Maybe we can help traduction Turc

Maybe we can help each other.

Belki birbirimize yardım edebiliriz.

Maybe we can help you.

Belki sana yardım edebiliriz.

Okay. Hey, maybe we can help.

Bizim de yardımımız dokunabilir.

Well, maybe we can help you.

Şey, belki sana yardım edebiliriz.

Yeah, well, that's right, and if you don't mind my making a suggestion, maybe we can help.

Evet, tabi, yanlış anlamazsan belki bir katkımız olur yardımımız dokunabilir.

You needn't be happy about what I did, but maybe we can help each other now.

Yaptıklarım için mutlu olman gerekmez. Birbirimize yardım edebiliriz.

Maybe we can help you, son.

Okulun öğrencileriyle ya da çalışanlarıyla bir ilişki bulamadık.

Tell us who this Sato guy is and maybe we can help you.

Sato denen adamın kim olduğunu söylerseniz, yardımcı olabiliriz.

Maybe we can help him. I wanna hear his story, and so do they.

Ona yardımcı olmak ve öyküsünü dinlemek istiyorum.

- Maybe we can help him out.

Belki ona yardımcı olabiliriz.

- Maybe we can help each other.

- Belki birbirimize yardım edebiliriz.

Because maybe we can help, you know.

- Shh. - Belki yardım edebiliriz dedim.

Maybe we can help you find it.

Belki de bulmana yardımcı olabiliriz.

Maybe we can help you find another source of energy.

Belki, ihtiyacınızı karşılayabilecek başka bir enerji kaynağı bulmanıza yardımcı olabiliriz.

Maybe we can help him figure it out.

Belki biz bulmasına yardımcı oluruz.

Maybe we can help you find Starling and your ship and get us back to where we belong.

Belki Starling ile geminizi bulmada yardımcı olabiliriz. Bizi, ait olduğumuz zamana geri götürmek için.

Maybe we can help each other get through this.

Belki de bu şeyi atlatabilmek için birbirimize yardım edebiliriz.

Maybe we can help his family out.

Belki onun ailesine yardım edebiliriz.

Maybe we can help you adjust your sensors.

Belki tarayıcını ayarlamada yardım edebiliriz.

Maybe we can help you with that power core.

Belki de güç çekirdeğinde, size yardım edebiliriz.

Okay, maybe we can help each other out here.

Belki birbirimize yardım edebiliriz.

You're looking for a project. Maybe we can help each other out.

Belki birbirimize yardım edebiliriz.

Well, maybe we can help you find out.

Belki biz sana bilmende yardım edebiliriz.

Maybe we can help.

Belki biz sana yardım edebiliriz.

Maybe we can help.

Belki biz yardım edebiliriz.

Maybe we can hold out till help comes.

Belki yardım gelene kadar orayı savunmayı başarırız.

When one comes along, maybe we can yell for help, eh?

Onlardan birisi yanaşınca, belki yardım isteyebiliriz, değil mi?

We'll down in the morning, maybe I can help her.

Sabah birlikte ineceğiz, belki ona yardım edebilirim.

Maybe when we get to shore we can get some help, make her sail again.

Belki kıyıya ulaştığımızda yardım bulur, tekrar yola çıkarız.

Industry's opening up and if we can scrape together enough money with maybe your help, well, we can go.

Endüstri gelişiyor ve... yeterince para bulabilirsek... belki de sizin yardımınızla, gidebiliriz.

Maybe you can help him. We can't.

Bizim ona yardımımız olmuyor, belki senin olur.

You can't butter it, but maybe we could help you.

Tereyağını süremiyorsun, fakat belki sana yardım edebiliriz.

Maybe we can get help from the, uh, commissioner.

Belki, lig direktörü bu konuda bize yardım edebilir.

I can--I'll help you clean... and we can go out together... and maybe you could buy me some regular clothes.

Yardım--Temizlikte yardım ederim... birlikte dışarı çıkabiliriz... ve belki de bana normal kıyafetler alırsın.

Maybe we can help them.

- Belki de onlara yardım edebiliriz. - Ya dün geceki gibi sana saldırırlarsa?

Maybe it would help if we took the jewellery off. No. Can't.

Belki mücevherlerini çıkarırsak daha kolay olur.

Maybe we can help?

Belki yardımımız dokunur.

Maybe we should set up a date and I can help you hang it.

Belirli bir tarih ayarlarsak sana tabloyu asmana yardım ederim.

We're blood. If you've got a problem, maybe I can help.

Bir sorunun varsa yardımcı olabilirim.

Maybe the Captain can help us. We've got to find him.

Belki de Kaptan yardım edebilir.

Well, maybe there's something we can do to help.

Belki size yardım etmek için yapabileceğimiz bir şey vardır.

Maybe there's a way we can all help ourselves to remember more.

Daha fazlasını hatırlamamızın bir yolu olabilir.

If we communicate with them, maybe they can help us.

Onlarla iletişim kurabilirsek, bize yardım edebilirler.

Why don't you tell me what we're looking for. Maybe I can help.

Bana ne aradığımızı söyle.

Maybe you don't know where she is but we can help each other find her.

Belki yerini bilmiyorsun, ama birlikte onu bulabiliriz.

Maybe we can get a little help from the alien vessel's data banks.

Belki de, bu yabancının gemisinin veri tabanını kullanarak ufak bir yardım alabiliriz.

Maybe some alien race we've never even met before can help us.

Belki bazı uzaylı ırkı bize yardım edebilir, daha önce hiç karşılaşmadığımız birileri.

If your father could help apprehend the people who are responsible for this, if we went to the police and maybe you can work something out for your dad.

Baban, bundan sorumlu insanların yakalanmasına yardım edebilir. Polise gidersek belki baban için bir şeyler ayarlarlar.

Maybe we can use him to help us navigate or something.

Belki onu bize yol göstermesi için kullanabiliriz.

Maybe not, but we can help shut these holograms down before anyone else gets hurt.

Belki alamayız, ama başkalarına zarar vermeden önce holigramları kapatmalarına yardım edebiliriz.

Maybe we can find somebody else to help her.

Belki ona yardım edecek başka birini bulabiliriz.