I just got here traduction Turc
1,508 traduction parallèle
I just got here.
Buraya yeni geldim.
I'm at the train station, I just got here from Bombay, on the damn night train, get over here and pick me up.
Tren istasyonundayım. Gece treniyle Bombay'dan yeni geldim. Gel de beni al.
- I just got here.
- Şimdi geldim.
- Oh, I just got here.
- Buraya yeni geldim.
I just got here, man.
Jim Bo gel lütfen. Seninle sadece konuşalım.
I just got here.
Yeni geldim.
Oh, I just got here.
Daha yeni geldim.
Oh, I just got here!
Daha yeni geldim!
Hey i just got here.
Buraya daha teni geldim!
I just got here.
Daha yeni geldim.
I just got here.
- Hemen buraya geldim.
But i just got here. We'll find her.
Ama buraya yeni geldim.
No, it's fine. I just got here myself.
Sorun değil, ben de yeni geldim.
I just got here from London.
Londra'dan yeni geldim.
Yeah, I just got here.
Oradaki durum duyduğumuz kadar kötü mü?
- I just got here.
- Daha yeni geldim!
If you got something going on, then I'll just get out of here.
Eğer birşey olmayacaksa, buradan defolup gideyim.
I got some briefing sheets for you, here... just some simple things we want you to say.
Sizinle, söylemenizi istediğimiz şeylerle ilgili ufak bir bilgilendirme toplantısı yapacağız.
I, uh, just got dumped by my girlfriend of eight years, and, uh, my friends took me down here to try to get my mind off of it, but, you know, I -
Sekiz yıllık sevgilimden henüz ayrıldım ve arkadaşlarım buraya kafamı dağıtmam için yolladılar.
I mean, I had a daughter, and I never even took care of her, and I want to take care of her, but I got to... stay clean, so I'm just here to stay clean and...
Yani, bir kızım var ve ona hiç doğru düzgün bakamadım. Ve ona bakabilmek istiyorum. Ama tamamen arınmış olarak kalmam gerekiyor ve ben de arınmış olarak kalmak için buradayım...
I just don't want you to die in my hotel room. I've got to sleep in here tonight
Birilerinin odamda ölmesini istemiyorum, gece burada uyuyacağım.
I just got in the cab and told him to take me to the closest hospital, which was here.
Taksiciye beni en yakın hastaneye götürmesini söyledim, burasıymış.
I just... I don't know how we got here.
Bu hale nasıl geldik anlamıyorum.
All right, but I just... I gotta have some more time... I got my son up in here.
Tamam mı, fakat bana biraz daha zaman verirsin, içeride oğlumla kalıyoruz.
I just got word Rashad Swann ain't here tonight so the Ones are not in competition.
Rashad Swann bu akşam burada yokmuş. O yüzden Onlar yarışmıyor.
If you're not here to help, I've got nothing to say to you, just go.
Eğer yardım etmek için gelmediysen sana söyleyecek hiçbir şeyim yok.
He was talking about why he moved here and how he had just got out of a relationship, and I just said I did, too.
Buraya taşınma nedeninden bahsediyordu ve bir ilişkiden nasıl kurtulduğunu anlattı ve ben de anlattım.
We're covering some very sensitive material here, and I've got to safeguard myself, so if you could just show me your ID again, get your clearance.
Afedersiniz, burda gerçekten çok hassas aletler var ve..
You know what? Most the people that I knew before I got here were either half dead or just completely dead already.
Buraya gelmeden önce tanıdığım insanların çoğu ya yarı ölüydü ya da tamamen ölmüşlerdi.
And I'm just spitballing here, but looks like that Roman dude got cocky and climbed over into the Wild West.
Aslında sallıyorum, ama Romalı adamın bir tarafları kalkmış ve Vahşi Batı tarafına geçmiş gibi görünüyor.
I just sort of felt at home here as soon as I relaxed and got over the fact that I wasn't, you know, in England, and that I was living somewhere else.
