English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ B ] / Better than ever

Better than ever traduction Turc

1,041 traduction parallèle
Better than ever.
Eskisinden bile iyi.
- Oh, painting better than ever.
- Her zamankinden daha iyi resim yapıyor.
- Better than ever.
- Her zamankinden daha fazla.
And not play so well but better than ever, and that's a fact.
O pek de iyi oynamıyordu ama daha sonra çok iyi olmaya başladı. Bu da bir gerçek.
Lucie looks better than ever, huh?
Lucie güzel değil mi?
Oh, it will be better than ever for us.
Her zamankinden daha iyi olur.
Better than ever
Her zamankinden iyi
I'm better than ever
Her zamankinden iyiyim
And now I'm better than ever
Ve şimdi her zamankinden iyiyim
I'll be better than ever
Her zamankinden iyi olacağım
Better than ever
Her zamankinden daha iyi
It's gonna be better than ever.
Şimdiye kadarki en iyi çete olacak.
Oh, you'll be better than ever. I promise.
Her zamankinden daha iyisin.
You look good to me, better than ever.
Her zamankinden daha iyi görünüyorsun.
Better than ever.
Her zamankinden daha iyi.
You'll find a way to live with each other, or you'll punish yourselves far better than I ever could.
Birbirinizle yaşama için bir yol bulacaksınız ve bu sizin için iyi bir ceza yöntemi olacak.
I understand far better than you would ever believe, honey...
Tahmin edebileceğinden çok daha fazlasını anlıyorum tatlım...
See how much faster the new-formula, better-than-ever Garbagine tablets are than that no-good brand.
Yeni formüllü, tüm zamanların en iyisi Garbagine hapları kötü markalılardan ne kadar hızlı işe yarıyor, gör.
Well, in a way, I feel better than I've ever felt before in my life.
Bir bakıma kendimi hiç hissetmediğim kadar iyi hissediyorum.
You're sending me to a better world than this ever was.
Bu dünyadan kat be kat daha iyi bir yere yolluyorsunuz beni.
Prices are better now than they ever were.
Fiyatları şu andakinden daha iyi.
It is a far, far better thing I do than I have ever done.
Bu şimdiye kadar yaptığım en iyi şey.
If Cod ever made better inventions than a pretty woman or a bottle of whiskey, I ain't heard of it.
Eğer Tanrı, güzel bir kadın ve bir şişe viskiden daha iyi iki şey yarattıysa bile, ben bunu duymadım.
Look, for the rest of your life, at every man that ever knew me and wonder if I didn't find him a better man than you!
Kalan tüm hayatın boyunca beni tanıyan tüm adamlara bak bakalım senden daha iyi bir adam bulamadım mı!
So... ... better than I've ever seen you before you look all...
iyi görünüyorsun, seni daha önce bu kadar iyi görmedim çok güzel görünüyorsun melek gibi
I got a feeling I'm gonna do better work here than I've ever done before in my life.
Burada daha önce hiç olmadığı kadar başarılı işler çıkaracağıma inanıyorum.
Better than any movie I've ever seen in my whole life.
Hayatım boyu gördüğüm filmlerden daha iyi.
If I ever need help, who's a better consigliere than my father?
Yardım istemek için babamdan daha iyisini bulamam.
You're no better off than you ever were, Shelly.
Shelly, bence bu kadar sevinmemelisin.
It's going to be better than anything I ever did before.
Daha önce yaptıklarımın hepsinden daha iyi olacak.
I believe that Pearson's a better tegwar player than I ever realized and should play with us all the time.
Sanırım, Pearson'ın iyi bir tegwar oyuncusu. olduğunu yeni anlıyorum ve bence o hep bizimle beraber oynamalı.
And you'll do better than you ever have.
Ve şimdiye kadar yaptıklarından daha iyisini yaparsın.
Well, I can take the greenest cub out there and turn him into a better reporter than you ever were.
Dışarıda gördüğün en cahil gazeteciyi alıp daha önce görmediğin kadar iyi bir gazeteciye çevirebilirim.
Better than I've ever seen you.
Seni bu kadar iyi görmemiştim.
I liked it better than anything I ever did.
Her şeyden daha çok sevdim.
Mr. Locke is paying you better money than you ever got before.
Bay Locke sana çok iyi para veriyor.
Me and the boys are getting back together and we got some new stuff... and it's gonna be better than anything you ever heard.
Ben ve çocuklar birleşip yeni şarkılar yazacağız ve eskilerinden çok daha güzel olacaklar.
I think your work is better, in fact, than it's ever been.
Evet, katılıyorum. Ben çıkardığın işin daha iyi olduğunu düşünüyorum.
And I feel better about myself than I ever have in my whole life.
Kendimi tüm hayatım boyunca olduğumdan daha iyi hissediyorum.
There are ways of putting nucleic acids together which will function far better by any criterion you wish to choose than the hereditary instructions of any human being who has ever lived.
Nükleik asitler öyle bir şekilde yerleştirilebilir ki, düşünebileceğiniz en mükemmel fonksiyonların, nesilden nesile aktarılabileceği bir dizilim mümkün olabilmektedir.
He is in better shape now... than he's ever been in his life, trust me.
Şimdi durumu daha iyi. Hatta her zamankinden daha iyi. Bana güvenin.
He did a helluva lot better job than I coulda ever done.
Benim yapabileceğimden fazlasını yaptığı kesin.
That's better than I ever was.
Bu benim yaptığımdan çok daha iyi.
It's a lot better than I've ever done it.
Benim söyleyişimden çok daha iyi.
It's a far, far better thing I do than I have ever done before.
- Bu, şu ana kadar yaptıklarımdan çok çok daha iyi bir şey.
A far better resting place I go to than I have ever known.
- Bildiğim her yerden daha iyi bir yer.
But I was a better man with you, as a woman than I ever was with a woman, as a man.
Senin yaninda kadin olarak hissettigim erkekligimi, baska kadinlarla erkek olarak hissetmemistim.
This is a better story than I ever hoped for.
Bu umduğumdan daha iyi bir hikaye.
But now I'm glad,'cause you have illustrated, better than I ever could, exactly how dangerous our enemies are.
Çünkü düşmanlarımızın ne kadar tehlikeli olduğunu benim yapabileceğimden çok daha iyi bir şekilde herkese göstermiş oldunuz.
Better than you'll ever be, fat boy.
Üstelik senden daha iyi, yağ tulumu!
You're better than anyone I ever had.
Bugüne dek en iyi oyuncum sensin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]