More traduction Turc
382,295 traduction parallèle
You can't expect more than one in a lifetime.
Hayatın boyunca bir taneden fazla mucize bekleyemezsin.
Next time you're in the office, will you please, will you just please just look at Paula, like really look at her and if you have even, like, a tiny, tiny doubt, just take one more look at what Kay was doing in the hours
Ofisindeyken lütfen ama lütfen Paula'ya bir bak. Eğer ona gerçekten bakarsan ve ufak bir şüphe duyarsan kütüphaneye gitmeden önce Kay'in saatlerce ne yaptığını bir düşün.
If you want any more stroking, I'll have to charge.
Eğer daha fazla avutma istiyorsan ücret alırım.
The rain fulfilled that need, but also fulfilled a more practical need :
Yağmurun bu ihtiyacı karşılamasının yanında çok daha pratik bir faydası vardı.
[laughs] I love that, I'm going to come around here more often.
Çok sevdim, buraya daha sık geleceğim.
And there's a lot more freedom, I would say, because many lyrics are already poetry.
Söylemeliyim ki, orası daha özgür bir alan çünkü sözlerin çoğu zaten şiirsel.
So I guess I'm designing for poetry to happen in, more often than prose.
Sanırım düzyazıdan çok, şiir için tasarım yapıyorum denebilir.
I'm making more immersive pieces that an audience can wander around and find themselves in.
Daha çok, seyircinin içinde gezinip kendini bulabileceği üç boyutlu tasarımlar yapıyorum.
The more I practice and the more I begin to be more self-reflective in the practice, which is happening now, really, then I begin to ask : why do I need to engage with these people?
Daha çok iş yaptıkça ve yaptığım işlerde kendimi daha çok yansıtmaya başladıkça ki zaten şu an olan bu, sormaya başlıyorum : Neden bu insanlarla yakın ilişki kurmalıyım?
- Make it a little bit more punchy. - OK.
- Biraz daha etkili bir şey olsun.
It's actually more helpful to create an object that, for everybody, has meaning.
Hatta herkes için anlamı olan bir obje üretmek daha yararlı bile denebilir.
But yeah, obviously now, the things I make are a little bit more contemporary than a Pollock's toy theater.
Ama şimdi göründüğü gibi şu an yaptığım şeyler, Pollock'un oyuncak tiyatrosundan biraz daha çağdaş.
- Yeah! Usually I like to save my smiles for on-camera because they come off more real that way.
Genelde gülümsemelerimi kamera önüne saklarım çünkü öyle olunca daha gerçekçi oluyor.
Can I even have more children?
Ben başka çocuk sahibi olabilir miyim?
I mean, sure, I'm still really young and there's obviously so much more I thought I'd do before I tied myself down to one person for the rest of my life.
Tabii hâlâ çok gencim ve hayatımın geri kalanında kendimi bir insana bağlamadan önce yaparım sandığım çok şey olduğu da kesin.
No more embarrassing the Dunphys today.
Dunphyler'i daha fazla rezil etmek yok bugün.
" For man can no more survive without love
" Nasıl ki bir fıçıcı keskisi olmadan yapamazsa...
Hey, uh, you guys feel like doing one more paint job?
Bir boyama işi daha yapmaya var mısınız?
- I'm sorry? One more time.
- Pardon, bir daha söyler misin?
No, what if it's more bad news?
Ya yine kötü haberse?
- Nope. Two more guesses.
İki tahmin hakkınız kaldı.
Okay, more upbeat.
Daha neşeli ol, o konuşmayı yap.
Being apart is just gonna make nights like tonight, going to a concert, even more special.
Ayrı olmak, bu akşam gideceğimiz konser gibi olayları daha da özel yapacak. - Hayır!
Luke has one more college to hear from, and I got a good feeling about this one.
Luke'un haber alacağı bir okul kaldı ve bu seferkiyle ilgili içimde iyi bir his var. - Evet.
No. Just talk more.
Daha çok konuşun.
We are more than just a bunch of pretty faces.
Güzellikten ibaret değiliz biz.
Why? Do you want to do some more necking'?
Biraz daha mı yiyişmek istiyorsun?
Joe loves this cape more than anything.
Joe bu pelerini her şeyden çok seviyor.
Wasn't your mate any more specific?
Arkadaşın daha açıkça belirtmedi mi?
No more of your long stories, all right?
Uzun hikayelerinden anlatmak yok, tamam mı?
Well, perhaps you'd have more luck if you just asked.
Rica etsen daha muhtemel olabilirdi bu.
There's nothing more suspicious than a man who can't live on land.
Karada yaşayamayan bir adamdan daha güvenilmez bir şey yoktur.
More time than you've spent on anything in your life.
Hayatındaki herhangi bir şeye harcadığından daha fazlasını.
Sure. Well, your hard work has paid off, because in over 30 years in this business, I have never seen a more perfect downstairs on a lady.
Fakat sıkı çalışmalarınız meyvesini vermiş çünkü 30 yıllık meslek hayatımda sizinkinden daha kusursuz bir yavru vatanı olan bayan görmedim.
We don't know when we can come home, but your mom and I care about you kids more than anything.
Eve ne zaman gelebiliriz bilmiyoruz. Fakat annen ve ben sizi her şeyden çok seviyoruz
I just want to know more about him.
Onun hakkında daha çok şey bilmek istiyorum.
I mean, all of the words in your one book, but maybe you will write more.
Yani tek kitabınızdaki tüm kelimeleri. Belki tekrar yazarsınız.
More later, obviously.
Daha sonra devam ederiz tabii ki.
A dozen, maybe more.
Bir düzine, belki daha fazla.
I've lost more friends in war than you'll make your entire life.
Hayatın boyunca sahip olamayacağın kadar arkadaşı ben bir savaşta kaybettim.
Wyatt, these sons of bitches are getting more and more brazen.
Wyatt bu şerefsizler git gide pervasızlaşıyorlar.
We'll call you when there are more developments.
Başka gelişme olursa biz sizi ararız.
It was more of a staycation.
Daha çok ev tatiliydi.
We're up two more points.
İki puan daha kazandık.
Dude, it couldn't be more obvious!
Dostum, daha belirgin olamazdı!
Now how'bout you two continue your vision hunt downstairs, and see if we can cover more territory.
Şimdi siz ikiniz imge avına aşağıda devam edin daha fazla yeri tarayıp taramadığımıza bakalım.
Harley killed two more Fillmore-Graves soldiers yesterday.
Harley dün iki Fillmore-Graves askerini daha öldürdü.
Get back to me when you got more.
Daha çok şey öğrendiğinde bana gel.
No more preschool talk.
Daha fazla anaokulu konuşması yok.
You make more than I do.
Benden daha çok kazanıyorsun.
Hook needs it more than we do.
Laneti bozmak için tek şansınız bu.
moreno 58
moretti 68
moreau 46
morello 30
morelli 46
more or less 614
more than you know 97
more than you think 24
more drinks 21
more tea 49
moretti 68
moreau 46
morello 30
morelli 46
more or less 614
more than you know 97
more than you think 24
more drinks 21
more tea 49