I will be waiting traduction Turc
222 traduction parallèle
... home. I will be waiting in the Salon.
Salonda bekliyor olacağım.
Herring and I will be waiting at the capital.
Herring ve ben başkentte sizi karşılamak için bekleyeceğiz.
I will be waiting for you.
Seni orada bekleyeceğim.
And I will be waiting on the dock for you.
Limanda sizi bekliyor olacağım.
I will be waiting right here for you, Buchanan, and good luck.
Seni burada bekliyor olacağım, Buchanan ve iyi şanslar.
Tomorrow I will be waiting at the convent gates.
Yarın okul kapısında bekleyeceğim.
I will be waiting for you in the park at ten o'clock
Parkta saat 10'da seni bekliyor olacağım.
I will be waiting for you in the forest,
Çalılıkta bekleyeceğim.
I will be waiting for you.
Seni bekleyeceğim..
Sabinus and I will be waiting outside.
Sabinus'la ben dışarıda bekliyor olacağız.
I will be waiting.
Bekliyor olacağım.
He should have been at home some time now, I will be waiting.
- Gerek yok. Şimdiye cemaat evinde olmalıydım.
I will be waiting for him right here
Onu tam burada bekliyor olacağım
I will be waiting for you in Kyoto. "
"Seni Kyoto'da bekliyor olacağım."
Brinkley and I will be waiting.
Brinkley ve ben geleceğiz.
I will be waiting on that hill.
Şu kayalıklarda bekleyeceğim.
And I will be waiting for you.
Seni bekliyor olacağım.
Not in Rua's tent, but when he comes out, I will be waiting. No.
Rua'nın çadırında değil ama dışarı çıktığında bekliyor olacağım.
- I will be here, waiting for you.
Burada seni bekliyor olacağım.
I have a feeling that when we go out of that door a girl will be waiting.
İçimden bir ses, şu kapıdan çıktığımızda bekleyen bir kız göreceğiz diyor.
Mrs. Garmo will call at midnight and take you where I'll be waiting for you.
Bayan Garmo gece yarısı çağıracak ve sizi beklediğim yere getirecek.
I am the best of the gentlemen's gentlemen, which reminds me the Ambassador will be waiting.
Bir beyefendinin en iyi uşağıyım ki bu da bana Büyükelçi'nin beklediğini hatırlatıyor.
Well, tell madame that we'll be on the shore at 2 : 00, waiting for her signal then I will swim the moat.
Saat 2 : 00 de orada olacağımızı ve işaretinden sonra hendeği geçeceğimi madama söyleyin.
They're all waiting for Prince Burhan to appear... and I can hardly wait to see which one will be the lucky winner.
Hepsi Prens Burhan'ın ortaya çıkmasını bekliyor... Ben de hangisinin şanslı kazanan olduğunu görmek için sabırzılanıyorum.
She must be waiting, I think impatiently, for the day she will join him.
Sanırım, sabırsızlıkla yeniden bir araya gelecekleri günü bekliyor olmalı.
You said, "I think we'd better go because Nikko will be waiting."
Dedin ki : "Gitsek iyi olur, Nikko beni bekliyordur."
I will be magnanimous, but I want the truth. I'm waiting.
Size asil davranacağım, ama gerçeği öğrenmek istiyorum.
I doubt very much whether old Reggie will be waiting for us in Santa Rosita.
Söylediğine göre Rosita'da çok büyük para gömülüymüş.
And I pray that my waiting will at last be over.
Ve bekleyişimin sona ermesi için dua edeceğim.
The Great Pumpkin will appear! And I'll be waiting for him. I'll be there!
Büyük Balkabağı ortaya çıkacak ve ben de onu bekliyor olacağım.
As soon as I step out your men will be waiting
Dışarı adım atar atmaz... Adamların beni yakalayacak...
Fang La will flee through the north gate I'm gonna be waiting for him there
Fang La kuzey kapısından kaçacak ve bizde onu tam orda bekleyeceğiz
I will plant myself on your doorstep and I'll be waiting every morning.
Sokak kapınıza dikilirim ve her sabah sizi beklerim.
While you are waiting in line for your processing, you will not, I repeat you will not be flapping your lips.
Katılımınız için yoklamayı beklerken, dikkat edin, tekrar ediyorum çenenizi açmayacaksınız.
Oh, he will be soon I've brought along the wedding gift And 10 big strong cows are waiting outside
yakında olacak, dışarıda bekleyen besili inekler getirdim.
