I just know traduction Turc
54,790 traduction parallèle
I just know how much you love photography.
Sadece fotoğrafçılığı ne kadar seviyorsun biliyorum.
- I don't know, just...
Bilmem. Şey...
I just think if you just focus so much on what you should feel... you don't really know what it is you do feel.
Bence ne hissetmen gerektiğine çok odaklanırsan hissettiğin şeyin ne olduğunu bilemiyorsun.
I don't know if it's the weed or... it's just in this moment... I feel like I can see myself. With you.
Ottan mı, bilmiyorum ama tam şu anda kendimi seninle görebiliyorum.
You know, I'm beginning to think that we fight so hard against our mothers because we're really just in denial that we might actually become them.
Aslında annelerimize karşı bu kadar savaş vermemizin sebebinin onlara dönüşme ihtimalimizi inkar etmek olduğunu düşünmeye başlıyorum.
Well, I know how much you like the coffee and, um... Just thought I'd check it out.
Oranın kahvesini ne kadar sevdiğini biliyorum, bir bakayım dedim.
I don't know, at first I thought it was just Emily and her bitchy ways, but then I realized he must have seen the photo of us.
Bilmiyorum, önce Emily'nin kaltaklıklarından biri sandım. Sonra "Fotoğrafımızı görmüş olmalı" dedim.
I know things ended on a strange note in our last session, but I was just pushing you to challenge your feelings.
Geçen seansımızı tuhaf bir şekilde bitirdiğimizi biliyorum ama seni hislerinle yüzleşmeye zorluyordum sadece.
Sorry, I just, I didn't know that was happening tonight.
Üzgünüm. Bu akşam olduğunu bilmiyordum.
It's hard for me to bring this up in person, and it might be better to just not mention it, but please know that I love you.
Bunu yüz yüze söylemek zor geliyor. Belki söylememek en iyisidir ama seni sevdiğimi bil lütfen.
You know, when I was just a little girl, I thought... I want to just strike a match and burn the house down.
Ben küçük bir kızken aklımdan hep bir kibrit çakıp evi yakmak geçerdi.
You know, when I was still at Fordham, just when all this shit started to take over, I used to sit in the park over there and swing... for, like, hours.
Hâlâ Fordham'dayken bütün boktan meseleler daha yeni başlamışken oradaki parkta oturur ve sallanırdım.
I know you'll probably say it's reckless and impulsive, and it's just a Band-Aid, and all the other very smart,
Biliyorum, "Bu pervasız, fevri, geçici bir çözüm" diyeceksin.
I mean, I know you just picked up the camera again.
Yani, biliyorum Sen yeni aldın Kamera tekrar
Yeah, well, I know we have a lot of history at peterman's, but I thought we'd just, you know, try something new.
Evet, biliyorum, peterman's'da çok geçmişimiz var. Fakat biz, bilirsiniz, yeni bir şeyler deneyebilirdik diye düşündüm.
I just don't know what the truth is anymore.
Sadece bilmiyorum Artık gerçek ne
I know how hard you've been working on this, but just stay on it.
Ne kadar zor biliyorum Sen bunun üzerinde çalışıyorsun Ama sadece üzerinde dur.
I just want you to know that whatever I did
Sadece şunu bilmeni isterim Ne yaparsam yapayım
I don't know, it's just that...
- Bilemiyorum, ben sadece...
Just glad that I could be here to help you, you know?
Bir yardımım dokunduğu için mutluyum.
I had to die to know just how much, but...
Ne kadarını bilmek...... ama...
You know, I was just reborn.
Hayata döndürüldüm çünkü, anlarsın ya.
I know you're just trying to buy time so you can escape.
Kaçmak için zaman kazanmaya... çalıştığını biliyorum.
And I know just the spot.
Ve tam mekanı biliyorum.
You know, sometimes I think you just make that stuff up.
Bazen bir şeyleri uydurduğunu düşünüyorum.
I just don't know who to trust anymore.
Sadece artık kime güveneceğimi bilmiyorum.
I just want to know.
Sadece bilmek istedim.
I just want to know where my boy is.
Yalnızca oğlumun nerede olduğunu bilmek istiyorum.
I just know I'm tired of just surviving.
