Lady mother traduction Turc
335 traduction parallèle
Your mother, your lady mother.
- Annen hanımefendi.
It's your lady mother.
Annen.
Your lady mother comes to your chamber!
Annen hanımefendi odana geliyor!
Your lady mother is coming to your chamber.
Annen odana geliyor.
Young lady, how much years did not hear you to call me mother
Öldüğünü nasıl söyledin?
My mother ain't here, but the lady in number two will show you the rooms.
Annem yok. Ama 2 numaradaki bayan odaları gösterir.
Mother said you could always tell a lady by her hands.
Annem, bir hanımefendi ellerinden anlaşılır, derdi.
You see, my mother's Mrs. Walker, the lady who hired you.
Sizi tutan kadın, Bayan Walker, benim annem. Oh.
I get the impression that the lady's mother... has been dead for some time.
Hanımefendinin annesinin vakti zamanında öldüğünü hissediyorum.
These four days she becomes White Painted Lady, Mother of Life.
Bu dört günde Ak Kadın yani Hayatın Anası oluyor.
You found the lady in my mother, but she wasrt woman enough for you, was she?
Aradığını annemde bulmuştun, ama o da senin için yeterli olmamıştı değil mi?
Quick, the lady's mother wants to see what we have prepared.
Çabuk ol. Hanımefendinin annesi hazırladıklarımızı görmek istiyor.
He and the lady's mother, who came from America, and the whole family... did everything they could to help her, up until she, of her own free will, left her husband.
Hanımefendinin annesiyle ikisi, ki Amerika'dan buraya geldi ; tüm aile... ona yardım etmek için her şeyi yaptı. Taa ki kendi arzusuyla... kocasını terk edene dek.
I escaped death only through the intercess on of a lady of somewhat dubious reputation, and the cost of a handsome ring which once belonged to my mother.
Annemden kalan bir yüzük karşılığında ve biraz kötü ünü olan bir kadının yardımı ile ölümden kurtuldum.
I thought the other lady was your mother.
Annenin diğer bayan olduğunu sanıyordum.
Dear lady, your mother would speak with your noble sire.
Leydim, anneniz asil babanızla konuşmak istiyor.
I remember his mother, a lady.
Şimdi anneni hatırladım.
This lady happens to be your mother.
Bu senin annen.
Was the old lady your mother?
Yaşlı kadın, annen miydi?
Were you not a lady-in-waiting to my mother?
Annemim nedimesi değil miydiniz?
That lady in the chiffon was not your mother.
Şifonlu kadın senin annen değildi.
My old lady, my mother, that's what she used to say.
İhtiyar annem hep öyle derdi.
That beautiful lady in the kitchen, is that your mother?
Mutfaktaki güzel bayan kim, annen mi?
Your mother was a local lady, a saucy dark-haired filly with eyes a man could drown in.
Annen bir genelev kadınıydı. Uzun ve gür siyah saçlı iri gözlerinde her erkek boğulabilirdi.
You are indeed illegitimate, but your mother was not this lady here, but my sister Bridget.
Aslında gayri-meşrusun hala ama annen bu hanımefendi değil kardeşim Bridget'mış.
I have no idea who the lady was - that child's mother.
Bayanın kim olduğunu bilmiyorum... Şu çocuğun annesi.
What a nice lady your mother was!
Evet Domenico. - Çok iyi bir kadındı yazık.
She was a very nice lady, my mother.
Çok güzel bir kadındı, benim annem.
And what would've become of that poor lady, their mother... if I hadn't looked after her?
Eğer ben ilgilenmeseydim o zavallı kadının, annelerinin hâli nice olurdu?
Dear Lady, Blessed Mother of God, comfort my wife and daughter... and forgive me for them.
Meryem Ana, Tanrı'nın kutsal annesi, karımı ve kızımı teselli et... ve onlar adına beni bağışla.
" as she's a lady and a mother
Çünkü o bir hanımefendi ve bir anne.
Martha has money because Martha's father's second wife not Martha's mother, but after her mother died was a very old lady who had warts, who was very rich.
Martha'nın parası var çünkü Martha'nın babasının ikinci eşi Martha'nın annesi değil, annesi öldükten sonraki olan çok yaşlı bir kadındı siğilleri vardı, çok zengindi.
