Maybe we don't traduction Turc
1,436 traduction parallèle
Maybe we can work it so you don't have to, okay?
Tamam mı?
Why don't you go through my assistant? - Maybe we can talk next week or so.
Asistanımı arayın, belki önümüzdeki hafta görüşebiliriz.
Maybe we don't need it.
Belki de ona ihtiyacımız yoktur.
Maybe... but we don't scare that easy, do we, Alexx?
Belki de. Ama biz o kadar kolay korkmayız değil mi Alexx?
You don't ask any questions about us maybe we'll continue to make sure no one asks questions about you.
Bizimle ilgili soru sormayı bırak ki, biz de başkalarının seninle ilgili soru sormadığından emin olmaya devam edelim.
Why don't we go to lunch, and we'll come back and maybe...
Öğle tatiline çıkalım, sonra...
- I don't know, three Martian years from now,'cause our years are longer than yours- - maybe I could be worthy of your human love and respect, whether we're together or not.
- çünkü bizim yıllarımız sizinkinden daha uzun - belki senin insan sevgine ve saygına değer olurum, birlikte olsak da olmasak da.
Maybe she knows a name we don't.
Belki bizim bilmediğimiz bir isim biliyordur.
Maybe we should set a time where we can talk when I don't have patients waiting.
Belki de hastalarımı bekletmeden seninle rahatça konuşabilmemiz için bir zaman ayarlamalıyız.
So I don't know if I like country music, but I was thinking maybe one of these days we could drive out to the fields, crank up some tunes. Smoke a few Macanudos. Maybe even toss a disc around.
Bilmiyorum "country müziği" sever misin ama diyorum ki bu aralar bir pikniğe gider ve birlikte birşeyler tıngırdatırız, sonra bir kaç Macanudos yakarız, ayrıca bir kaç frizbi de sallarız.
Maybe instead of going through the names, why don't we go through the chat?
Neden isimlere bakmak yerine, sohbetlere bakmıyoruz?
And maybe you don't entirely believe that we're gonna make it, anthat's okay because I do, and I'm sorry th i didn't before.
Belki de başarabileceğimize tamamen inanmıyorsun ve bu sorun değil çünkü ben inanıyorum ve daha önce inanmadığım için özür dilerim.
Oh, i don't know, but if you're not feeling well, maybe we should put this off.
Bilmem, ama kendini iyi hissetmiyorsan belki de bunu ertelemeliyiz.
A lot of this new nanite coding is based on his calculations, so maybe... A, he wouldn't help us. B, we don't need his help.
Bu yeni nanit kodları onun hesaplamalarına göre, yani belki de... ( A ) Bize yardım etmeyecektir, ( B ) Onun yardımına ihtiyacımız yok ve ( C )...
Maybe we just don't know each other very well.
Belki henüz birbirimizi iyi tanımıyoruz.
And then after we touch it, maybe we could just, I don't know, take it somewhere.
Evet ona dokunmalıyız hatta belki de onu bir yere götürmeliyiz.
We just wondered if you don't mind hanging out with a couple of yardies, whether maybe we could join you for a drink?
Veya size bir içki için katılabiliriz.
Yeah, maybe we don't sweat so much.
Evet, belki çok terlemeyiz böylece.
You know, we're kind of conning this guy, so maybe it's best if we don't go into detail about it while he's watching us.
Biliyorsun ki bu adamı kandırmaya çalışıyoruz. Bu yüzden adam bizi izlerken detaylara girmememiz en iyisi.
Maybe we just have to embrace the idea that sometimes - - sometimes i might have to hold someone else's hands and sometimes you might have to kiss somebody else's - - i don't want to kiss anyone else's anything.
Belki de bazen şunun olabileceği fikrini kabul etmemiz gerek. Bazen tutmam gereken birisinin eli olabilir senin de öpmen gereken birisinin... Kimsenin hiçbir şeyini öpmek istemiyorum.
You know, if we had more specifics, maybe we can make sure they don't come true.
Biraz daha ayrıntılı olsaydı, belki de gerçekleşmediğinden emin olabilirdik.
I am sorry for your troubles, Mister, but you're wrong, and I don't think we can help you here, so maybe it's time you just moved on.
