English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ M ] / My days

My days traduction Turc

6,163 traduction parallèle
He tried to tell me, and that will haunt me for the rest of my days.
Bana söylemeye çalışmıştı ve bu da hayatımın sonuna kadar peşimi bırakmayacak.
I knew right then and there, my days as a confirmed bachelor were over.
O andan itibaren nerde akşam orada sabah sürtüp durduğum bekarlık günlerimin sona erdiğini anlamıştım.
I spend all my days trying to undo what's been done, resetting the dice for everyone else, and when I try and do something for good... Here I am.
Günlerimi, bir şeyleri telafi etmeye çalışarak harcıyorum herkes için yeniden zar atıyorum ve ne zaman ki iyi bir şey yapmaya çalışsam halim ortada.
From my days of working with your dad there.
Babanla orada birlikte çalıştığımız günlerden tanıyorum.
My days are driven by this alone.
Günlerim yalnız bir şekilde geçiyor.
I spend my days here.
Günlerimi burada harcıyorum.
My days of riding unfettered have long since passed.
Pervasızca at sürme günlerim çok geride kaldı.
If I sense you've raised an alarm, I will find you before my days are done.
Eğer birilerini uyarırsan, günlerin sona ermeden ben sonunu getiririm.
While away my days and bury myself here when they're done?
Günlerimi böyle geçirip, vadem dolduğunda kendimi buraya mı gömeyim?
My wife, the architect, she gets to stay on the slopes a few more days while I head back to the planet Earth to heal the sick and raise the dead!
Mimar eşim dağda bayırda birkaç gün daha gezeceğini söyledi. Ben de dünyaya dönüp hastalara şifa, dertlilere deva dağıtacağım.
Just as well lads, think my wanking days are over.
Artık sizin gibi benim de mastürbasyon günlerim bitiyor beyler.
One of the best days of my career turned out to be one of the worst.
Kariyerimdeki en iyi günlerden biri en kötü günlerinden birine dönüyor.
- Your camp. I've been out here for days, busting my ass looking for it.
Günlerdir etrafta oğlumu arayacağım diye kıçımı yırtıyorum.
And being with my parents the last few days but not really being with them?
Son birkaç gündür ailemle birlikteydim ama tam olarak onlar değildi.
- I'm giving my final presentation to the executive committee in two days.
- İki gün sonra yönetim kuruluna son sunumumu yapacağım.
Three days since my son's been home.
Oğlum eve gelmeyeli üç gün oldu.
The dowry was transferred to my husband two days ago.
2 gün önce çeyizim kocamın hesabına aktarılmış.
A few days later, they saved my life again.
Bir kaç gün sonra hayatımı bir kez daha kurtardılar.
Days after my brother very nearly got you killed, after I find out he's been lying to me for years.
Ağabeyimin neredeyse ölmene sebep olmasından günler sonra yıllardan beridir yalan söylediğini öğrendikten hemen sonra?
It's been two years, seven months and three days since my last slip-up.
2 yıl 7 ay 3 gündür bir falsom olmadı.
( soft groan ) I swear, my back is gonna give out one of these days.
Bugün yarın belim incinecek yemin ederim.
These days, the craziest thing I do is talk to my dog.
Bugünlerdeki en büyük deliliğim köpeğimle konuşmak.
But would it be possible for you to stay in Marseille for a few days while I finish my investigation?
Ama, soruşturmamı bitirene kadar birkaç gün daha Marsilya'da kalman mümkün mü?
I got a Dear John letter from my girl a couple of days ago, man.
Bir kac gun once benim kizdan Sevgili John mektubu aldim adamim.
Those were the days, my friends.
Ne günlerdi ama dostlarım...
Yes, but, sadly, during her last few days here on earth, Marcella refused my care and had her security guard, Captain Baird, escort me off the property.
Fakat maalesef dünya üzerindeki son günlerinde Marcella benim bakımımı reddetti ve güvenlik görevlisinden Başkomiser Baird'dan, kapıya kadar bana eşlik etmesini istedi.
I guess my getting-up days are over.
Sanırım benim ayağa kalkma günlerim bitti.
Kevin Weatherill came into my nick four days ago.
Kevin Weatherill 4 gün önce benim karakola geldi.
Well, my dad's cousin stabbed a librarian in the face three days into 1981.
Benim babamın kuzeni de bir kütüphaneciyi suratından bıçakladı. 1981 yılı başladıktan üç gün sonra.
Looky there. I think I'm gonna start my three days right now. Ooh.
Buraya bak.
I spent over 4,000 days of my life down there...
Hayatımın 4,000 gününü orada geçirdim.
See more of you than I do my wife these days.
Bu sıralar karımdan daha fazla gördüm seni.
Look, with the exception of my dog, I haven't slept next to the same person for more than two or three days in a row, so I don't know what I'm gonna say that's gonna be relevant to your situation.
Köpeğimi hariç tutarsak iki ya da üç gün üst üste aynı kişiyle yan yana yatmadım hiç, o yüzden ne desem sana yardımı dokunur mu Tanrı bilir.
Hand on my heart... most days he's both.
Dürüst olmak gerekirse, çoğu zaman ikisi birlikte.
See... my daughter won a contest for two days in the park and one night in a hotel and they gave us this form.
Dinleyin kızım bir yarışmadan parkta iki gün bir gece ödülü kazandı ve bize bu formu verdiler.
That's debatable. 'It's been some time since I saw you last in those sad, long days after my husband's funeral.
"Kocamın öldüğü o zor günlerden beri seni görmeyeli uzun zaman oldu."
Just like my old activist days at Berkeley.
Berkeley'de eylemci olduğum günler gibiydi.
Every couple days, my dad changes my power core.
- Batarya mı? Birkaç günde bir babam güç hücrelerimi değiştirir.
~ My tunnelling days are over, love.
- O günler benim için geride kaldı, tatlım.
Those were my last few days at the hostel.
Yurttaki son günlerimdi.
Why should I risk my last days on Earth...
Dünyadaki son günlerimi neden riske atayım ki?
I've got nothing but work on my plate these days.
Bir şey yok ama benim bu günlerde dişçimle randevum var.
Look, my trial's in a couple days.
Bak, birkaç gün içinde duruşmam var.
Look, my trial's in a couple days.
Bak, iki gün içinde duruşmam olacak.
♪ A thousand voices howling in my head ♪
# Phantogram - Black Out Days #
Ah, these days I just can't communicate with my father.
Bugünlerde babamla iletişim kuramıyorum.
Some days I can, uh, can see the ocean from my terrace.
- Bazen balkonumdan okyanusu izliyorum.
So my dad's going to Westport for a few days and he wants me to go with him.
Babam birkaç gün Westport'a gidecek. Beni de çağırıyor.
My initial reaction when we get a call. Yeah, we get a big 500 pounder. Well then, you know that you that your work cut out for you for the next 3 or 4 days.
Bizi aradıklarında ilk tepkim : "Evet, 500 librelik büyük bir şey lazım." Ardından sonraki 3-4 gün boyunca işinin senin için biçilmiş kaftan olduğunu anlarsın.
The work is, more or less, my only solace these days.
Bu iş, bugünlerde benim tek tesellim.
What was urgent was my brother not having to see me for a few days after hearing what you said on 60 Minutes.
Önemli olan, kardeşimin 60 Minutes'taki konuşmanı dinledikten sonra benimle birkaç gün görüşmemesi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]