English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I will tell you

I will tell you traduction Turc

5,598 traduction parallèle
But I will tell you what I know if you release me.
Ama eğer beni serbest bırakırsan sana bildiklerimi söylerim.
Now I will tell you what will happen, Mr. Abhimanyu Kaul.
Sana ne olacağını söyleyeyim, Bay Abhimanyu Kaul.
And I will tell you all another day.
Sana her şeyi anlatacağım ama başka bir gün.
Long live the king! Tell me your darkest truth, and I will tell you mine.
En karanlık sırrını söyle, ben de benimkini söyleyeyim.
All right, I will tell you.
Tamam, anlatayım sana.
I will tell you.
Sana anlatacağım.
I will tell you why not.
Sana neden olmayacağını söyleyeyim.
But I will tell you who is.
Kimin burada olduğunu söyleyeyim.
No, I will tell you if it's incidental or not.
Hayır, tesadüfi olup olmadığını sana söyleyeceğim.
And you may ask me, well, who was the guilty one, then? And I will tell you gentlemen the guilty one here is love!
Bana sorabilirsiniz, "o zaman suçlu kim?" Burada suçlu olan, aşk.
Interested in fighting me now? I will tell you your name.
Şimdi dövüşesin geldi mi? Bana zorla yenildiğimi kabul ettirirsen sana adını söylerim.
This I will not tell you.
Bunu size söyleyemem.
Yeah, go on, tell me about Sookie like I don't know her and I swear to God, I will fucking kill you.
Devam et, bana Sookie'yi anlat, sanki ben onu tanımıyormuşum gibi. Ve yemin ederim ki, seni öldüreceğim.
As I'm sure you can tell, my human friend here is quite special, and you will not drink her blood.
Söyledigine eminmisin, bu benim insan arkdasim oldukça özel biri, ve onun kanini içmeyeceksiniz.
And know that if you tell anyone about this, or Booth is harmed in any way, all the information I have will be used against you.
Şunu bilin, bundan kimseye bahsederseniz ya da Booth'a herhangi bir zarar gelecek olursa elimdeki tüm bilgileri size karşı kullanırım.
Tell me what happened. I will take care of it for you, baby.
Ne olduğunu söyle hemen icabına bakayım bebeğim.
I hardly need to tell you that this will mark the end of your extracurricular musical experiment.
Ders dışı aktivitelere müzik dahil etme deneyiminizin sona erdiğini söylememe gerek olduğunu sanmıyorum.
You will tell me what I want to know.
Bana bilmek istediğim şeyi söyleyeceksin.
There may be no prince Jonathan, but there is a prince, and how will he feel when I tell him what you've done?
Belki bir Prens Jonasan olmayabilir. Ama buranin bir prensi var. Peki yaptigin seyi ona anlattigimda sence ne düsünecek?
♪ I didn't have the courage to tell you m Will you
Sana söylemeye cesaret edemedim. ~
I've heard that if you flip a coin, it will tell you how you actually feel.
Yazı tura attığın zaman insan nasıl hissettiğini anlarmış.
If you don't tell me, I will hang up.
Eğer söylemezsen kapatırım.
As someone who has a lot of life experiences, I want to tell you that it's important to show your good will to others.
Tecrübeli biri olarak, başkalarına iyi niyetinizi göstermenin önemli olduğunu söylemek isterim.
I really wasn't going to tell you but I will just once.
Gerçek şu ki ben onu söylemek istemiyorum.
And as long as you show up where I tell you to show up, your brother will be just fine.
Sana söylediğim yere geldiğin sürece kardeşin iyi olacak.
Will you tell her? You tell her I didn't mean it.
İsteyerek yapmadığımı söyler misin?
- If I tell you, will you get off the car?
- Söylersem arabanın üstünden inecek misin?
You will not tell Nick that you saw me here because then he'll get upset and I'm gonna have to move into my old room, and that means that we suck as a couple and that Abby was right
Beni burada gördüğünü Nick'e söylemeyeceksin. Çünkü kızar ve ben eski odama geri dönmek zorunda kalırım. Bu da çok kötü bir çift olduğumuz ve Abby'nin haklı olduğu anlamına gelir.
