I'll try traduction Turc
8,431 traduction parallèle
So I'll talk to Wendy and try to figure it out.
Wendy ile konuşur, ayarlamaya çalışırım.
I'll try giving her a call.
- Ben ulaşmaya çalışırım.
I'll try harder.
- Daha sıkı çalışırım.
I'll try.
Deneyeceğim.
I will try very hard not to take that personally. I'll be on the streets.
Bu dediğini kişisel olarak almamak için çok uğraşacağım.
I'll try on the way.
Yol üstünde deneyeceğim.
- Well, I'll just try to look annoyed At everyone all the time.
Ben de sürekli herkese rahatsız edici bakışlar atmaya çalışacağım işte.
I'll try it.
Deneyeceğim.
I'll try to persuade him.
Onu ikna etmeye çalışacağım.
I'll... try to get better.
Ben daha iyi olmayı deneyeceğim.
I'll try the other code.
Diğer kodu deneyeceğim.
- Okay, I'll try,
- Pekala, deneyeceğim...
I'll try to send a mail, for funeral just needed...
Hiç deneme. Sadece bir e-posta atacağım, çünkü...
I'll try anything.
Her şeyi denerim.
I'll try, Tommy.
Denerim Tommy.
Yeah, yeah, I'll try and swing by.
- Peki, olur, uğramaya çalışırım.
I'll give it a try.
Deneyeceğim.
♪ I guess I'll just try ♪ ♪ And make you understand ♪
♪ I guess I'll just try ♪ ♪ And make you understand ♪
♪ I guess I'll just try ♪
Sanırım sadece deneyeceğim
I'll try to convey the message.
- Mesajı iletmeye çalışacağım.
I knew it was one of mine, and I said to myself, "Jimmy Boy, you better call the cops right away, or they'll try and pin this on you."
Kendi kendime : "Jimmy, hemen polisleri ara yoksa suçu üstüne atarlar" dedim.
Meantime, we'll try and I.D. The strong man.
Bu sırada bizde elemanın kim olduğunu bulmaya çalışacağız.
All right. I'll go try and crack the police server.
Tamam gidip polis veri tabanına girmeye çalışacağım.
I'll try that.
Bunu denerim.
You try it, and he will go rogue, and I'll join him.
Denersen daha da kötü olur ve ben de ona katılırım.
- I'll try.
- Denerim.
Here, I'll try and unsnag him.
Geldim. Takıldığı yerden kurtarmaya çalışacağım.
I'll have to try her out once.
'Onu bir kez olsun çıkarmaya çalışacağım.'
If anybody has any questions, like I said, basically just raise your hand and I'll try to call on you as soon as I possibly can.
Herhangi bir sorusu olan varsa, elini kaldırsın mümkün olan en kısa zamanda kendisine söz vereceğim.
I'll respond by stating that I'm not sure, and suggest you try the lounge instead.
Emin olmadığımı ve restoran yerine salonu denemeni tavsiye edeceğim.
Yeah, maybe I'll try.
Evet. Belki denerim.
I'll try and find our meatloaf.
Bizim köftemizi arayıp bulacağım.
I'll give it one more try tomorrow.
Yarın bir kez daha deneyeceğim.
I'll try to be helpful if I can.
Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım.
Well, I'll try anything, Quagmire,'cause I actually like running that cookie shop.
Çünkü kurabiyeci işletmek gerçekten hoşuma gidiyor.
Slutty it is. I'll try it on, no promises.
Üstüme denerim sadece, söz vermiyorum yani.
I'll try him.
Ben de bir deneyeyim.
I'll try and put you through. ~ Anna, were you expecting a dial-in?
- Anna, telefon bekliyor muydun?
And I promise, from now on, I'll try not to say the things to make it weird and awkward.
Anna, Ne yapıyorsun? Debbie, çok üzgünüm. Bu kadın delinin tekidir.
I'll try to make it home this weekend, but with the strategy meetings, it's just...
Hafta sonu evde olmaya çalışacağım... ama bu strateji toplantıları varken imkansız gibi...
Try that on the street, I'll bite your ear off.
Sokakta dene. Kulağını ısırıp koparırım.
Okay, look, it's a long shot, but I'll give it a try'cause I owe you one.
Peki, zor görünüyor ama deneyeceğim çünkü sana borçluyum.
You try to pull me away from this thing, and I'll hit this remote and blow it immediately.
Beni bu şeyden uzaklaştırmaya çalışırsan, bu kumandaya basarım ve hemen patlatırım.
But I'll try to be better anyway.
Ama yine de iyi olmaya çalışacağım.
Even me sometimes, I'll try and hug you and you don't want that.
Bazen ben bile sana sarılmaya çalışıyorum ama sen istemiyorsun.
You try to pull me away from this thing, and I'll hit this remote and blow it immediately.
Beni bu şeyden uzaklaştırmaya çalışırsanız bu uzaktan kumandaya basarım ve bu şeyi anında patlatırım.
But no matter what happens, no matter how crazy things get, I'll always try to restore balance.
Ama her ne olursa olsun, işler ne kadar çığırından çıkarsa çıksın her daim dengeyi sağlamaya çalışacağım.
But look, in any case, I'm gonna try harder now with Ruby, and that'll be good.
Ama ne olursa olsun, Ruby'le daha fazla uğraşıyorum şimdi ve herşey yoluna girecek.
Here, I'll try to trace it.
- Var. - İzini sürmeye çalışayım.
We just... we just need a signature dish. I'll try it.
- Sadece servis iznine ihtiyacımız var.
I'll try to get them to talk to you, but I can't promise anything.
Seninle konuşturmaya çalışacağım ama herhangi bir söz vermiyorum.
i'll try that 24
i'll try my best 46
i'll try harder 24
i'll try again 49
i'll try to 20
i'll try not to 35
i'll try it 54
i'll try anything 18
i'll try to remember that 19
trying 139
i'll try my best 46
i'll try harder 24
i'll try again 49
i'll try to 20
i'll try not to 35
i'll try it 54
i'll try anything 18
i'll try to remember that 19
trying 139
try again 593
try it out 41
try me 485
try it now 59
try now 26
try it 790
try it on 163
try some 71
try to keep up 60
try harder 150
try it out 41
try me 485
try it now 59
try now 26
try it 790
try it on 163
try some 71
try to keep up 60
try harder 150