English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I said yes

I said yes traduction Turc

2,148 traduction parallèle
He called me yesterday morning to ask me out, and I said yes.
Dün sabah beni dışarı çıkarmayı teklif etti, ben de kabul ettim.
And then he told me he didn't have time and asked me if I would do it, which I was planning on doing in the first place, so I said yes.
- Sonra bana zamanı olmadığını ve benim yapıp yapamayacağımı sordu. Ben de bunu istiyordum, böylece evet dedim.
"You wanna start a band?" I said yes.
"Bir grup kurmak ister misin?" Evet dedim.
If I said yes, what would that make me?
Evet dersem, nasıl biri olacağım?
I said yes.
Evet dedim.
Mr Wells? Had I said yes, was I simply to be another conquest?
Evet demiş olsaydım, sizin için yeni bir zafer mi olacaktım?
Which is why I said yes
Bu yüzden evet dedim.
Dixon, when I said yes, I had no idea the trouble that you'd gotten into.
Dixon, evet dediğimde, bulaştığın beladan haberim yoktu.
I signed up for that when I said yes.
Sana evet derken buna da imza attım.
What if I said yes?
Evet dersem?
That's absurd. I'd be a dead man, wouldn't I, if I said yes to everything.
Her şeye "evet" deseydim şimdiye ölmüştüm.
Yeah, but I said yes to the new experience. Right?
Evet ama yeni bir maceraya evet dedim, değil mi?
I said yes to this little adventure, and I won.
Bu küçük maceraya evet dedim ve kazandım.
No, I said yes.
Hayır, evet dedim.
If I said yes, would you go away?
Evet dersem gider misin?
I told him I could save his wife, and he said yes.
Karısını kurtarabileceğimi söyledim o da "evet" dedi.
- I thought they said yes.
- Okuduklarını söylediler.
There you are. Yes, to the best of my memory, Mr. Gardner, I said the words you just there quoted.
Evet, hatırladığım kadarıyla Bay Gardner biraz evvel okuduğunuz kelimeleri söyledim.
Yes, I heard what she said.
Evet, gayet iyi duydum.
I said yes.
Evet'i işaretledim.
I should've said yes.
Belki de "evet" demeliydim.
He enumerated a list of things John said.. "Yes I made it"
Bu şeylerin bir listesini sıraladı. John "Evet, ben yaptım." Dedi
Tell him that I would have said "yes."
Ona "evet" dediğimi söyleyin.
Like any good simpsons geek, I immediately said yes.
Simpsonlar hakkında bir belgesel dediler. Ben de'evet, varım'dedim.
"Yes," she said, "that is what I mean."
"Evet" dedi,... "bundan bahsediyorum."
- Well, I asked her. She said yes, so you're just gonna have to deal with it, brother.
- Teklif ettim o da kabul etti yani kabullenmen lazım kardeşim.
Shirley, I thought you said that kind people were always kind. Yes.
Shirley, nazik insanların hep nazik olduğunu söylediğini sanıyordum.
And believe me, if I hadn't made peace with your history with Baze, I never would have come back. Or said yes.
Emin ol Baze'le olan geçmişini sindiremeseydim asla geri dönmez ya da tekrar kabul etmezdim.
If it was half a year ago, I would have said Yes in an instant... But...
6 ay önce olsa hiç düşünmeden evet derdim ama...
I proposed to Irina, and she said yes.
İrina'ya evlenme teklif ettim ve kabul etti.
Yes, but I said that maybe...
- Evet ama dedim ki belki- -
Yes, I said Saturday.
- Biliyorum, Cumartesi dedim ya.
Okay, I was actually surprised you said yes when I asked you out.
Aslında sana çıkma teklif ettiğimde evet demene şaşırdım.
I told Preston I want to move up wedding to next week, - and he said yes.
Preston'a düğünü önümüzdeki haftaya almak istediğimi söyledim o da kabul etti.
I should have said yes.
Ona evet demeliyim.
Yes I said loser!
Evet! Serseri gibi dedim!
Yes, that's what I said.
Ben de öyle dedim. S-U-B.
I asked you if it was cool, and you said "yes."
Senin için sorun olup olmadığını sordum ve sen de "sorun yok" dedin.
and I said, "Oh, yes, Mr. Powell," and he went, and I thought, "He's just said that and he'll forget all about it," but he didn't.
"Oh, evet, Bay Powell." Ardından gitti. O an için istedi ama sonra unuttu diye düşündüm.
Just so you know, if my friends weren't there, I would've said yes.
Arkadaşlarım orada olmasaydı olur derdim.
- Yes, I did. I said, "You, Trav, Grayson, Laurie, Andy, Bobby."
Söyledim. "Sen, Trav, Grayson, Laurie, Andy, Bobby" dedim.
Yes, andrew, I said "surgery."
Evet Andrew, "ameliyat" dedim.
Yes, I've heard it said.
- Evet, daha önce de duymuştum.
Yes, and I said I'd extend visitation hours by one hour, to 3.
Evet, ben de ziyaret saatini saat 3'e kadar 1 saat kadar uzatırım demiştim.
Yes, but I said it myself.
Evet ama ben kendime söyledim.
- Yes, I did. I said it about 50 goddamn times.
Elli kez söyledim be!
Yes, that's what I just said.
Evet, ben de az önce böyle dedim.
Yes, I tried calling him at home too and his wife said that he did not come home last night and that is very unlike him.
Evet, evini aradım ama karısı dün gece eve gelmediğini söyledi. Bu hiç yapacağı bir şey değil.
We both got caught up in the moment, we said yes to the new experience... and that's how I wound up with this wonderful and very sexual hickey.
İşte böyle harika ve seksi bir morluğum oldu.
Okay, listen, I know we said there needs to be more room for you, especially if we're going to have a second child... Yes, we did. ... but I need to understand, you know, is this what that looks like?
Tamam, dinle, senin için bir oda daha yaptırmayı düşünüyoruz biliyorum özellikle de ikinci bir çocuk yaparsak ama şunu bilmeliyim bu, bu şekilde mi devam edecek?
Anyway, I asked Gordon if she would sit down with you, and he said yes.
Her neyse, Gordon'a seninle konuşup konuşamayacağını sordum ve o da olur dedi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]