Know what i'm saying traduction Turc
2,825 traduction parallèle
You know what I'm saying?
Ne demek istediğimi anladın mı?
I'm just saying she's very friendly, if you know what I mean.
Sadece, arkadaş canlısı olduğunu söylüyorum bilmem anlatabildim mi?
But it doesn't... you know, he knows what I'm saying, okay?
Ama o, demek istediğimi anladı.
- Do you know what I'm saying?
- Do you know what ı'm saying?
I'm building up an image here that'll come in handy later, if you know what I'm saying!
Senin imajını oluşturmak için çalışıyorum, ileride işine yarar ne demek istediğimi anlamışsındır.
Your aunt Marie, she's cute, but she could burn water, you know what I'm saying?
Marie teyzen iyidir hoştur ama suyun bile altını yakabilir, anlıyor musun?
You know what I'm saying?
Ne demek istiyorum, biliyor musun?
You know what I'm saying.
Neden bahsettiğimi biliyorsun.
You know what I'm saying?
İşe bak.
I've been arrested before, you know what I'm saying?
Daha önce de tutuklandım, anlıyor musun?
You know what I'm saying?
Anlatabildim mi?
I mean, you know what I'm saying, I'm just, like... whatever.
Dediğimi anlıyorsun değil mi?
You know what I'm saying.
Ne demek istediğimi anladınız.
I say a lot of shit to keep him working, if you know what I'm saying?
Çalışmaya devam etsin diye. Anlarsınız.
This time round, I'm writing my own shit, so I can think of any shit I want and it can become a song, you know what I'm saying?
Bu sefer, kendi bokumu kendim yazıyorum. Bu yüzden aklıma her ne bok gelirse bir şarkıya dönüşebilir, ne dediğimi anlıyor musunuz?
I don't need input, if you know what I'm saying?
Senin girdine ihtiyacım yok, ne dediğimi anlıyor musun?
To be honest, there's been a little bit of tension in the studio with the other motherfuckers, you know what I'm saying?
Dürüst olmam gerekirse, stüdyoda biraz gerginlik yaşadık. Diğerleriyle yani, anlıyor musunuz?
And when I'm working, when my brain is going as fast as it does, and it goes quite fast, then, you know, I can't be distracted with all that shit, you know what I'm saying?
Ve ben çalışırken... Beynim son hızında ilerlerken ki baya hızlıdır o anda tüm bu bokla dikkatimi dağıtamazlar. Anlıyor musunuz?
What you getting at? Just saying, alex... I'm no doctor, you know that... it's just
Bildiğin gibi işin uzmanı değilim ama Dave seni unutup hayatına devam etmekte zorlanıyormuş gibi hissediyorum.
You know what I'm saying?
Ne dediğimi anlıyor musun?
I'm not ready, I don't even know what I'm saying.
Hazır değilim, ne diyeceğimi bile bilmiyorum.
You know what I'm saying?
Ne demek istediğimi anlıyor musun? Neden bahsediyorsun sen?
You know what I'm saying?
Demek istediğimi anladın mı?
They had the "Got milk?" ads, and we never did a "Got milk" ad because Dre doesn't drink milk, you know what I'm saying?
"Süt içtin mi?" reklamı vardı, ve biz hiç "Süt içtin mi?" reklamı yapmadık. Çünkü Dre süt içmez, anlıyor musun?
You are - you are not a, uh, bitch. I don't even know what I'm saying most of the time.
Çoğu zaman ne dediğimi bile bilmiyorum.
I told him that I had a witness saying that the shooters were police. And you know what happened?
Katillerin polis olduğunu söyleyen tanıklarım olduğunu söyledim.
You know what I'm saying?
- Beni duymuyor musun?
Rose.You know... that's what I'm saying.
- Rose. - Ben de öyle diyorum işte, Rhodes. - Rose.
I know what you're saying, and I'm serious. - I...
- Ne demek istediğini biliyorum ve ciddiyim.
Let's just say... If your girl sends you a crotch shot on your cell phone, don't try to return the favor while driving, know what I'm saying?
Aklında bulunsun, sevgilin bacak arasının resmini çekip sana yollarsa sakın araba kullanırken sen de aynı şeyi yapmaya kalkma.
T-Bag's lookin'to live up to his nickname, if you know what I'm saying.