Sure, you will, and I'll be waiting.
Gel tabii, bekliyor olacağım.
But I'm informed an experienced man, Cmdr William Riker, will be waiting to join the ship at our Deneb IV destination.
Ama bana verilen bilgiye göre, deneyimli bir adam olan Yarbay William Riker, Deneb IV'de gemiye katılmak için bekliyor olacakmış.
No, I realise that you of all people will not be waiting alone, so I will try and get back to you soon.
Beni yalniz beklemeyeceginin farkindayim, seni en kisa zamanda aramaya çalisirim.
I'm sure the road home will just be filled with bored mechanics waiting for a bus full of drag queens to spirit them away to a better life.
Eminim eve giden yol, sıkılmış tamircilerle doludur. OnIarı uçuracak travestileri bekliyorlardır.
And when you awake I'll be waiting for you and so will all the world.
Uyandığında... seni bekliyor olacağım... bütün dünyayla birlikte.
My advice to them and you is to call it off because I'll be waiting there and I will stop you.
Onlara ve size saldırıyı iptal etmenizi salık veririm çünkü orada olacağım ve sizi durduracağım.
And if they are waiting for us, if they're willing to kill me... and face the consequences of their actions, to stand before your ineffectual justice system, I will be dead.
Eğer bizi bekliyorlarsa, eğer beni öldürmeyi umuyorlarsa etkisiz adalet sisteminiz onları eylemlerinin sonuçlarıyla yüzleştirmeden önce, ben ölmüş olacağım.
I'll Fed Ex your worthless carcass... back to the frying pan, where Malebolgia will be waiting for us.
Ama beceremeyecek olursan o zaman işe yaramaz cesedini kızgın ateşlerin arasına atan yine ben olacağım. Bizi Malebolgia'nın beklediğini de sakın unutma dostum.
I jabber on him, every other hack will be waiting in line to take a whack at me too. Fine.
Eğer aleyhinde konuşursam, diğer gardiyanlar beni yok etmek için sıraya girerler.
On the other side of heaven i'll be waiting for you where the clouds are so soft and the sky's baby blue on the other side of heaven all the angels will sing as you fly to me, fly to me, fly... on a gossamer wing
Cennetin öbür yanında seni bekleyeceğim bulutların yumuşacık göğün bebek mavisi olduğu yerde cennetin öbür yanında melekler şarkı söyleyecek sen bana uçarken, uçarken uçarken tülden kanatlarınla.
I will lead Mike and one of his random jock friends to here and here, where you two will be waiting.
Ben, Mike'ı ve serseri arkadaşlarından birini buraya ve buraya çekeceğim, siz de bekliyor olacaksınız.
Of course I never know what time your niece will come to be reconciled with the Lord... and with my rheumatism, waiting in this damp church...
Yeğeninizin Babamızla barıştırılmaya ne zaman geleceğini bilmiyorum... ve romatizmamla bu nemli kilisede bekliyorum...
How often have I said, "l must run along. Deb will be waiting"?
"Gitmeliyim, Deb beni bekliyor." dediğimi kaç kez duymuşsunuzdur.
Me and the little shred of dignity I have left will be waiting in the car!
Ben ve lime lime olmuş gururum arabada bekliyor olacağız.
I feel like some part of me will always be waiting for you.
Bir parçamın daima seni bekleyeceğini hissediyorum.
Benson, Jeffries and I will be in the store room, off the main event, taping and waiting until the bust.
Benson, Jeffries ve ben, depoda olacağız, konuşulanları dinleyip baskın için bekleyeceğiz.
i will 7976
i will call you 60
i will never forget you 25
i will marry you 56
i will be back 49
i will kill you 375
i will never forgive you 52
i will never leave you 46
i will fear no evil 57
i will always love you 92
i will call you 60
i will never forget you 25
i will marry you 56
i will be back 49
i will kill you 375
i will never forgive you 52
i will never leave you 46
i will fear no evil 57
i will always love you 92
i will do my best 52
i will call you later 16
i will be in touch 16
i will try 73
i will find you 119
i will call you back 23
i will be back soon 19
i will help you 147
i will tell you 105
i will go 114
i will call you later 16
i will be in touch 16
i will try 73
i will find you 119
i will call you back 23
i will be back soon 19
i will help you 147
i will tell you 105
i will go 114