You can tell him yourself when he comes here again, as I'm sure he will.
Buraya tekrar geldiğinde kendin söyleyebilirsin. Geleceğine eminim.
If I tell you the truth... will I be in trouble?
Size gerçeği anlatırsam... bir sorun olacak mı?
If you can tell me to my face that you seriously find Dinesh more attractive than me, then and only then will I concede defeat.
Eğer yüzüme karşı Dinesh'i cidden benden daha çekici bulduğunu söylersen ancak o zaman mağlubiyeti kabul edeceğim.
Will you tell cupcake here that I'm risking my life just talking to you guys?
Bu tatlı kıza sadece sizinle burada konuşarak bile hayatımı tehlikeye attığımı söyler misin?
I give you my word, you tell me something, and I will give you all that I know.
Sözüm söz, bana bir şeyler söylerseniz ben de bildiğimi size söylerim.
Before I tell you, will you promise to try and be happy for me and keep any concerns you have to yourself?
Söylemeden önce, benim için mutlu olmaya ve endişelerini kendine saklamaya çalışacağına söz verir misin?
I will tell them all who and what you are.
Herkese kim ve ne olduğunu söylerim.
So I wish you will tell me your connection to him.
Onunla ne alakan var?
Now, sir, I will do everything I can to regain your confidence, but if you truly think that what I did was unforgivable, then just tell me to my face that I am fired, and I will walk out that door, and you will never see me again.
Güveninizi kazanmak için herşeyi yapmaya hazırım. Ama eğer gerçekten affedilmez olduğunu düşünüyorsanız.. .. yüzüme beni kovduğunuzu söyleyin yeter.
Well, will you tell her I said "hi" when you see her?
Onu gördüğünde benden selam söyler misin?
So, will you just tell her I really love her... and I'm really, really sorry for going overboard.
Onu sadece çok sevdiğimi ve seyahata çıktığım için gerçekten özür dilediğimi söyler misiniz.
You people leave me a voice-mail regarding my fiancée, and when I call back, nobody will tell me if she's alive or dead.
Nişanlımla ilgili sesli mesaj bırakıyorsunuz ve ben geri aradığımda ölü mü yaşıyor mu kimse bir şey söylemiyor.
Well, I will bet you didn't come all the way down here to just tell me that, Leon.
Bana sadece bunu söylemek için o kadar yolu gelmediğine eminim, Leon.
I ever did the right thing by you, as far as I can tell. Now will you stop being such a pussy and get this couch up these freakin'stairs?
Şimdi sızlanmayı bırakıp şu kanepeyi lanet olasıca üst kata taşır mısın?
Perhaps I will when you tell me what you've done with the real Agent Abbott.
Gerçek Ajan Abbott'a ne yaptığınızı söylediğinizde belki söyleyebilirim.
If I die will you tell my mom I was sorry?
Ölürsem anneme söyler misin çok üzgün olduğumu?
If I start making sense, will you tell me?
Anlamlı konuşmaya başlarsam, bana söyler misiniz?
All I need before I tell you is to see my new deal that states that Lina and my son will be free from prosecution...
Söylemeden önce tek isteğim... Lina ve oğlum için serbest bırakılacağına dair yeni bir anlaşmayı görmek.
"If I tell you what he spoke to me, " you will pick up rocks and stone me, and fire will come from the rocks and devour you. "
"Sana bana ne söylediğini söylersem yerden taşı alıp beni taşlarsın ve ateş kayalardan gelip seni bitirir."
I am relaxed, but you know what? If you don't tell Aubrey to stop bothering you, she never will, okay?
Ama Aubrey'e seni rahatsız etmeyi bırakmasını söylemezsen asla durmaz, anladın mı?
You tell them to make themselves known or I damn sure will.
Onlara kendilerini tanıtmalarını söyle yoksa ben kendimi tanıtırım.
If I tell you, no one will trust me.
Bunu size söylersem bir daha kimse bana güvenmez.
I'd never ask you to, but I will teach you to tell the truth ten different ways. That won't happen.
Yalan söylesen bile, bunu 10 farklı yöntemimle anlayabilirim adamım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]