Sorununuz için üzgünüm, Bayım, ama yanılıyorsunuz, ama size yardım edebileceğimizi sanmıyorum, yani belki de gitseniz iyi olur.
Hundreds of millions of years, probably, maybe billions of years, we don't know.
Muhtemelen yüzlerce, milyonlarca belki de milyarlarca yıl... Bilmiyoruz.
Maybe it's the sum of a million coincidences we don't quite control that brings us to a particular place at a particular time. Or maybe it's the choices we make, the actions we take.
Bizi belli bir zamanda belli bir yere getiren belki kontrol edemediğimiz milyon tane raslantının toplamından ibarettir ya da belki, yaptığımız tercihler ve eylemlerimizdir.
I don't know but, if we can just capture the signal, maybe we can figure out where it's phoning home.
Bilmiyorum fakat sinyali yakalayabilirsek belki nereden geldiğini de bulabiliriz.
I don't think we maybe realised what we were doing, that it kind of became a really big thing here, so it was really nice.
Yaptığımız şeyi idrak edebildiğimizden emin değilim çünkü yaptığımız şey burası için gerçekten çok önemli, ve bu çok güzel.
You want to pick star systems that have a good chance of maybe having a planet something like this one, so that there's a greater chance of having intelligent life, but we don't really know very much about what kind of planets these stars have.
Bizimkine benziyen gezegenlere sahip olabilecek yıldız sistemlerine bakarız. Zira buralarda zeki yaşamı bulmak daha olası. Ancak yıldızların ne tip gezegenlere sahip olduğu konusunda pek bir fikrimiz yok.
When we get back, maybe we should think about, I don't know, moving your stuff over to my place, vice versa, I don't mind but... I think it's time we moved onto the next level,
Ben döndüğümde belki de bunu düşünmeliyiz, yani... sen benim eve taşınırsın falan filan, sakıncası yoktur umarım... ama sanırım artık bir sonraki aşamaya geçmeliyiz...
all right, then, maybe I should scream or something, so they don't think we're in here hugging.
Tamam, o zaman belki biraz bağırıp çağırsam iyi olur. Dışarıdakilerin, burada birbirimize sarıldığımızı düşünmesini istemiyorum.
But, I, uh... I just think that we should maybe spend a little less time together at-at school, so we don't spoil all the fun... at home.
Belki okulda birlikte daha az zaman geçirsek daha iyi olur,... böylece evdeki eğlencemizi bozmamış oluruz.
And while we're on the subject, Ralph, you know, if you don't mind... I was thinking that maybe we could, um, assign one of my guys maybe... to do something about the NFL draft, the politics involved and -
Bir de hazır konu açılmışken, Ralph, eğer sakıncası yoksa adamlarımdan birini Ulusal Futbol Ligi oyuncu seçimleri, ve buradaki siyasi ilişkileri araştırmaları için görevlendirelim diyorum.
- Maybe they don't know we caught on.
- Belki yemi yuttuğumuzu bilmiyorlardır.
If you don't, then maybe we can be in each other's lives a little.
Başarırsan, birbirimizi bir süre daha görebiliriz.
I don't know, you have been all of those women or maybe just through you, during hypnosis we can make contact with them or with part of their memories.
Tüm bu kadınlar sen miydin, yoksa onlarla ya da hatıralarıyla hipnoz yoluyla bir şekilde bağlantı mı kurdun bilmiyorum.
You know, we're kind of conning this guy so maybe it's best if we don't go into detail about it while he's watching us.
Bak. Bu adamı kandırmaya çalışacağız. Yani bize bakarken detaylara girmesek daha iyi olur.
Maybe we don't even need the wand.
Belki değneğe bile ihtiyacımız yoktur.
Maybe it doesn't make much sense, - because we don't know each other, but...
Belki cok fazla mantikli gelmiyor, - cunku birbirimizi cok iyi tanimiyoruz, ama...
I think that maybe we're possibly - I don't know - looking in the wrong price range?
Belki de bir ihtimal yanlış fiyat aralığına bakıyor olabilir miyiz?
If we don't change what we're doing we are facing losing perhaps a third, maybe a half, of all the variety of life on Earth.
Eğer yaptığımız şeyi değiştirmezsek muhtemelen Dünya'daki bütün türlerin üçte birini, belki de yarısını kaybetmeyle yüzleşeceğiz.