Lady Ichi, the mother of our lord's heir, was once a family member here.
Leydi İchi, efendimizin vârisinin annesi, bir zamanlar bu ailenin bir üyesiydi.
Ladies and gentlemen of the jury, the day after his mother's demise, he sported on the beach, began an illicit liaison with a young lady, and watched a comedy at the movies.
Jürinin saygıdeğer bay ve bayanları sanık, annesinin ölümünden sonra sahilde spor yaptı genç bir bayanla yasak ilişkiye başladı ve sinemada komedi filmi izledi.
Marry, bachelor, her mother is the lady of the house.
Hey Tanrım! Annesi bu evin hanımıdır.
My mother, the old lady you see here... She told my nephew to tell me that the Germans were coming for me
Şurada gördüğün yaşlı kadın, annem, yeğenime Almanların peşimde olduğunu bana iletmesini söylemiş.
A strange lady, my mother.
- Tuhaf bir kadındır, yani annem.
Mother Nature's quite a lady
" Tabiat Ana iyidir ama,
And now my personal toast to a lady who for 14 years has been my companion of my life and mother of my children.
On dört yıl boyunca bana yoldaş olan bir kadın. Hayat yoldaşım ve çocuklarımın anası. Ve şimdi bu yasa sayesinde hayat yoldaşımla evlenebileceğim.
Your mother's a kind lady.
Annen nazik bir hanımdır.
It said to it to lead lady of age with it e I was in Leningrad with my mother and my baby.
Böylece ben de ona yaşlı bayanı yanına almasını söyledim ve annemle ve çocuğumla Leningrad'da kaldım.
If my mother knew they were talking about me on the radio, she's be one proud old lady!
Eğer annem radyoda benden bahsettiklerini bilseydi, gurur duyardı!
Her mother is the lady of the house...
Annesi evin hanımı olup...
Fetch the Lady M-Messalina, and her mother!
Bayan Messalina'yı ve annesini getirin buraya!
My mother's the lady that leased this place to you and your father.
Bu yeri sana ve babana kiralayan kadındır annem.
Lady Charlotte, I am Holy Pafnucio and I've come looking for you to bring you the promised Messiah. You will be his mother.
Onun annesi olacaksınız.
My mother was a lady.
- Annem bir hanımefendiydi.
Tell the old lady that owns the house to sign this, not her mother, all right?
Yaşlı bayana, bunu ev sahibi imzalayacak, annesi değil de tamam mı?
Oh, Mother, I wish our Tess hadn't gone to be a lady.
Ama anne, keşke Tess bir hanımefendi olmak için gitmeseydi.
The Lady Ochiba says she's not a queen, only the mother of the heir and the widow of the Lord Taiko.
Leydi Ochiba kraliçe olmadığını, sadece veliahtın annesi ve Efendi Taiko'nun dul eşi olduğunu söylüyor.
I mean, my mother knew a woman, Lady Hatfield... who was one of the richest women in the world... and she died of starvation because all she would eat was chicken.
Annemin tanıdığı bir hanım vardı, Bayan Hatfield dünyadaki en zengin kadınlardan birisiydi ve zafiyetten kırılıyordu çünkü sadece tavuk yiyebiliyordu.
mother 8072
motherfuckers 280
motherfucker 2207
motherfucking 21
mothers 67
mother fucker 47
motherfuck 78
mother of god 240
mother of christ 21
mother of three 20
motherfuckers 280
motherfucker 2207
motherfucking 21
mothers 67
mother fucker 47
motherfuck 78
mother of god 240
mother of christ 21
mother of three 20
mother and daughter 18
mother earth 20
mother nature 20
mother dear 19
mother's day 25
mother mary 23
mother teresa 36
mother superior 30
mother of 21
lady gaga 29
mother earth 20
mother nature 20
mother dear 19
mother's day 25
mother mary 23
mother teresa 36
mother superior 30
mother of 21
lady gaga 29
lady catherine 25
lady bracknell 16
lady lola 17
lady mary 65
lady stark 25
lady sarah 16
lady anne 32
lady grantham 59
lady ashley 29
lady rochford 23
lady bracknell 16
lady lola 17
lady mary 65
lady stark 25
lady sarah 16
lady anne 32
lady grantham 59
lady ashley 29
lady rochford 23