I've found something traduction Turc
513 traduction parallèle
Well, I've found something.
Bir şey buldum.
Now that we've found each other again, I hope I shall see something of you.
Artık birbirimizi bulduğumuza göre, umarım bunu burada bırakmazsınız.
I've found something in these Keys worth fighting for.
Burada uğrunda savaşmaya değer bir şey buldum.
I think I've found something.
Sanırım bir şey buldum.
I've been looking for some little token of gratitude, which I could give to Mr. Holmes and at last I think I've found something that he'll appreciate.
Bay Holmes'a verebileceğim küçük bir minnettarlık hatırası arıyordum. Sonunda sanırım onun taktir edeceği bir şey buldum.
But I couldn't let them talk... otherwise I should have been found out and punished for something that was right.
Ama onların konuşmasına izin veremezdim. Yoksa ben yakalanır ve doğru olan bir şey için cezalandırılırdım.
And I found out something else too - that I needed someone to share this business of living.
Ve başka bir şey daha bulmuştum - Bu işi yaşamak için birine ihtiyacım olduğunu söyledi.
I've found something!
Ben bir şey buldum. Başka yaşam!
I've found out something.
Bir şey öğrendim.
So I rescued his Holy Book and I found something.
evet ben de onun kitabını kurtardım ve birşey buldum. Kıvrılmış bir sayfa.
Just before you come, my husband and I was wondering what would you do if you found something that was lost.
Siz gelmeden hemen önce kocam ve ben yitik bir şey bulunduğunda, ne yapılabileceğini merak ediyorduk.
The last two days, you've lost everything you've ever lived for, and I've found something I wanted all my life.
Son iki gündür, uğruna yaşadığın her şeyi kaybettin bense, bütün hayatım boyunca aradığım bir şeyi buldum.
But in spite of that, I think I've found something...
Buna rağmen, bütün servetime rağmen daha önce sahip olmadığım...
I looked into your case and found out something that will interest you enormously.
Davana göz attım ve senin ilgini son derece çekecek birşey buldum.
I think I've found something.
Bence bir şey buldum.
I think I've found something,
Galiba bir şey buldum.
I think I've found something.
Sanırım birşey buldum.
I've found something.
Bir şey buldum.
I woke up and found out something.
Uyandım ve bir şey farkettim.
Now I've found you, let's - let's go and eat something. - I'm starving.
Gel bir şeyler yiyelim, açlıktan ölüyorum.
Oh, well, I served in the Medical Corps during the war, and I can't tell you how many dying and wounded men found something of God's mercy at the end of just such a needle as you described.
Oh, şey, savaş boyunca Tabip Sınıfında görev yaptım, ve orada, sizin ifade ettiğiniz biçimde iğnenin ucunda... Tanrı'nın merhametini bulan... kaç tane ölü ve yaralı insan gördüğümü sizlere anlatamam.
Jim, I've found something!
Jim, bir şey buldum!
We found something I've been searching for all my life.
Yaşamım boyunca aradığım herşeyi biz birlikte bulduk.
As a matter of fact, I've found something else, but I'll need a little money to get started with.
İşin aslı, başka bir şey buldum, ama başlayabilmek için biraz paraya ihtiyacım var.
If I hadn't agreed, they would've found some scoundrel who would've staged something dreadful.
Eğer birlikte karar verseydik, bazı hainleri bulurduk. Shnelenen şey korkunç bir şey olurdu.
I found this manuscript paper. He started out writing something, and then he starts rambling on and on and on.
Görüyorsunuz, bir şey yazmaya başlamış ve sonra gelişi güzel bir şeyler yazmış da yazmış.
I've found something else as well.
Ayrıca başka bir şey daha buldum.
I've found out something
Benim bir fikrim var!
I think I've found something.
Sanırım birşey bulduk.
And when he does, you will say, "Raf, I just found something out."
Ve o bunu yaptığında, diyeceksin ki : " Raf, az önce bir şey öğrendim.
He was an enormous, enormous success, and this success largely changed his whole life, I think,'cause he found out there was something that he could do well, do practically better than anyone else.
Büyük bir başarı kazanmıştı ve bu başarı tüm hayatını değiştirdi. Çünkü iyi yapabildiği, neredeyse herkesten iyi olduğu bir iş olduğunu gördü.
Michael, I've found something rather interesting.
Micheal, daha ilginç bir şey buldum.
I see you've found something to do with your free time.
Boş zamanını geçirecek bir şeyler bulmuşsun.
Wait! I've found something.
Burada garip bir şey var!
i was at your garage sale, and i found something i'd like to buy, but i'm not sure if you're selling it.
Garaj satışınıza bakıyordumda, Ve alacak birşeyler buldum, Ama sattığınızdan emin değilim.
This is none of my business or anything, but if you really want something, I've found the best way to get it is through saving.
Bu beni alâkadar etmez ama gerçekten bir şey istiyorsan eğer para biriktirmekle elde etmenin en iyi yöntem olduğunu biliyorum.
I've found something.
İşte orada.
I came up here earlier and I found something in here.
Birkaç saat önce buraya geldim ve bir şey buldum. Şunu tutabilir misin lütfen?
I came up here earlier tonight and I... I found something in here.
Birkaç saat önce buraya geldim ve bir şey buldum.
Look. I've found something strange. Pfilzing Morgen.
İbrani vurguncular, rahiplere iç çamaşırlarının fiyatlarını yıl sonuna kadar ancak ödeyeceklerini söylediler.
I think I've found something here.
Sanırım burada bir şey buldum.
Mm. I was analyzing the particulates that Clay Parker and Shawna Baez left behind, and I found something very interesting.
Clay Parker ve Shawna Baez'in arkalarinda biraktigi partikulleri incelerken çok ilginç bir sey buldum.
I've found something, sir.
- Bir şey buldum.
Hey, I think we've found something here.
Bence burada bir şey bulduk.
She's found a vulnerability in you, something I've looked for for years.
Sende savunmasız bir yer buldu, benim yıllardır aradığım bir şeyi.
- I think I've found something horrible.
- Sanırım çok korkunç bir şey buldum.
I found something. And then there they were.
Ve sonra işte oradaydılar.
HARDAC, I've definitely found something.
HARDAC, kesinlikle bir şey buldum.
I've found something else.
Başka birşey buldum.
Commander, when you've got a moment I've found something I'd like to show you.
Kumandan, zamanınız olduğunda bulduğum bir şeyi size göstermek istiyorum.
Captain, I think I've found something.
Kaptan, sanırım bir şey buldum.
i've found 22
i've found you 24
i've found him 28
i've found her 16
i've found it 52
found something 80
something went wrong 81
something 1990
something came up 177
something happened 421
i've found you 24
i've found him 28
i've found her 16
i've found it 52
found something 80
something went wrong 81
something 1990
something came up 177
something happened 421
something's happening 161
something like that 1529
something's not right 271
something on your mind 83
something bad happens 16
something special 67
something's wrong 881
something is wrong 141
something wrong 855
something's wrong here 34
something like that 1529
something's not right 271
something on your mind 83
something bad happens 16
something special 67
something's wrong 881
something is wrong 141
something wrong 855
something's wrong here 34