I said nothing traduction Turc
1,194 traduction parallèle
I said nothing of my fears, as he will read them, no doubt.
Korkularımdan söz etmedim, çünkü o kuşkusuz okuyacaktı.
- I said nothing of the sort.
- Ben böyle bir şey söylemedim.
I said nothing!
Hiçbir şey söylemedim!
No, I said nothing at all!
Hayır, hiçbir şey söylemedim!
- I said nothing to nobody, you white trash.
- Kimseye hiç bir şey söylemedim, seni beyaz pislik.
- I said nothing.
- Hiç bir şey söylemedim.
- I said nothing so irrational. - Mr. Palmer's so droll.
- Bu kadar mantıkdışı bir şey söylemedim.
I said nothing.
Ben hiçbir şey söylemedim.
I said nothing, you went away.
Hiçbir şey söylemedim. Sen de gittin.
I watched my father be humiliated, and I said nothing.
Babamın küçük düşürülüşünü izledim, ve hiçbir şey söylemedim.
I think she'll burst some day, but I said nothing.
Bir gün pat diye patlayacak. Tabii bir şey söylemedim.
You said nothing to me and I do not like to imagine things
Bana bir şey demediniz. Ben de böyle şeyleri tahmin etmeyi sevmem.
I already said that I have nothing!
Bir şeyim yok, sana söyledim!
Ed, he said if I'm not there, there's gonna be a crater 20 feet long... with nothing but teeth and shoelaces.
Ed, dedi ki, eğer orada olmazsam, 6 metrelik bir çukur olacakmış içinde diş ve ayakkabı bağından başka bir şey olmayan.
It's just the things I said yesterday... were thoughtless and insensitive, and I regret them. What? Nothing.
Hiçbir şey.
Nothing I said mattered.
Söylediklerimin hiç bir önemi yoktu.
And I've said nothing.
Ve ben hiçbir şey söylemedim.
Nothing, I just said "Ah".
- Hiç, yalnızca "Ah!" dedim.
I eat already he said, M. Amberiotis it had never known M. Morley, soon, it would not have motives to distrust nothing.
Dediğim gibi Mösyö Amberiotis, Mösyö Morley'i daha önceden hiç görmediğinden şüphelenmesini gerektiren hiçbir şey yoktu.
I thought you said the hat and nothing else.
Hani şapkadan başka bir şey istemiyordun.
He said there was nothing he could do and next time I should probably break the Prozacs in half.
Yapabileceği bir şey olmadığını söyledi ve bir daha olursa morfini hazır tutmam gerekir sanırım.
I will think nothing to any purpose that the world can say against it... and therefore never flout at me for what I have said against it.
Evlenmeye karar verdikten sonra, dünya alem hakkında ne söylermiş aldırmam bile. Onun için, aleyhte söylediklerimi sakın yüzüme vurmayın.
Nothing, I said I wake up soon
Hiçbirşey. Çok çabuk ayağa kalkarım dedim.
And I said, "Bad neighborhood, nothing." So I stopped.
ve bende, "Kötü muhit bir şey değil." Ve durdum.
- I ain't said nothing to nobody.
- Hiç kimseye hiç bir şey söylemedim.
- As I said, nothing major.
- Söylediğim gibi önemli bir şey değil.
" I have nothing to say that can be said.
" Söylenebilecek hiçbirşeyim kalmadı.
Look, Comet, like I said, there is nothing left...
Bak Kuyrukluyıldız, çuvalda hiçbir şey- -
And I said, "Honey, you ain't seen nothing yet."
Ben de : "Tatlım, sen daha bir şey görmedin." dedim.
Well, I don't understand nothing you just said neither.
Ben de senin anlattıklarından bir şey anlamıyorum.
I thought you said there was nothing important in here.
Peg, burada önemli bir şey olmadığını söylediğini sanıyordum.
He said I might take some personal effects but that nothing should go out of this house unchecked.
Bazı kişisel eşyaları alabileceğimi ama kontrol edilmeden bu evden hiç bir şey çıkaramayacağımı söyledi.
