Mile traduction Turc
7,083 traduction parallèle
I checked his accounts, boss- - he's got an open credit card at a motel about a mile from here.
Hesaplarını kontrol ettim, Patron. Buradan bir mil ötedeki bir otelde kredi kartını kullanmış.
Can't believe every turkey within a 60-mile radius of Quahog is sold out.
Quahog'un 90 kilometrelik alanında her hindinin satılmasına inanamıyorum.
I saw that from a mile away, and my brain's made of cotton.
Beynim pamuktan yapılmış olabilir ama bir bakışta anladım.
According to your truck's GPS, it's just a mile south of you.
Sizin aracın GPS'ine göre sizin 1,5 km güneyinizde.
Well, according to his license, he lives less than half a mile from here.
Ehliyetine göre buraya yarım kilometre ötede yaşıyor.
We've got a visual on a ten-mile radius around this house.
Bu evin 16 kilometre çevresinde olan biten her şeyi görüyoruz.
We're about a mile from half a dozen freeway exchanges ; they could either be going to the coast or the desert.
Yarım düzine otoban kesişiminden 2 kilometre uzaktayız ; çöle ya da sahile gidiyor olabilirler.
Well, perps will see me coming a mile away.
Suçlular bir kilometre öteden geldiğimi görecekler.
Hey, look. "Pottsfield, 1 mile."
"Pottsfield, 1,5 kilometre."
You should try talking in my shoes for one mile!
Bir kere de kendini benim yerime soy.
.. 80 million kilometres further out from the sun, its surface is mile after mile of parched red rock...
Güneş'ten seksen milyon kilometrelik uzaklığıyla yüzeyi, kilometrelerce uzanan kurumuş kızıl kayadan oluşur.
In 1971 we moved here to the family home in Chadderton - it's only about a mile away from the hospital.
1971'de, Chadderton'daki aile evimize taşındık. Hastaneden sadece iki kilometre uzaklıkta.
Check this out. Now you can flush your toilets from up to a mile away with your iPhone.
Sifonunu iPhone'unla bir mil öteye kadar çekebiliyorsun.
Well, the numbers tell me it could have traveled another quarter, maybe half, mile... in this general arc... landed somewhere... in that area.
Bu genel çerçeve içinde 400 ya da 800 metre daha gitmiş ve bu alanda bir yere inmiştir diyor.
We're half a mile from the L.A. Aqueduct.
Los Angeles kemerli su yolundan 800 metre uzaklıktayız.
He lived less than a mile from the fracking site.
Kırma alanından 1,5 km uzakta oturuyor.
Subzero appliances in the kitchen, two-car garage, and your nearest neighbor is a mile away so you'll have oodles of privacy.
Dondurucu malzemeleri mutfakta, 2 araba garajı ve en yakın komşu buradan 1,5 km uzaklıkta yani özel hayatınızı rahatça yaşarsınız.
Well, Hawaii PD located Keone Maka's truck about a mile from the Mars training site.
Polis Keone Maka'nın kamyonunu Mars eğitim alanının bir buçuk kilometre ötesinde buldu. - Tamam.
Walk a mile, men.
Biraz yürüyeceğim, beyler.
Walk a mile.
Biraz yürüyeceğim.
I can spot one of you a mile off.
Uzak yoldan geldiğinizi görüyorum.
Rap sheets a mile long.
Sabıkaları epey uzun.
In just six weeks, this new-born calf must leave these nursery waters off Hawaii and start on a 3,000-mile migration to its feeding grounds in the Arctic.
Yalnızca altı hafta sonunda, bu yeni doğmuş yavru Havai'deki üreme alanından ayrılarak 4500 kilometre uzaklıktaki Kuzey Buz Denizi'ne göç etmesi gerekiyor.
It's a hellish ten-mile journey in suffocating 50 degrees heat.
Bu, 50 derecelik boğucu sıcaklıkta, on mil sürecek korkunç bir yolculuk.
Despite a 16 — mile walk to the research camp, Rolf's spirits are high.