T-Bag lakabına ulaşmaya çalışıyor yani. Anlayan anladı.
Might as well know what they're taking, that's all I'm saying.
En azından ne aldıklarını bilsinler, demek istediğim bu.
( man ) Oh, I know what you're saying. - Yeah?
Çok iyi anladım
What I'm saying is, you know, sometimes there is that danger that you've had a row at home and you bring it into work.
Diyeceğim, bazen evdeki bir tartışmayı işe taşımak gibi bir riski var. Hayır.
The other day I get a five-page letter from the band... saying that I don't appreciate what we have... and, you know, basically, that I'm an asshole because I won't tour enough... and won't tour as much as they want, you know.
Geçen gün grup elemanlarından beş sayfalık bir mektup aldım. Elimizdekinin kıymetini bilmiyormuşum. Yeterince turne yapmadığım için puştun tekiymişim.
I'm saying you should be open and honest with her and let her know what's in your heart.
Demek istediğim ona karşı dürüst olup kalbinizdekini bilmesine izin verin.
If you don't know what I'm saying, I'm not gonna spell it out.
Ne söylediğimi bilmiyorsan tane tane anlatmayacağım.
But that didn't stop somebody at the m-division of BMW from saying, "you know what? I bet we can make this weird little thing even faster."
Ama bu BMW'nin M-bölümündeki hiç kimseyi "bahse girerim bu acayip küçük şeyi biraz daha hızlı yapabiliriz" demekten vazgeçirmedi.
People are going to be talking about my album launch like it's the resurrection of some kind of person, you know what I'm saying?
Gelecek geldi yavşaklar. Gösterimin çok sıkı olmasını istiyorum. Sahneye çıkacağım ve... tüm o sikiklerin aklını uçuracağım.
Like, it's going to be so big, bigger than when Jesus got born, you know what I'm saying?
Hip-Hop'ın kralı nasıl geri dönermiş anlayacaklar.
I got S-dot-mouse-exclamation-mark embroiderised on the back there, you know what I'm saying?
Anlıyor musunuz? Bunun içinde popom çok iyi duruyor.
S-dot-mouse-exclamation-mark is back, and he is some crazy, futuristic mother-fucking nigga, you know what I'm saying?
İmajdan bahsediyorsanız, kıyafetlerden bahsetmelisiniz. Dar ve parlak giyiniyorum görebileceğiniz üzere.
Rather than going for the two ski boots I just got the one ski boot, you know what I'm saying?
Aşağısı dar yukarısı bol. Hangi yavşak sahnede böyle kıyafetler giyiyor?
'Cause that shit is from the future, if you know what I'm saying.
- Ayağını yeşile koyacaksın. - Havlamayı unutmaz o.
The nipple shirt is a kind of iconic look, if you know what I'm saying.
Hey, sikini suratımdan çek. - Onu rahat bırakın.
You got to make shit up that don't exist, if you know what I'm saying.
Talib, onu bırak. Sakinleşin.
This could be like a fold-out or a poster or some shit, you know what I'm saying?
Evet, çek şu boku. Sorguluyorum. Yanlış şeyleri sorguluyorum.
Does that look like fat to you? That ain't fucking fat, you know what I'm saying? I had to post a video blog to clear the air.
Mesela Nathan yüzük olayını yaptığında... altıma işeyecektim dostum.
That is gonna be bigger than Michael Jackson doing the moon walk, you know what I'm saying?
Michael Jackson'ın moonwalk'undan bile daha büyük bir hareket olacak. Anlıyor musunuz?
Yeah, yeah, tonight I'm going to be launching some of my new iconic fashion styles, you know what I'm saying.
Evet, bu gece ilk defa... yeni ikonik tarzımı göstereceğim.
You've got to... you've got to sell your shit, you know what I'm saying.
Bokunuzu satmalısınız. Anlıyor musunuz?
know what that means 36
know what i'm sayin 29
know what this is 16
know what 656
know what it is 22
know what that is 21
know what i mean 310
know what i think 31
what i'm saying 62
what i'm saying is 226
know what i'm sayin 29
know what this is 16
know what 656
know what it is 22
know what that is 21
know what i mean 310
know what i think 31
what i'm saying 62
what i'm saying is 226