!
Excuse me, how much there is'till the next bus stop?
Affedersiniz, bir sonraki durağa kadar ne kadar var?
How profoundly natural, how strong she is, there's so much sensitivity and understanding in her!
O derin doğallık, o güç, o duyarlılık, o anlayış muhteşem!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]