Is that your car traduction Turc
339 traduction parallèle
- Is that your car up at the gate?
- Kapıdaki senin araban mı?
- Is that your car?
- Arabanız şu mu?
Is that your car?
O senin araban mı?
Is that your car?
Senin mi?
Is that your car, there?
Şu araba senin mi?
Is that your car?
Bu araba sizin mi?
- Hey, is that your car?
- Bu sizin aracınız mı?
- Is that your car?
- Sizin arabanız mı?
- Is that your car?
- Şu araba senin mi?
Is that your car, right there? Huh?
Ordaki sizin arabanız değil mi?
Is that your car?
- Bu araba senin mi?
Is that your car, Lieutenant?
Bu sizin arabanız mı Teğmen?
- Is that your car?
- Bu senin araban mı?
Is that your car out there?
Öndeki araba senin mi?
Well, you see, my firm has the policy on the L.A. Armored Car Company we stand to take... - Worried about your money, is that it?
Anlarsınız, şirketimin elinde L.A zırhlı araba şirketine ait kesin ödeme emri olan bir sigorta poliçesi var.
Is that not your husband with that strange car?
O senin kocan mı? Ne garip arabası var.
And if that's the way it is... I'll just get into your car.
Eğer bundan anlamıyorsan... bende arabana binerim.
Oh, but that is not getting your car out of the ditch. - I will fetch the gardener.
Ama bu, arabanızı hendekten çıkarmaz.
What does matter is that your work has been interrupted, your car wrecked.
Önemli olan işinizin kesintiye uğramış, arabanızın mahvolmuş olması.
Sire, it is not my opinion when I say the Czar is not your enemy and that he is not conspiring against you.
Çarın düşmanınız olmadığını söylerken bu, kişisel fikrim değil ve size karşı dolap çevirmiyoruz.
That is your... your car?
Bu araba... senin araban mı?
I am baptizing you with water, for your repentance but one is to come after me who is mightier than I so that I am not worthy even to carry his shoes for him.
Günahtan dönesiniz diye ben sizi suyla vaftiz ediyorum. Ama benden sonra gelen benden daha güçlüdür. Ben O'nun çarıklarını taşımaya bile layık değilim.
That is why I'm going to requisition your car.
İşte bu yüzden arabanıza el koyacağım.
Will you show me your papers or... look, I could understand you perfectly. Is that your car parked back there?
Orada park etmiş araba sizin mi?
- That is strange. A car explodes on your land...
Bu oldukça enteresan, arazinizde bir araç havaya uçuyor ve...
If that door is not open in exactly one minute after you've entered the bank... you know what will happen to your family... and we will leave immediately in a car you've never seen.
Eğer o kapı sen içeri girdikten sonra tam bir dakika içinde açılmazsa ailene ne olacağını biliyorsun. Biz de daha önce hiç görmediğin bir arabayla buradan uzaklaşacağız.
- Is that your white car parked outside?
- Dışarıdaki beyaz araba sizin mi? - Evet.
Is that Señor Hector driving your car?
O senin arabanı süren Senyör Hector mü?
I very much suspect... that the Hornet is overdue for a service... so if you don't mind, I'll use your car tonight.
Eşekarısının bakım zamanının çoktan geçtiğinden şüpheleniyorum... eğer sakıncası yoksa... bu gece senin arabanı kullanayım.
Now, if you don't think that's a serious business... tell me about it when your house is burning, we can't get the pump out... and the road's all blocked because of a nigger's car.
Eğer bunu ciddiye almıyorsan o zaman... bir zencinin arabası yüzünden yol kapandığı için... evin yanarken, pompayı dışarı çıkaramadığımızı düşün bir de.
Any resemblance between that car and your own is purely superficial.
Kendi arabanla bunun arasındaki benzerlikler sadece yüzeysel.
Because your studio, for example, new car, lots of dresses this place isn't gonna pay for all of that, is it?
Biliyorsun, örneğin bir stüdyo, yeni araba, bir sürü elbise... - Bu yer tüm bunları karşılayamaz.
Is that your car?
O araba senin mi?
That's what the mind is for, picturing where you left your car keys.
Aklımız bu yüzden var : arabanın anahtarını bıraktığımız yeri hayal etmek için.
You sure that is your car?
Araba olduğundan emin misin?
Sara, that's not your parents'car, is it?
Sara, şu sizinkilerin arabası mı?
All we know is that somebody shot your car up.
Tek bildiğimiz birisi arabana ateş açtı.
That kid is ripping off your car!
Çocuk senin arabanı kaçırıyor
- This is your car, isn't it? - Yeah, that's it.
- Araban bu değil mi?
Bragging about your car is what a poor man does, remember that.
Fakirler arabalarıyla övünür, bunu unutma.
NASCAR privately claimed that your car is what killed Buddy.
NASCAR'ın iddiasına göre Buddy'nin asıl ölüm sebebi senin aracın.
Did you ever think that this monkey is throwing himself in front of your car?
Bu herifin arabanın önüne atlıyor olabileceği hiç aklına gelmedi mi?
When you're out on the streets living in your car the worst thing, worse than cold or hunger is the feeling that you're plain useless.
Sokaklardayken... - JOHN BUBBER "KAHRAMAN" -... arabada yaşamanın soğuktan ve açlıktan da kötü yanı kendinizi değersiz hissetmenizdir.
- Hey, Newman, is that your red car?
- Hey, Newman, şu kırmızı araba senin mi?
... is that your attempt to insult me with car metaphors is incredibly immature!
Arabalarla benim aramda mecazi bir ilişki kurmaya çalışmanız çok çocukça. Çocukça.
The test is, you take a girl like that for a ride in your car, right?
Kızı alırsın ve arabayla gezmeye çıkarırsın, tamam mı?
But when you buy a red car with a black interior and wire wheels, you have one thing on your mind and I'm too much of a gentleman to say what that one thing is in front of the children.
Ama siyah döşemeli kırmızı bir araba alıyorsan... çelik jantları da varsa aklında tek bir şey var demektir. Ben de o şeyin ne olduğunu söyleyemeyecek kadar beyefendiyim... hele çocukların önünde.
I just seen your grandmother... and she's got the bizarre impression... that your name is John Arnold DeMarco... that you grew up in Phoenix, Arizona... and that your father died in a car crash.
Az önce babaannenle görüştüm ve acayip düşünceye sahip senin adının John Arnold DeMarco olduğuna senin Phoenix, Arizona'da büyüdüğüne ve babanın bir araba kazasında öldüğüne dair.
Well, first we want to film your car crossing the one-million-mile mark but after that, Mr. Bundy, the Viper is yours.
Önce arabanızın bir milyon mili aştığını filme çekmek istiyoruz ama bundan sonra, Bay Bundy, Viper sizin olacak.
I have given this matter some serious consideration, and I've decided that what's best for the city and possibly yourself, is for you to keep your car in a garage that is conveniently located next to your home.
Bu konuyu enine boyuna düşündüm. Sizin ve şehir için en iyisi, arabanızı evinizin yakınındaki bir garajda tutmanız.
Afford it you will, Mr. Newman or this court will see that your car is impounded and sold at auction.
Bay Newman aksi takdirde, mahkeme arabanızı alıkoyacak ve bir müzayedede satacaktır.
is that you 2352
is that it 2484
is that so 1463
is that right 2297
is that your dog 17
is that your sister 22
is that okay with you 61
is that 1576
is that all you can say 40
is that all there is 18
is that it 2484
is that so 1463
is that right 2297
is that your dog 17
is that your sister 22
is that okay with you 61
is that 1576
is that all you can say 40
is that all there is 18