Listen to reason traduction Turc
417 traduction parallèle
Think we can get him to listen to reason?
Sizce onu yola getirebilir miyiz?
Listen to reason!
Mantığı dinleyin!
If you don't listen to reason, I'll find some way.
Güzel söz ve sağduyudan anlamazsan, bunun başka bir yolunu bulurum.
- Listen to reason.
- Sebebini dinleyin.
Listen to reason.
Makul davranın.
He won't listen to reason
Onu kimse durduramaz.
Now, you gotta listen to reason or get outta town.
Beni ciddiye almazsan bu kasabayı terk et!
Perhaps she may listen to reason.
Belki kız ikna edilebilir.
If you don't listen to reason, it may be too late.
Mantığını dinlemezsen çok geç olabilir.
Listen to reason, you crazy idiot.
Mantïgïnï dinle, seni deli aptal.
Won't listen to reason.
Sebebini dinlemiyor.
I thought you'd listen to reason. But if it's trouble you're looking for, you're gonna get it.
Mantığına kulak verirsin sanmıştım ama aradığın belaysa, bulacaksın.
You won't listen to reason. You're heartless.
Hiç nedenlere bakmazsın.
But, Charlie, listen to reason.
Ama, Charley, nedenini anla.
" Once a man puts his foot down, they listen to reason.
" İnsan bir kere dayattı mı, durup dinlerler.
- They'II listen to reason.
- Mantığa kulak vereceklerdir.
- Fool oughta listen to reason.
- Salak, mantığa kulak vermeli.
Will you listen to reason?
Nedenini dinlemeyecek misin?
He's got to listen to reason!
Makul olanı dinlemesi gerekir.
You've gotta listen to reason!
Sebeplere kulak vermen lazım!
But maybe if somebody else tried, she might listen to reason from an outsider.
Fakat belki de bir başkası deneseydi, bir yabacının sözüne kulak verebilirdi.
Sir, if you ask them, the Kenpeitai will listen to reason.
Kempeitai seni dinler!
Oh, for Pete's sake, Polly Harrington, listen to reason!
Aman Allah'ım, Polly Harrington, sebebini dinleyin!
Will you listen to reason?
Dinle beni!
But you must listen to reason.
Ama mantığınızı dinlemelisiniz.
I'm sure they will listen to reason at headquarters.
Eminim karakolda mantıklı bir açıklamasını yaparlar.
- Al, if you'd just listen to reason...
- Al, biraz dinlersen anlayacaksın.
Think you can make him listen to reason?
Neden? Akla uygun hareket edecek mi sence?
Listen to reason and trust me!
Mantıklı olun ve bana güvenin!
Do listen to reason ; everybody in the house is asleep.
Çalamam, evdeki herkes uyuyor.
Listen to reason.
Söyleyeceklerimi dinle.
She wouldn't listen to reason.
Laf dinletemedim.
Heywood, listen to reason!
- Heywood, açıklayabilirim!
In theory, you're right but they won't listen to reason.
Teorik olarak, haklısınız... ama bu onların umurunda değil.
Art outside. Him listen to reason already.
Sanat dışarda.
I see you won't listen to reason.
Görüyorum ki beni dinlemek için bir neden görmüyorsun.
Wouldnt listen to reason.
Söz dinlemiyordu.
Provided you listen to reason.
Mantığımıza kulak vermek şartıyla.
Now would you listen to reason?
Biraz mantıklı olur musun?
Listen to reason, Rosie,
Mantıklı ol, Rosie,
Well, I'm the one who won't listen to reason.
Hiç kimse bu gerekçeyi umursamaz.
The Magistrate said not to come. There's no reason for me to obediently listen to his words.
Yargıç sakın gitme demiş olsa da onu dinlemem için bir sebep yok, değil mi?
I am trying to get you to listen to some reason.
Bazı sebepleri dinlemen için uğraşıyorum.
Signor Matiste is going to listen to reason.
Sinyor Matiste mantığın sesine kulak verecek.
I tried to reason with them, but they wouldn't listen.
Onlara makul bir şekilde anlatmak istedim ama dinlemediler.
That's the reason you should listen to me, baby!
İşte bu yüzden beni dinlemelisin, bebeğim!
All the more reason to listen.
Seni dinlemem için bir sebep daha.
Listen to me... the reason I wanted to set up a clinic for you was I needed to do something worthy outside this seedy business
Dinle beni... Sana bir klinik açmak istememim nedeni bu pis işin dışında işe yarar bir şeyler yapmak istememdi.
I see no reason to listen to him.
Onu dinlemek için bir sebep göremiyorum efendim.
I tried to reason with him. He wouldn't listen.
Onu ikna etmeye çalıştım ama dinlemedi.
But if I listen to my heart instead of my reason, I wouldn ´ t allow that girl to go to Church.
Ama kalbimin yerine aklımı dinleseydim, o kızın kiliseye gitmesine izin vermezdim.
listen to me 9369
listen to your heart 36
listen to the music 21
listen to me now 51
listen to me carefully 119
listen to your mother 43
listen to me very carefully 119
listen to your father 24
listen to my voice 41
listen to yourself 211
listen to your heart 36
listen to the music 21
listen to me now 51
listen to me carefully 119
listen to your mother 43
listen to me very carefully 119
listen to your father 24
listen to my voice 41
listen to yourself 211