Araştırma kampına 16 kilometre yürümelerine rağmen Rolf heyecanını hâlâ koruyor.
With the muscle car fed, it looked like we were going to complete our simple 130-mile challenge.
Yol arabasının karnı doyduktan sonra 209 km'lik basit görevimizi tamamlayacağız gibi görünüyordu.
Is the Lotus Esprit V8 a good choice for a 1,600-mile drive through Patagonia?
Lotus Esprit V8 Patagonya'dan geçen 2560 km'lik bir yolculuk için iyi bir seçim mi?
Sadly, though, after just half a mile...
Ne yazık ki sadece 800 metre gitmiştik ki...
However, a mile later...
Ancak 1.6 km sonra...
'So the captain dropped us off a mile down the beach.'
Kaptan bizi 1.6 km uzaktaki sahile indirdi.
200 miles, at $ 2.50 a mile, is $ 500.
Bir buçuk km'si 2.50 $. Toplam 530 $.
Meet you at mile 8 on millstone Lane.
Millstone Lane'in 8. milinde buluşacağız.
I'm at mile 8.
8. mildeyim.
Topher, I'm at mile 8.
Topher, 8. mildeyim.
The MUTOS are frying electronics within a five-mile bubble.
MUTO'lar 12 km'lik alanda elektronik devreleri yakıyor.
The most important thing is to go the extra mile not prove unnecessary resistance.
En önemlisi çok ileri gitmemek, gereksiz direniş göstermemek.
You see the endings coming from a mile away.
Kitapların sonu daha başından belli.
Oh, about a quarter of a mile.
- Yarım kilometre sanırım.
Not one mile closer to Easter Island.
Easter Adasına bir mil bile ötede değiliz.
Or closer than a country mile
Çok uzaktan daha yakın olamıyoruz
Now, our base here is a six-by-10-mile installation... with a rich history of military progress in the areas of aviation and weaponry, backed by a strong sense of tradition, honor... and pride.
96 dönüm üzerine kurulu üssümüz güçlü bir gelenek, onur ve gurur anlayışı gölgesinde bölgedeki gelişmiş havacılık ve silah sanayi dallarında zengin bir tarihe sahiptir.
This weapon is so accurate, it has a three-mile range.
Bu silahın isabet yüzdesi çok yüksek. 5 kilometreye yakın atış menzili var.
You weed-legalizing, Mile-High piece of shit.
Otu yasallaştırmış, uçakta seks yapan şerefsizler.
He's gonna have to walk the green mile as soon as he gets there.
O olacak yeşil mil yürümek zorunda bulunuyor en kısa sürede orada alır gibi.
I was, um, about a mile underground in a government facility- - a bunker.
Yerin 1,5 km altındaki devlet tesisinde bir sığınaktaydım.
Well, I was a mile underground, you know.
Yerin 1,5 km altındaydım.
Approximate mile marker 13.
Yaklaşık 13 mil uzakta.
A mile.
1,6 km.
Yeah. "Come with me a half a mile up the lake where no one can hear you scream?"
Evet. "Benimle gölde 800 metre açıl da çığlıklarını kimse duyamasın olur mu?"
Thirty mile. Northwest, near the Yellowstone.
Elli kilometre kuzeybatıda.
No more than a mile up that way.
En fazla bir, iki kilometre.
miles 2190
miley 98
miles an hour 504
miles per hour 260
miles apart 28
miles away 434
miles to go 28
miles wide 17
miles to the gallon 34
miles out 42
miley 98
miles an hour 504
miles per hour 260
miles apart 28
miles away 434
miles to go 28
miles wide 17
miles to the gallon 34
miles out 42
miles long 27
miles o'brien 17
miles from home 20
miles back 19
miles from here 113
miles per second 25
miles that way 20
miles south 17
mile radius 193
miley cyrus 18
miles o'brien 17
miles from home 20
miles back 19
miles from here 113
miles per second 25
miles that way 20
miles south 17
mile radius 193
miley cyrus 18