English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ K ] / Know her

Know her traduction Turc

68,041 traduction parallèle
- I don't know her back-up plan!
- Yedek plan filan bilmiyorum ben!
Do you know her?
Onu tanıyor musun?
Okay, well, that's because you don't know what my job is, you don't know what I'm doing here, and you've never had any respect for me anyway, so...
Tamam, şey, işimin ne olduğunu bilmiyorsun burada ne yaptığımı bilmiyorsun ve bana hiç saygı duymadın. Her neyse, o yüzden...
I know you spoke to her about two years ago.
İki yıl önce konuştuğunuzu biliyorum.
If your people know that certain things are happening, that treaties are being broken, maybe they'll stop.
Sizinkilerin bazı işlerin döndüğünden, anlaşmaların ihlal edildiğinden haberleri olursa belki her şeyi durdururlar.
You don't need to know everything.
Her şeyi bilmen de gerekmiyor.
I might as well know everything.
Her şeyi bilsem de olur.
I want her to know it was me.
Benim yaptığımı bilmesini istiyorum.
So, you know everything about me?
Benim hakkımdaki her şeyi biliyor musun?
You know this is everything.
Bunun her şey olduğunu biliyorsun.
Roderick, I know what you're going through, with the loss of your parents and now your sister, her illness.
Roderick, neler yaşadığını biliyorum, Ailenin kaybı ile Ve şimdi kız kardeşin, hastalığı.
Until a few days ago, I was just the kid who visited the hospital, you know, every week with you and Mom.
Birkaç gün öncesine kadar, sen ve anamla her hafta hastaneye ziyarete giden bir çocuktum sadece.
Because I always know what my guys are going to do.
Çünkü elemanların ne yapacağını her zaman biliyorum.
Uh, well, uh, you know, as much as we'd love to, uh, wake up and drive all the way back out here tomorrow and just do everything we did today, um, we... we actually kind of had a bit of a day planned in the city, so...
Yarın sabah uyanıp bunca yolu tekrar gelip bugün yaptıklarımızın aynısını yapmayı her ne kadar çok istesek de şehirde önceden planladığımız bir gün geçireceğiz.
No, I feel like I know you from your songs, although you probably get that all the time.
Hayır, şarkılarınızdan sizi tanıyorum gibi hissediyorum Muhtemelen her zaman alırsınız.
I'm seeing this wild creature who doesn't know how to be in the world, and the man who loves her, who wants to hold onto her, but can't.
Bu vahşi yaratığı görüyorum Kim nasıl dünyada olduğunu bilmiyor, Ve onu seven adam
You know, once we're living together and we're with each other every day, it's gonna be different.
Biliyorsun, bir zamanlar birlikte yaşıyoruz Ve biz her gün birbirimizle beraberiz, Farklı olacak
Well, did you know that there are stories just like that in every one of these books?
Bu kitapların her birinde aynı buna benzer hikayelerin olduğunu biliyor muydun?
You know, it's a big house, and they've got everything you need.
Biliyorsun, orası büyük bir ev ve ihtiyaç duyacağın her şeyleri var.
What I want you to know is that I will always love you, no matter what.
Seni her zaman seveceğimi bilmeni istiyorum. Ne olursa olsun.
You know, running lines with Trevor, helping Martin with his chem, picking Stacey up from fucking art class?
Trevor'la her gün repliklerini çalışmıyor muyum? Martin'e kimyada yardım etmiyor muyum? Stacey'i resim dersinden almıyor muyum?
You know, Joanie loves her mother and wants to be with her.
Joanie annesini seviyor ve onunla birlikte olmak istiyor.
So if she needs to call and yell at me and then hang up, if that makes her happy, well, it's a, small price to pay for a beautiful family, you know?
Bana telefon etmesi, bağırması ve telefonu kapatması eğer onu mutlu edecekse güzel bir aile için küçük bir bedel bu, anlıyor musun?
Just let her know you're okay.
Sadece iyi olduğunu bilmesine izin verin.
I know it all.
Her şeyi biliyorum.
We want you to know we're here for you now, for whatever you need... vacation, money, counseling.
Şimdi burada olduğumuzu bilmeni istiyoruz. İhtiyacın olan her şey için tatil, para, danışmanlık.