Sadece amaçsızca hayatta kalmaktan sıkıldım.
You know what I think? I think maybe he's just not that fast.
Belki de o kadar da hızlı değildir.
Let's just see what else we can find on this guy before we let Wally loose. I don't know, Joe.
Bilemiyorum Joe.
I just don't know how to move forward.
Nasıl devam edeceğim bilmiyorum.
Listen, I know there's no coffee on your Earth'cause of the whole Blight thing or whatever, but this... this is just an absurd amount of coffee you're bringing back to your Earth.
Dünyanızda bitki hastalığı olayı yüzünden kahve olmadığını biliyorum ama bu kadar kahve de biraz fazla.
Look, Julian, will you just tell Singh that, I don't know, I'm under the weather or something?
Bak Julian, Singh'e rahatsız falan olduğumu söyleyebilir misin?
I don't know if it's because I have powers or if it's just me. Ever since she got here, she's been acting so weird with me. I...
Geldiğinden beri bana çok garip davranıyor.
I know that this is about more than just your dad.
Sorunun sadece baban olmadığını biliyorum.
Yeah, I just... I don't... I don't know if it's the right thing.
Evet ama bu doğru olan mı bilmiyorum.
You know, maybe I should just swallow the pill.
Belki de artık gerçeği kabullenmeliyim.
All right. I'll be right back, but... just let me know if you get anything, all right?
Hemen dönerim ama bir sonuç alırsanız hemen haber verin, tamam mı?
All I know, it just came off the armor of some Hindu speed god, so...
Bildiğim tek şey, Hintli bir hız tanrısının zırhından çıktığı, yani...
I just... you know, I've lived with a lot of death, tragedy in my life, and seeing you die... it's impossible not to be consumed by that.
Biliyorsun hayatım boyunca bir sürü ölüm gördüm bir sürü trajedi yaşadım ve senin öldüğünü görmek bunun beni mahvetmemesi mümkün değil.
Just let me know if I do any... thing wrong, okay?
Yanlış bir şey yaparsam haber ver, olur mu?
I don't know, she just started seizing.
- Bilmiyorum, birden krize girdi.
I just want you to know that no matter what happens, I'm always gonna be there for you.
Ne olursa olsun her zaman yanında olacağımı bilmeni istiyorum.
Personally, I just... I just wanna make sure that, you know, you don't get hurt.
Şahsen ben sadece zarar görmediğinden emin olmak istiyorum.
Joe, I'm fine. I just... you know, I wish that you would've told me what was going on with you.
- Joe, iyiyim ben ama keşke neler olduğunu söyleseydin.
I know we just ate, but I'm already feeling hungry.
Daha yeni yemek yedik ama acıkmaya başladım bile.
I don't know, it's just... it's really nice to see you smiling so much.
Bilmem, seni bu kadar çok gülerken görmek güzel.
I just wanted to let you know that I'm hitting the road.
Sadece yola koyulacağımı bilmeni istiyorum.
Look, I just wanted to drop in to let you know we're cool.
Sadece aramızın iyi olduğunu söylemek için geldim.
Next thing I know, I'm in the back of a squad car doing just that, watching my home burn to the ground.
Sonra tek hatırladığım bir ekip arabasının arkasında evimim yakıp kül olduğunu izlediğim.
i just know it 90
i just 13298
i just want to sleep 24
i just did it 38
i just want you to be happy 100
i just wanted to hear your voice 33
i just want to talk to you 112
i just want to say 190
i just want to be with you 40
i just did 342
i just 13298
i just want to sleep 24
i just did it 38
i just want you to be happy 100
i just wanted to hear your voice 33
i just want to talk to you 112
i just want to say 190
i just want to be with you 40
i just did 342
i just got here 258
i just want to say thank you 23
i just wanted to let you know 58
i just don't 165
i just wanted you to know that 44
i just wanted to check in 19
i just can't 470
i just wanted to introduce myself 20
i just wanted to say 268
i just need 116
i just want to say thank you 23
i just wanted to let you know 58
i just don't 165
i just wanted you to know that 44
i just wanted to check in 19
i just can't 470
i just wanted to introduce myself 20
i just wanted to say 268
i just need 116