English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I feel like i'm

I feel like i'm traduction Turc

9,338 traduction parallèle
'Cause I just feel like I'm about to do something really, really impulsive, and I just...
Çünkü gerçekten bir şey yapmak istiyorum gerçekten dürtüsel bir şey ve sadece...
Otherwise I feel like I'm gonna trapped here.
Aksi halde kendimi burada kapana kısılmış gibi hissediyorum.
I'm sorry you feel like nobody's looking out for your neighborhood, but we're here now.
Mahallenizden kimse ilgilenmiyor gibi hissediyor olabilirsin ama biz buradayız.
Ooh, I feel like a 20-year-old... only better.
20 yaşımdaymışım gibi hissediyorum. Daha iyi.
I'm going to make her feel like a goddess.
Onun bir Tanrıça gibi hissetmesini sağlayacağım.
I feel like salty and sweet.
Canım hem tuzlu hem tatlı istiyor gibi.
I feel like I should be mad, but... I guess you're right.
Kızmam gerekiyor gibi geliyor ama sanırım haklısınız.
Well, I hope you do one day, and I hope they're taken away from you like you took mine from me so you could feel the same pain I'm feeling.
Umarım bir gün olur ve benimkileri aldığın gibi senden alınırlar böylece hissettiğim acıyı hissedebilirsin.
I feel like my skin's crawling and my organs are shifting and...
Ürperiyorum. Organlarım yer değiştiriyor gibi sanki.
I feel like I'm talking to a ghost.
- Hayaletle konuşuyormuşum gibi.
I feel like I'm gonna kiss you.
Seni öpecekmişim gibi hissediyorum.
I feel like I'm part of something bigger now, you know?
Artık daha büyük bir şeyin parçasıymışım gibi.
I feel like this one doesn't require a thoughtful response.
- Bu seferki nazik bir cevap gerektirmez sanırım.
I feel like this is my new favorite show.
En sevdiğim TV yapımı bu oldu galiba ya.
I feel like I'm drying my hands in the future.
- Elimi gelecekte kurutuyormuş gibi hissediyorum.
Yeah, I feel like once you get to our age, that window to do big moves like that starts to close.
Evet, bence insan bizim yaşımıza gelince böyle büyük hamleler yapma cesareti tükeniyor.
I'm just saying, I feel like you should be respectful of my place if you're gonna live here, you know, and be clean.
Sadece diyorum ki burada yaşayacaksan, saygılı olmalısın. Evimde kalacaksan, temiz ol.
Oh, man, I'm starting to feel like this relationship's not working out.
- Bu ilişki yürümüyor gibi hissetmeye başladım.
I'm in so much pain! - Jung Joo? - I feel like I'm dying
Evet, siyah incin olduğumu kabul ettiğin zaman. benim ne kadar önemli ve kıymetli olduğumu kabul ettiğin zaman sana o şansı vereceğim.
I feel like I'm being watched.
- Sanki izleniyor gibiyim.
I don't know. Now I feel like my one wrong might be worse.
Benim tek yanlışım hepsinden daha kötüymüş gibi geliyor.
So excited, I feel like I'm in "Legally Blonde."
Vay be, kendimi bir an "Bu Nasıl Sarışın?" filminde zannettim.
It's like I feel like I'm the sous-chef of his exorcism kitchen.
Şeytan çıkarma mutfağında yamakmışım gibi hissediyorum.
I feel like this is all my fault, and I have no idea how to stop it, and it doesn't feel very good.
Bu benim suçummuş gibi hissediyorum ve nasıl durduracağımı bilmediğim için hiç rahat değilim.
I feel like we're ready for anything.
Karşımıza ne çıkarsa haklarız!
I spent my entire life thinking that I wasn't as good as him, but you're the one person... you're the one person who made me feel like maybe I was.
Tüm yaşamımı onun kadar iyi olmadığımı düşünerek geçirdim ama sen tek kişiydin... Belki de onun kadar iyi olduğumu hissettiren tek kişiydin.
No, but I feel like I'm about to.
Hayır ama şimdi yapacağım gibime geliyor.
My God, I feel like I'm on one of those TV shows where the older brother has to take care of the younger siblings'cause the parents are dead or incompetent or...
Aman Tanrım, anne ve babası ölü veya yetersiz olduğu için kardeşine bakmak zorunda olan abilerin olduğu Tv programındakiler gibi hissediyorum.
Well, I'm sorry you don't feel like it, but you have to take the test, or you'll fail.
Yapabileceğini sanmadığın için üzgünüm ama o sınava girmek zorundasın ya da sınavdan kalırsın.
I really feel like I'm falling...
- Evet. - Ben sana aş...
- That's our other victim. - I'll be honest, I don't feel like I know you. - Lisa Green.
Bu diğer kurbanımız, Lisa Green.
I don't feel like living in that apartment.
Hiç o apartmanda yaşayasım gelmedi.
- I feel like an idiot that I thought you were different.
- Farklı olduğunu sandığım için.
I feel like I'm in a Grinder episode right now.
Kendimi Öğütücü dizisindeymiş gibi hissediyorum.
I feel like all we do around here is settle.
Burada tek yaptığımız şey durulmakmış gibi hissediyorum.
I feel like I'm alive again now that I'm back.
Döndüm ya, ben de yeniden yaşıyormuşum gibi hissediyorum.
Your dad's life was a maze of secrets. I feel like we just stumbled on a big one.
Babanın hayatı sırlarla doluydu ve sanırım biz de en büyük olana bulaştık.
I feel like I'm forgetting something.
Sanki bir şeyi unuttum.
I'm just saying... it sure will be nice to feel like one of the good guys again.
Diyorum ki yeniden iyi adamlardan birisi gibi hissetmek kesinlikle hoş olacak.
I don't know. When I feel like it?
Canım ne zaman isterse.
Okay, I feel like everybody in the room is looking at me like I'm the buzzkill.
Odadaki herkes bana mızıkçıymışım gibi bakıyor.
You know, sometimes I feel like my whole life is just a series of loosely-related wacky misadventures.
Bazen hayatımın saçmasapan bir terslikler dizisinden ibaret olduğunu hissediyorum.
But it could be not great later and I feel like I'd be a bad boyfriend if I didn't prematurely freak out about that.
Ama sonra harika olmayabilir ve şimdi tepki vermezsem kötü bir sevgili olacağımı hissediyorum.
I wake up in the morning and I feel like I have no purpose.
Sabah uyanınca amacım yokmuş gibi hissediyorum.
And I feel like I have a reason to get out of bed.
Yataktan kalkmak için bir amacım varmış gibi hissediyorum.
Yeah, I feel like you're not being completely transparent with me, but I think that it's my fault.
Evet, bana karşı yeterince açık olmadığını hissediyorum ama sanırım benim hatam.
I'm starting to feel like you're still chasing the Reverse Flash.
Hala Ters Flash'ı takip ediyormuşsun gibi hissetmeye başladım.
Least you can do is hear me out. Forgive me if I don't feel like drinking with one of your kind.
Canım senin türünden biriyle bir şey içmek istemiyorsa, bunu mazur gör.
Geez, I... feel like I just...
Tanrım, bana öyle geliyor ki artık oğlumu kaybettim.
I always feel like I'm in second place.
Kendimi hep ikinci sırada hissediyorum.
Makes me feel like I'm back in high school again.
Lise günlerime geri dönmüşüm gibi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]