Because she has to know, and I'm not gonna tell her alone.
Çünkü bilmek zorunda ve... ona tek başıma söylemeyeceğim.
I just want to meet a cute girl, you know, with a cute little red streak in her hair and a tattoo of a bird while we're both reaching for the same Talking Heads LP.
Sadece tatlı bir kızla tanışmak istiyorum saçında küçük sevimli kırmızı bir tokası olan ve kuş dövmesi olan ve kendisiyle Talking Heads albümü hakkında konuşabileceğim.
You know who you are without her?
Onsuz kimsin biliyor musun?
Your mom hasn't always been there for you. I know.
- Annen her zaman senin yanında olmadı.
I don't know if it's possible to have everything you want.
İnsan istediği her şeye sahip olabilir mi bilmiyorum.
We have the ability to feel the depths of our emotion, and we know that we will walk through it to the other side.
Duygularımızı sonuna kadar hissedebiliyoruz ve her şeyi atlatabileceğimizi biliyoruz.
But that filly loved her stolen freedom more than you could know.
Fakat o dişi tay, çalınan özgürlüğünü tahmin edebileceğinden daha çok seviyordu.
- I don't know, she just like turned over quickly and all of a sudden her tits were flapping up in my face!
O sadece hızlı bir şekilde devretmeyi sever ve aniden Göğüsleri yüzüme çarpıyordu!
You know, time changes everything, bud.
Biliyor musun, zaman her şeyi değiştirir, dostum.
You know he asked about you all the time?
O her zaman senin hakkında sormuş biliyor musun?
Mine doesn't have much common sense... and I don't know that hopes and prayers have ever been enough with her.
Benimki pek sağduyulu değildir. Dualar da umutlar da onun için hiçbir zaman yeterli olmadı.
I don't know who my dad is and my mom is probably neck deep in her own bucket of bleach right now.
Babamı tanımıyorum, annem de şu anda herhâlde kendi çamaşır suyu kovasına kafa sokuyordur.
- Oh... She just wanted to let me know that Mother passed away in her sleep last night.
Dün gece annemin uykusunda vefat ettiğini haber vermek istemiş.
Okay, you know, it's kind of hard to make friends when every time someone comes up to you, they get frisked.
Tamam, biliyor musun, arkadaş edinmek biraz zor. Birisi sana her geldiğinde, sinirlenirler.
Did you know that they X-ray everything that comes into the kitchen?
Mutfağa gelen her şeyi X-ışınıyla izlediklerini biliyor muydunuz?
Careful with this, T. You never know where things can lead.
Dikkat et, T. Her şeyin yol açabileceğini asla bilemezsiniz.
Well, if I'm not staring at her, how am I supposed to know she's doing anything suspicious?
Bak, ona bakmıyorsam, Şüpheli bir şey yaptığını nasıl bileceğim?
I don't know, but... I think whatever she knew about us, she took with her.
Bilemiyorum, ama hakkımızda ne biliyorsa, onunla beraber gitti.
Do you know what happened to her?
Ona ne olduğunu biliyor musun?
I know you're trying to get back to your family, but things are totally out of control.
Ailene dönmeye çalıştığının farkındayım. Ama her şey kontrolden çıktı.
I mean, I haven't heard from her in months, and... but then one of her friends... said that he heard that she was here, but the blood and the bullets... if you know where she is,
Arkadaşlarından biri burada yaşadığını duymuş. Ama burada kan ve mermi, Nerede olduğunu biliyorsan,
You know, this all started with our poor kids traumatized by a budget summer camp.
Her şey, zavallı çocuklarımızın yaz kampında travma yaşamasıyla başladı.
Hey, I know your life is boring, but you don't have to advertise it.
Hayatının sıkıcı olduğunu biliyorum ama her fırsatta söylemene gerek yok.
I'm supposed to look like her, but I don't really know.
Ben onun gibi görünmek gerekiyor, ama gerçekten bilmiyorum.
Look, I know you know lots of stuff about, well, basically everything, but do you know any sci-fi?
Ne hakkında sürü bilmek biliyorum, kuyu, temelde her şey, ancak herhangi bir bilim-fi biliyoruz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]