English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / If not for me

If not for me traduction Turc

1,262 traduction parallèle
If not for me, Giles would be a terrified old man staring at a tax bill and wetting himself.
Ben olmasam Giles dehşete kapıIır, vergi beyannamesine bakakalır ve altını ıslatırdı.
If not for me, you'd both be dead, all right?
Ben olmasaydım ikiniz de ölmüştünüz, tamam mı?
If not for me, the villagers would have killed you.
Ben olmasam, köylüler seni öldürecekti.
Brian, I feel guilty. If not for me, you wouldn't have been exposed to that junk.
Brian, kendimi suçlu hissediyorum.Ben olmasaydım bu merete başlamazdın.
If not for me, at least for Deacon. Oy, would you stop with that already?
- Keser misin şunu, artık?
Meadow thinks she'd be dating the Oreo cookie if not for me.
Meadow, o karabaşla benim yüzümden ayrıldığını sanıyor.
If not for me, then can you do it for Trin?
Yiyecek yoksa, düğün de yol. Nasıl yaparsın umrumda değil.
Everything was destroyed including the soul of one young, innocent girl who will never be able to reclaim her childhood and will never know what the Fates had planned for her if not for me.
Her şey yok edildi. Genç masum bir kızın ruhu da dahil. Asla çocukluğunun iadesini isteyemeyecek,
Excuse me, but I am your instructor if you'll forgive such arrogance for I do not have the honor to be a Psychlo.
Afedersin, ama ben senin eğitmeninim bu ukalalığı affedersen çünkü ben bir Psychlo olma onuruna sahip değilim.
cedric, you're bugging the shit out of me.IF you prefer, i get off now and hitch hike, not a problem for me.
Cedric, canımı sıkıyorsun. İstersen inip otostop çekeyim, sorun olmaz yani.
The place I don't want to reach... At the very place you wait for me, you love me even if I'm not there.
Varmayı istemediğim yer tam da o yerde bekliyorsun beni orada olmasam da seviyorsun beni.
Whether or not Todd and Billy quit the team or if, for that matter, everybody quits the team you and me are gonna play some soccer.
Todd ve Billy takımı bıraksa bile ya da aynı sebepten herkes takımı bıraksa bile sen ve ben biraz futbol oynayacağız.
If Dawson's waiting for some childhood crush to come around again, he's not waiting on me.
Eğer Dawson'ın yeniden canlanacak çocukluk aşkı beklentisi varsa, beklediği ben değilim.
Just give me the recommendation that you see fit because if anyone at that university knows you as well as I know you it's not gonna count for much anyway.
Bu yüzden istediğiniz görüşü yazabilirsiniz. Çünkü sizi benim yarım kadar bile tanıyorlarsa zaten fazla dikkate almayacaklardır.
I don't care if every friend that I have never speaks to me again I will not look to you for solace or support, ever.
Hiç bir arkadaşım bir daha benimle asla konuşmasa da umurumda değil teselli bulmak veya destek almak için asla seni aramayacağım.
I could not guarantee the same for you if you move towards me.
Eğer bana doğru gelirsen, senin için aynısını garanti edemeyeceğim.
If I tell Red, then he's gonna be a hypocrite for kicking you out... and not making me go with him.
Red'e söylersem, seni kovup, beni de seninle göndermeyeceği için ikiyüzlü duruma düşecektir.
So i was wondering if you can geneticly engineer some older friends for me. Oh, eric, i'm afraid it's not that simple.
Ben Londra'dan bir avukatım, Pip adında genç bir beyi arıyorum.
"Men of Athens, I honour and love you, but understand that I shall never alter my ways, not even if I have to die many times, for if you kill one such as I, you will injure yourselves more than you will injure me."
"Atinalılar, sizleri şereflendiriyor ve seviyorum, ama anlayın ki, bir çok defalar ölmek zorunda kalsam da, asla tarzımı değiştirmeyeceğim, eğer benim gibi birini öldürürseniz, bana zarar vermekten çok... kendinize zarar verirsiniz."
If I think for one second you're not living up to your end of it... or if you hold out on me in any way, I walk.
Eğer bir saniyeliğine bile sonuna kadar gitmeyeceğini hissedersem... yada benden herhangi bir şekilde birşey gizelersen, bırakırım.
And if there is, it's not working for me.
Ve eğer varsa, benim için çalışmıyor.
If you do not come with me, then I will come for you before the moon is full again.
Eğer sen benimle gelmezsen, ay tekrar dolunay olmadan önce ben senin için geleceğim.
I'm not gonna take you out of the lineup but I need you for the Series, so if you need rest let me know.
Seni sıralamadan çıkarmayacağım ama sana Serilerde ihtiyacım var, dinlenmen gerekiyorsa, bana söyle.
If he thinks he's doing it for me, not if he's doing it for you.
Eğer senin değil benim için yapması gerektiğini düşünürse gerekecek.
BECAUSE IF YOU DID, YOU'D BE THANKING ME FOR NOT GETTING YOU A BUNCH OF LOUSY GIFTS THAT YOU'RE PROBABLY GONNA RETURN ANYWAY.
Çünkü tanısaydın bana dandik hediye almadığım için teşekkür ederdin ki alsaydım da iade ederdin.