Burada kendimi evimde gibi hissediyorum. Rahatladıktan ve İngiltere'de değil de başka bir yerde yaşadığım gerçeğini hazmettikten sonra, İngilizce de konuştukları için kolayca uyum sağladım.
No, I'm just sayin the cops got here fast.
Hayır, polisler çok hızlı geldi diyorum.
Have you washed the body yet? I just got started, but I can be done by the time you get here.
Yeni başladım, ama sen buraya gelinceye kadar bitirebilirim.
Yeah, I tried his place and I just got his machine, and no one answered here.
Telefonla aradım ama sadece telesekreter çıktı, cevap veren olmadı.
'Cause I have the syrup council in town and they've got a conference and a meal and Josh is out sick and Jamie's out sick and I just barely got away to come here and get in an argument with Kirk about what's more legitimate -
Şurup konseyi geldi. Bir toplantıları ve yemekleri var. Josh ve Jamie hasta ve yok.
When I got us thrown out of here I didn't just destroy that barn
Bizi buradan attırdığımda sadece ahırı yakmamışım.
No, she just made me realize I haven't talked to Johnny since I got here.
Hayır, Johnny ile buraya geldiğimden beri konuşmadığımızı hatırlamamı sağladı.
I got to stick around here for awhile, and just... Oh, is he here?
Oh, o burada mı?
I think the mom just got here.
Annesi geldi sanırım.
Hate to be self-centered here, especially given what's just happened but... I've only got a couple of hours of life support left here.
Burada bencil olmaktan nefret ediyorum, özellikle de şu an olan durumda ama burada sadece birkaç saatlik yaşam desteğim kaldı.
My buddy here just got locked out and I kind of wanted to help him out.
Arkadaşım kapıda kalmış. Ona yardım etmek istemiştim.
It's just that I had to sit here all day while Phyllis got, like, an entire garden delivered to her.
Sadece, Phyllis neredeyse bütün bir bahçe dolusu çiçek alırken ben bütün gün burada oturup çiçeklerini ona taşıdım.
I don't have that much, so... I just got in here. Dr. Reid, we think it is lame that you give Keith preferential treatment.
Dr. Reid, Keith'i kayırmanızın yanlış olduğunu düşünüyoruz.
But... when I got here, I couldn't just leave.
Fakat... buraya geldiğim zaman, öylece çekip gidemedim.
Hey, listen, um, actually... Do you mind if i just- - i got my camera... right here.
Hey, dinle, um, aslında... izin verirseniz- - kameram... yanımda.
I just got off the phone with General Warren who's running military operations here.
Az önce Los Angeles'taki askeri operasyonları yürüten... General Warren'la bir telefon görüşmesi yaptım.
I think I know where to find him, though. The pilot just got here.
Onu nerede bulabileceğimi biliyorum sanırım.
I already got enough doctors touching me and poking me and squeezing me up here and jiggling me down there, and that's just the receptionist!
Doktor mu? Bana dokunan, dürten, sıkıştıran, oramı buramı sallayan yeterince doktor zaten var. Ayrıca bu sadece resepsiyonistmiş!
I can't believe it's raining. We just got here.
Biz burdayken yağmur yağdığına inanamıyorum.
I just, I got to get out of here, you know?
Burdan gitmem gerek anlıyor musun?
Religion works for some people, but I'm just here'cause I got kicked out of Westview.
Din bazıları için iyidir. Ben Westview'den kovulduğum için buradayım.
i just 13298
i just want to sleep 24
i just did it 38
i just want you to be happy 100
i just wanted to hear your voice 33
i just want to talk to you 112
i just want to say 190
i just did 342
i just wanted to let you know 58
i just want to be with you 40
i just want to sleep 24
i just did it 38
i just want you to be happy 100
i just wanted to hear your voice 33
i just want to talk to you 112
i just want to say 190
i just did 342
i just wanted to let you know 58
i just want to be with you 40