English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ L ] / Let me try

Let me try traduction Turc

2,124 traduction parallèle
Let me try...
İzin verin deneyeyim.
- Let me try the other side.
- Öbür taraftan deneyeyim.
Let me try another algorithm.
Başka bir algoritma deneyeyim.
Would you at least let me try?
En azından denememe izin verir misin?
Let me try and get her out of here.
Kızı buradan çıkarmaya çalışayım.
Let me try something.
Bir şey deneyeceğim.
- All right, let me try.
- Pekala, bırak ben deneyeyim.
Let me try!
Bırak ben deneyeyim.
- Let me try.
Hadi Kutner! İzin ver ben deneyeyim.
Here, let me try again.
İşte, tekrar deneyim.
- Let me try that.
- Denememe izin ver.
Ok. Let me try!
Pekala. bir deneyelim!
Let me try.
Bırak ben deneyeyim.
Let me try.
Bir bakalım.
Let me try and make it simple for you.
Senin için daha basit hale getirmeme müsade et.
Alright, let me try to explain this.
Peki, şöyle açıklayayım.
- Let me try something.
- Bir şey deneyeceğim.
- Let me try.
Ben deneyeyim.
Let me try and turn it around for you, OK?
Tersini düşünelim, tamam mı?
Why don't you let me try the operation?
Neden ameliyatı denememe izin vermedin?
Let me try, Murdoch.
Ben deneyeceğim Murdoch.
So let me try to understand this.
Anlamaya çalışıyorum.
Let me try... applying some pressure.
Basınç uygulamama izin ver.
Let me try and turn it off.
Bırak ben açmaya çalışayım.
let me try for a hand-to-hand takedown.
Bırak da, adamın direk kolunu kırayım.
Let me try.
Denememe izin ver.
Let me try.
Pekala.
In fact, let me try.
Hatta ben de tadına bakayım.
Let me try and fix this.
Tamir etmeye çalışayım.
Let me try that one more time.
Tekrar deneyelim.
Let me try it on, man.
Bırak bir deneyeyim, adamım.
Let me try it, buddy.
Bir deneyeyim, dostum.
Let me try that
Ben de deneyeyim bari.
All right, all right, let me try. Yeah, go ahead.
Tamam, tamam, bir de ben deneyeyim.
Here, let me try both hands.
Gel, iki elimle deneyeyim.
- You've done enough talking. Let me try again.
- Yeterince konuştun zaten.
Say, let me try it on just once...
Bir kere denememe izin ver...
- Let me try, okay? I don't know...
- Bir deneyeyim, tamam mı...
Let me try him at home.
Tek başımıza kaldık.
{ \ pos ( 192,220 ) } This guy I'm dating owns a tanning salon, but he won't let me tan for free, but he lets girls that he's friends with tan for free, so I go to this other tanning salon down the street to try not to make it a thing, but you know how there's no secrets in the tanning salon community, so what should I do?
Çıktığım adamın bir bronzlaşma solonu var ama benim bedavaya bronzlaşmama izin vermiyor, ama arkadaşı olduğu kızların bedavaya bronzlaşmasına izin veriyor, bu yüzden bunu büyük bir olaya çevirmemek için başka bir bronzlaşma salonuna gidiyorum, ama bronzlaşma salonu toplumunda sır olmadığını bilirsiniz,
At least let me try.
En azından bırak deneyeyim.
Let someone else come after me, if you don't want to have to try and kill me.
Benden sonra ne geliyor, şimdi beni öldürmeyi dene yoksa...
Hey, why don't you let Carl and me try?
Hey, bırak da Carl ve ben deneyelim?
Listen, my parents aren't the easiest people in the world to get along with, so just try not to say anything that's going to tick them off or make them suspicious or... let me do all the talking, OK?
Dinle, ailem dünyada en kolay anlaşılacak kişilerden değildir, yani onları endişelendirecek, şüpheye düşürecek bir şey söyleme...
And be not from his reason fallen thereon, let me be no assistant for a state, but keep a farm and carters. We will try it.
Deneyelim bunu.
You let me in your house, you gave me a chance, try to make things better, and I screwed it all up.
Beni evine aldın, bana bir şans verdin, Herşeyin daha iyi olması için uğraşıyordum, ve herşeyi mahvettim.
Please, let me at least try.
Lütfen, en azından deneyeyim.
- Ed, Ed, word to the wise. Don't try and fight him on this. Let me guess.
Ed, kelimelerde ustadır, bu konuda onunla tartışma.
You can't try and save me by confessing to something you didn't do,'cause what you have built, what we've built together, if we let them destroy it like this, it will never end.
Beni kurtarmak için yapmadığın bir şeyi, itiraf edemezsin. Çünkü kurduğun her şey, beraber kurduklarımız, eğer böyle yıkılmasına izin verirsek, bu sona ermeyecek.
Let me try again.
Tekrar denememe izin verin.
Let me just try to...
Bir deneyeyim...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]