Nothing, I said it was a little problem.
Hiçbir şey, dediğim gibi, ufak bir sorun.
He said I had nothing to fear I was not alone.
Korkacak bir şey yok demişti bana. Yalnız değildim.
Now, if he'd have said nothing, I'd have thought nothing, but he goes on and on, telling me how he ain't done nothing and nothing's been going on, and all this bullshit.
Bana hiçbir şey söylemeseydi şüphelenmezdim ama... o bana durmadan hiçbir şey yapmadığını... ve ortalıkta hiç iş olmadığını falan söyledi durdu.
Ay, and said nothing but what I protest intendment of doing.
Yapmaya kararlı olduğum şeyleri söyledim.
I never said nothing like this before and I...
Daha önce hiç böyle bir şey söylememiştim ve ben...
I happen to be fluent in that language and she said nothing of the kind!
O dilde çok akıcı konuşurum ama Daphne öyle bir şey demedi!
Neelix, I told you the truth when I said that nothing happened between me and Kes.
Neelix, Kes ile aramızda hiçbir şey yok derken doğruyu söylüyordum.
The Montreal police has been contacted, but nothing has come through, although the one guy that I did talk to in the Montreal office... said that this guy was never known to be violent.
Montreal polisi arandı ancak şu ana kadar bu adamın şiddete başvurmadığı bilgisi dışında hiçbir şey çıkmadı.
But I thought you said you felt nothing for him.
Ama onun için bir şey hissetmediğini söylemiştin.
Like I said, nothing personal.
Dediğim gibi, şahsi değil.
I signed this paper... that said if I leave him, I get nothing.
Bir anlaşma imzaladım. Ve o anlaşmaya göre onu terk edersem hiçbir şey alamam.
I've always said there's nothing like puncturing and perforating your skin in a dozen or so places in order to demonstrate your high self-esteem.
Her zaman derim ki derinizi bir çok yerden delme ve deşmeniz kendinize olan saygınızı göstermek için çok iyi bir yoldur.
When I first enlisted him, he said there was nothing more important than our work here.
Onu aldığımda, hiçbir şeyin yaptığımız işten önemli olmadığını söylemişti.
- I said I got nothing to say to you.
- Sana söyleyecek hiçbir şeyim yok.
I'm sure someone must have said something nice. Well, all the other eleven had nothing but high praise.
Diğer 11 kişi övmekten başka bir şey yapmadı.
I wanted everyone to know what happened to Akorem and that the Prophets said nothing about returning to the D'jarras.
Akorem'e ne oldu herkesin bilmesini isterdim ve Peygamberler D'jarra'ya dönüş hakkında hiçbir şey söylemediler.
I said it's nothing!
Önemli değil dedim!
My mother said nothing all evening but I know I had hurt her because I had lost control.
Annem, o akşam hiç konuşmadı ama onu incittiğimi biliyordum çünkü kontrolümü kaybetmiştim.
Like you said... I've got nothing else to lose.
Dediğin gibi kaybedeceğim bir şey kalmadı.
i said 6904
i said yes 136
i said okay 48
i said no 690
i said don't move 33
i said go home 16
i said i don't know 41
i said stop 168
i said enough 36
i said i would 56
i said yes 136
i said okay 48
i said no 690
i said don't move 33
i said go home 16
i said i don't know 41
i said stop 168
i said enough 36
i said i would 56
i said wait 33
i said i'm sorry 104
i said i'm fine 68
i said to him 70
i said go 69
i said stop it 59
i said to her 39
i said that's enough 43
i said now 46
i said go away 28
i said i'm sorry 104
i said i'm fine 68
i said to him 70
i said go 69
i said stop it 59
i said to her 39
i said that's enough 43
i said now 46
i said go away 28
i said not now 30
i said to myself 122
i said that 196
i said it first 38
i said get out 84
i said shut up 121
i said it 310
i said so 46
i said good 17
i said drop it 37
i said to myself 122
i said that 196
i said it first 38
i said get out 84
i said shut up 121
i said it 310
i said so 46
i said good 17
i said drop it 37