Never better traduction Turc
2,573 traduction parallèle
Yeah, never better.
Evet, daha iyi olamazdı.
Never better.
Daha iyi olmamıştım.
Never better.
Hiç daha iyi olmamıştım.
Never better.
Daha iyi olamazdı.
Never better, baby. Never better.
- Daha iyi olmamıştım
Never better.
Hiç daha iyi olmadım.
Never better.
Hiç bu kadar iyi olmamıştım.
Never better.
- Hiç daha iyi olmamıştı.
- Never better.
- Hiç daha iyi olmamıştı.
But all things considered, I'd say you've never looked better.
Hepsi dönüştürülmüş ama bunların. Bunun daha iyi gözükeceğini de söylemiştim.
Better late than never. Ha, ha.
Geç olsun da güç olmasın.
Better late than never, I suppose.
Geç gelmesi hiç gelmemesinden iyidir, Sanırım.
Fiona. I've never been better.
Fiona, daha iyi olmamıştım.
Business has never been better.
İşleriniz tıkırında.
There'll never be a better moment to invade.
İşgal için daha iyi bir vakit bulamayız.
Better late than never.
Çok şükür teşrif etti.
Sure, we can go back to college, finish it out, graduate in three months and never know any better than this.
Tabii ki okula dönüp üç ay sonra diploma alıp bütün bunları unutabiliriz.
Because I'm never going to be a sitar player, because I've seen 1,000 sitar players in India who's twice as better than I'll ever be.
Dün gece yazdığım şarkıyı dinlemek ister misin? Evet. Çok kısa bir parça.
You've got better to say? You never tell anything.
Söyleyeceğin daha iyi bir şey var mı?
Better late than never.
Geç olması hiç olmamasından iyidir.
I've never felt better in my life.
Kendimi hiç bu kadar iyi hissetmemiştim.
I've never felt better in my life!
Kendimi hiç bu kadar iyi hissetmemiştim!
Never better.
Hem de nasıl.
- You never looked better, man.
Bundan daha iyi olamazdın dostum. Hank!
That girl... Everything she went through... She seems better, but you never know.
Yalnız bu kız başına gelenler tamam anlatmış görünüyor ama hiç belli olmaz.
All because... I have a feeling better than that. Yeah, I never imagine it all...
Çünkü göründüğünden daha büyük olduğuna dair bir hissim var
So much the better, they'd never let her use the phone.
Onun telefonu kullanmasına asla izin vermemeleri en iyisi.
It would be better if we never saw each other again.
Birbirimizi bir daha görmesek iyi olur.
Well, if it makes you feel any better, I've never heard of Dick Shadow but I have heard of Bucky Larson.
Teselli olacaksa, Dick Gölge'nin adını hiç duymadım... ama Bucky Larson'ı duydum.
Better late than never.
- Hiç olmamasından iyidir.
I'll never feel better.
Hiçbir zaman iyi hissedemeyeceğim.
He's never met a girl he likes better than his own hair.
Şu ana dek hiçbir kızı kendi saçından daha çok sevmedi.
Better late than never, right?
Geç olması hiç olmasından iyidir.
Antoine Godin has never felt better about himself.
Antoine Godin asla kendini bu kadar mutlu hissetmemişti.
Never felt better.
Hiç bu kadar iyi hissetmemiştim.
I mean, if you don't eat, you'll never get better.
Yemezsen asla iyileşemezsin.
Never been better.
Hiç daha iyi olmamıştım.
But now, I've never felt better.
Ama şu anda, daha önce hiç bu kadar iyi hissetmemiştim.
I mean, I have never ever worked with a better person or a better teacher in my entire career.
Hayatımda daha iyi biriyle çalışmadım ya da kariyerim boyunca daha iyi bir öğretmenle.
- Better late than never...
- Geç olsun güç olmasın..
You better hope that guy never leaves you.
Dua et de bu adam seni asla bırakmasın.
- You better hope I never do.
- Dua et de hiç dökmeyeyim.
Meanwhile, Sue's life had never been better.
Bu arada Sue'nun hayatı hiç bu kadar iyi olmamıştı. Mike'ın teorisi ;
And it never got better until I figured out a way to say, you know, like all the shit that... that I couldn't say when he was still alive.
Hayattayken yüzüne söylemem gerekenleri söylemenin bir yolunu bulana kadar da hiçbir gelişme olmadı.
But the truth is, it is never gonna get any better.
Açıkçası asla iyileşmez.
I've never felt better.
Hiç bu kadar iyi hissetmemiştim.
The barn never looked better.
Ahır hiç bu kadar iyi görünmemişti.
Well, if it makes you feel any better, I'm never speaking to Priya again. No, don't do that.
Kendini iyi hissettirir mi bilmem ama bir daha Priya ile asla konuşmayacağım.
I... - Never better.
- Harikayım.
Never felt better.
Hiç bu kadar iyi hissetmedim.
What if the festival was, like, a high point for me, and I never do anything better than that?
Ya Hasat Festivali en iyi işimse? Ya daha iyisini yapamazsam?
better 1689
better safe than sorry 106
better than sex 19
better watch out 24
better than me 42
better luck next time 114
better than ever 45
better you than me 22
better late than never 142
better than what 22
better safe than sorry 106
better than sex 19
better watch out 24
better than me 42
better luck next time 114
better than ever 45
better you than me 22
better late than never 142
better than what 22
better than nothing 32
better than good 18
better than you 74
better than anyone 25
better than 39
better get going 29
better be careful 25
better and better 18
better still 66
better not 94
better than good 18
better than you 74
better than anyone 25
better than 39
better get going 29
better be careful 25
better and better 18
better still 66
better not 94
better than okay 22
better than that 75
better yet 239
better go 43
better idea 20
better now 93
better be good 17
better hurry up 22
better be 31
better hurry 60
better than that 75
better yet 239
better go 43
better idea 20
better now 93
better be good 17
better hurry up 22
better be 31
better hurry 60