English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ L ] / Let me see' em

Let me see' em traduction Turc

70 traduction parallèle
- Let me see'em.
- Bir bakayım şunlara.
Let me see'em.
Bir bakalım.
Then you shouldn't write them down and let me see'em!
O zaman yazma da, görmeyeyim!
Remember I wanted to see'em and you wouldn't let me and I even touched'em?
Hatırlarsanız, ben de görmek istedim, ama vermediniz. ... Ancak resimleri ellemiştim.
Tell you what. Let me hang onto'em... and if the Maker wants'em, I'll see to it he gets'em.
Ne diyeceğim, onların bende kalmasına izin ver ve eğer Tanrı istiyorsa, onları alışını görürüm.
- Let me see'em.
- Görelim şunları.
Oh, you got your pictures, Let me see'em,
Resimlerin çıktı mı?
Let me see'em,
Ver bir bakayım.
Let me see'em!
Onları göreceğim!
Now let me see, where else will I hide'em?
Şimdi bakalım, başka nereye saklayabilirim?
Let me see'em.
Craven denmi?
Come on, let me see'em. Let me see the lippies.
Hadi, göreyim bakayım.
Let me see'em.
Göster onları.
- Junior, let me see'em.
- Genç, bana onları görelim,
If you'd just let me see'em, I'd stop.
Bir kere görmeme izin versen bırakacağım.
Let me see'em.
Onları görelim.
- Let's see... you need towels. - You can just give'em to me.
Havluya ihtiyacınız var.
Great, let me see'em.
- Harika, versene!
LET ME SEE'EM.
Görelim.
Let me see'em.
Ver bir bakayım.
- Just let me see'em.
- İzin ver göreyim.
Let me see'em.
Getir onları bir bakayım.
Let me see'em! Let me see'em!
Elleri göreyim Kımıldamayın!
Well, let me see'em.
Peki, bir bakalım.
- Let me see'em.
- Bakayım.
So, why would you want to let me see'em again?
Onları tekrar görmeme neden müsade ettin?
- Let me see'em.
- Ellerini göreyim.
Let me see'em. - No.
- Bakayım.
Let me see'em.
Bakayım.
Let me see'em.
Bir bakayım onlara.
Let me see'em.
Bir bakayım.
I can't let'em see me like this!
Do-wan!
- Let me see'em.
- Bir bakayım.
Let me give Jake a call, see what's keeping'em.
Dur bir Jake'i arayayım, bakalım neredeler.
Let me see'em!
Ellerini görebileceğim şekilde tut.
- All right, let me see'em.
- Tamam, ver bakalım.
Let me see if I have'em in stock.
Depoda var mı bir bakayım.
Let me see'em.
Göster bakalım.
Let me see you swallow'em.
Yuttuğunu göreyim.
Let me see'em.
Bir göreyim bakayım.
Put your hands up! Let me see'em!
Ellerini kaldır.
Let me see'em!
Onları göreyim.
Let me see if I can find'em using the retrieval software.
Bakalım yazılım bize dosyaları geri getirebilecek mi.
let me see'em! Get your hands up, buddy!
Kaldır ellerini dostum!
Let me see'em.
Ellerini göreyim.
Boom! Let me see'em.
Göster bakalım.
Load'em in the trucks and let me know if you see any bad guys.
Kötü adamları görürseniz de bana haber vermeyi ihmal etmeyin.
Let me see'em!
Hemen!
Let me see'em! Show me-
- Elleriniz göreyim!
Let me see those results as soon as you get'em.
Şu sonuçları alır almaz bende görmek istiyorum.
Bring em over, let me see!
Bu da akşam yemeğinde servis edilecek mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]