You're on thin ice for not loving me if I were small.
Eğer ufak olsaydım beni sevmeyeceğine göre, zaten başın dertte.
Now, if I know me - and I know me pretty well, not a bad guy actually, it probably involves some quest for wealth, power and babes.
Kendimi tanıyorsam, ki çok iyi tanıyorum, aslında kötü biri değilim. İşin içinde servet, güç ya da hatunlar olmalı.
And if she turns to me for comfort, well, I'm not gonna deny it to her.
Eğer teselli için bana geliyorsa, ona hayır diyemem.
I'm not accusing you of anything, but a man and his wife get a hotel room for a romantic weekend then spend that whole weekend apart- - makes me wonder if there's trouble in the marriage. I like... to gamble.
Seni bir şeyle suçlamıyorum ama bir karı koca hafta sonu romantik bir otele gidip ayrı ayrı vakit geçirirse akla, evliliklerinde sorun olduğu gelir.
So I just- - l want.... l need for you to know that if our relationship is not gonna be progressing onto that level it's not because of me.
Sadece ilişkimiz diğer aşamaya geçmezse sorunun benden kaynaklanmadığını söylüyorum.
This may not be the best place for you to hang out if you're trying to avoid me.
Benden kaçmaya çalışıyorsan, takılmak için pek iyi bir yer değil.
Jen, what if he's not waiting for me?
Jen, ya beklediği ben değilsem?
What if Jesus comes for me and I'm not here?
Ya İsa gelirse ve ben burada olmazsam?
You did not transfer me here to wait for your permission as if you were my mother!
Ama beni buraya annemmişsin gibi iznini beklemeye nakletmedin!
If Tracy broke up with me because of my boobs, then he's not worth it, and if he broke up with me for another reason...
Eğer Tracy memelerim yüzünden benden ayrıldıysa, o zaman değmezmiş. Eğer başka bir şey yüzünden benden ayrıldıysa- -
I know I don't have to, but I insist, and I'm not taking "no" for an answer, so if there's anything that you want or you need, please tell me.
- Olmadığını biliyorum ama ısrar ediyorum ve hayır demeni kabul etmeyeceğim. Eğer istediğin veya ihtiyacın olan bir şey varsa, lütfen söyle.
Because it's not worth it for me, not if Ben's gonna be there with you.
- Çünkü eğer Ben de seninle olacaksa, benim için bir anlamı yok.
For my dad, if not me.
Babamın hatırı için.
I'm not really a praying man and I never really ask you for much, so if you could see your way clear to helping me today,
Çok duacı bir adam değilim. Senden çok fazla bir şey de istemedim. Eğer bugün bana yol gösterirsen gerçekten minnettar olacağım.
If you can see a future for yourself without me and that doesn't, like, break your heart... then we're not doing what I thought we were doing here.
Eğer kendine ben olmayan bir gelecek görebiliyorsan, yani kalbin kırılmayacaksa o zaman burada yaptığımızı sandığım şeyi yapmıyoruz demektir.
- Well, if you're not lying, why isn't Ricky in front of me, on his knee, right now, asking me for my hand in marriage, eh?
Yalan söylemiyorum. - Yalan değil? - Hayır.
Well, if you're not gonna do it for yourself, then do it for me.
Madem bir şeyler yapmayacaksın, ben yapayım.
I had dinner with President Kennedy just after the Missile Crisis and he told me that if it had not been for you, keeping your head, facing down the chief, thinking clearly, we might not be alive today.
FÜZE KRİZİNDEN SONRA BAŞKAN KENNEDY İLE YEMEK YEDİM BANA DEDİ Kİ, SEN OLMASAN AÇIKÇA DÜŞÜMESEN
Well, your daddy asked me to run some errands for him, so I thought I'd just kinda stop by and see if you was ovulating'. Well, I don't know if I am or not.
Ben de uğrayıp yumurtlayıp yumurtlamadığına bir bakayım dedim.
You might probably not even want to write to me... for all the conditions I impose. However, if you wish... you can write to me at PO Box 235
Ben senin bana yazacağını sanmıyorum ama... yine de, ola ki öyle bir şey olursa... bilgin olsun diye söylüyorum, 235 nolu posta kutusuna gönderebilirsin.
This guy's not up to snuff if you ask me... not for my little girl.
Bana sorarsan o herifi hiç gözüm tutmadı. Küçük kızıma göre değil.
Listen, if you're not too busy dipping into the drug seizures you want to take a look at these for me?
Dinle, uyuşturucu krizleriyle meşgul değilsen benim için bunlara bakabilir misin?
And I am not leaving here until I find out if her heart beats for me.
Ve buradan ayrılmıyorum Onun kabinin de benim için atıp atmadığını öğrenene dek.
If there is, it's not looking good for me.
Olsa bile, bu bana pek de hoş görünmüyor.
If you are not doing it for me, then do it for her.
Eğer bunu benim için yapmıyorsan, o zaman onun için yap.
I've not got any right to ask you for anything, darling, but if you feel anything at all, if there's anything left at all, then tell me and I'll fucking hang about here, you know?
Bunu sana daha önce sormadım ama şimdi soruyorum. Ne düşünüyorsan bana söyle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]