We don't talk to each other much anymore so I thought maybe I'd try your method.
Uzun süredir konuşmuyoruz, ben de senin yöntemini deniyorum.
Maybe other people don't see what we see.
Belki de diğer insanlar bizim gördüklerimizi göremiyordur.
- Yes, sir. - Why don't you get out of the car once in a while? Walk the streets and maybe assholes like this won't get all the press, we will.
- Ara sıra arabadan in ve yürü ki böyle herifler değil, biz haber olalım.
No. I was just saying... if we don't all end up dead maybe we could go 101 drink.
Yani demek istiyordum ki eğer ölmeden kurtulursak belki bir şeyler içmeye gideriz.
So, we've been talking, and you're a really great cheerleader, and we really want you to be a part of the team, but if you don't want to hang out with us, then maybe you don't have the right kind of school spirit for the job.
Aramızda konuştuk. Sen gerçekten iyi bir amigo kızsın ve ekibin bir parçası olmanı çok istiyoruz. Ama bizimle vakit geçirmek istemiyorsan belki de bu iş için gerekli okul ruhuna sahip değilsindir.
We don't have the biggest budgets in town, but we think maybe we could do a little better for you.
Bizim de çok geniş bir bütçemiz yok. Ama prodüksiyon olarak size daha iyisini sunabiliriz.
And don't worry, since I'm eighty-sixing the recliners, maybe I'll put a flat screen in the bedroom, so we can watch our "home" videos.
Yaslanan koltukları sevmediğimden dolayı yatak odasına düz ekran televizyon koyabilirim. Böylece kendi "ev" videolarımızı izleyebiliriz.
He's gonna say, "Sue me," which, I don't know, maybe we should.
Diyecek ki, beni dava et. Bilmiyorum, belki de etmeliyiz.
I have a client out there being chased by a killer zombie, so maybe we could just focus on that for, I don't know, a minute!
Dışarıda bir yerde bir müşterim var katil bir zombi tarafından takip ediliyor, o yüzden belki de bu konuya yoğunlaşsak daha iyi olacak, ne bileyim, bir dakikalığına!
Now if... If we don't fight these guys, "sure, maybe you get that long, happy life we all want."
"Bu adamlarla savaşmazsak belki hepimizin istediği uzun ve mutlu hayata kavuşursun."
Maybe, we don't know.
Belki, bunu bilemeyiz.
Maybe we don't need to.
Belki de ihtiyacımız yoktur.
maybe we don't have to 20
maybe we can 78
maybe we will 21
maybe we can work something out 25
maybe we could 91
maybe we can help each other 18
maybe we should 174
maybe we do 42
maybe we shouldn't 31
maybe we 41
maybe we can 78
maybe we will 21
maybe we can work something out 25
maybe we could 91
maybe we can help each other 18
maybe we should 174
maybe we do 42
maybe we shouldn't 31
maybe we 41
maybe we can help 19
maybe we should stop 17
maybe we'll get lucky 49
maybe we should wait 20
maybe we should go back 18
maybe we should just 34
maybe we should take a break 21
maybe we missed something 20
maybe we should go 49
maybe we are 18
maybe we should stop 17
maybe we'll get lucky 49
maybe we should wait 20
maybe we should go back 18
maybe we should just 34
maybe we should take a break 21
maybe we missed something 20
maybe we should go 49
maybe we are 18
maybe we should just go 16
we don't know each other 51
we don't have much time 440
we don't have one 55
we don't have 70
we don't 1406
we don't have any 57
we don't know 1067
we don't have anything 45
we don't care 92
we don't know each other 51
we don't have much time 440
we don't have one 55
we don't have 70
we don't 1406
we don't have any 57
we don't know 1067
we don't have anything 45
we don't care 92
we don't have time for that 61
we don't know yet 293
we don't have time 329
we don't know anything 72
we don't have a lot of time 158
we don't have it 66
we don't know that 318
we don't have to 166
we don't want any trouble 77
we don't do that 82
we don't know yet 293
we don't have time 329
we don't know anything 72
we don't have a lot of time 158
we don't have it 66
we don't know that 318
we don't have to 166
we don't want any trouble 77
we don't do that 82