Nice try traduction Turc
2,165 traduction parallèle
Okay? Nice try.
İyi denemeydi.
Nice try. But we don't believe you, Charlie. A cop!
İyi denemeydi ama polis olduğuna inanmıyoruz.
Nice try, but it's out of the question.
İyi denemeydi ama olmaz.
Okay, you know what? Nice try, Rye.
İyi denemeydi Rye.
Nice try.
İyi denemeydi.
Nice try, counsel, but I think closed circuit is a little bit impersonal for a multiple-shooting victim.
Güzel denemeydi avukat, ancak ağır yaralı bir kurbanla kapalı devre görüşme yapmak yakışık almaz.
Joe, nice try with the Vegas buffet, but these kids don't really eat waffles.
Joe, Vegas sofrası iyi denemeydi ama bu çocuklar gözleme yemezler.
Ah, nice try.
İyi denemeydi.
Nice try, everyone.
İyi denemeydi, millet.
That's a nice try with the politician's touch.
Politikacı dokunuşun iyi denemeydi.
Nice try.
İyi denemeydi!
Yeah, nice try, but you hate your personal life.
- Evet, iyi denemeydi ama sen özel hayatından nefret ediyorsun.
Nice try, but impossible.
Berbat olmuş. İyi deneme ama bu mümkün değil.
Please join me in saying good-bye And nice try to Mr. Todd Dempsey.
Lütfen hep birlikte Bay Todd Dempsey'e hoşça kal deyip gayretlerine teşekkür edelim.
Nice try, but this is now officially the worst weekend ever.
Güzel deneme ama bu hafta sonu resmen en berbat hafta sonu oldu.
Nice try, dude.
İyi denemeydi, dostum.
Oh, nice try, Ringtail. But I know how much you hate the smell of fish.
Güzel deneme, kıvrık kuyruk ama balık kokusundan ne kadar nefret ettiğini biliyorum.
Nice try, Ramona.
- İyi deneme, Ramona.
nice try
Güzel Tekrar
Nice try, darlings.
İyi deneme, cicişler.
Nice try, but no.
İyi denemeydi ama kalsın.
Nice try, I don't scare that easy.
İyi denemeydi, o kadar kolay korkmam ben.
- Nice try, junior.
- İyi deneme ufaklık.
Nice try, Muppets!
İyi denemeydi, Muppet'lar!
Nice try, Mater.
İyi denemeydi, Mater.
- Yeah. Nice try.
- Evet, iyi denemeydi.
Nice try, brainiac.
İyi denemeydi, süper zeka.
No, nice try, but not quite.
Hayır, iyi deneme, ama tam olmadı.
Nice try, Ted.
İyi denemeydi.
Nice try.
Güzel deneme.
Nice try... But I'm stronger than that.
İyi denemeydi ama ben bundan daha güçlüyüm.
Nice try, speedy. But you can't make 411 disappear.
İyi denemeydi hızlı çocuk ama aramamı engelleyemezsin.
Nice try!
İyi deneme!
Oh, nice try, Ron.
Oh, iyi denemeydi, Ron.
Nice try, Britta, but the truth is it's been a dark year.
İyi deneme Britta, ama işin aslı bu yıl kötü geçti.
Just try to be nice.
Kibar olmaya çalış.
Nice try.
- İyi deneme.
Nice try.
İyi deneme.
Officer Manzon, go to him, make nice, and try to get him to step outside the club.
Memur Manzon, adama doğru gidin. Samimi şekilde yaklaşıp dışarı çıkarmaya çalışın.
- Nice try.
İyi denemeydi.
All right, we're gonna try one more time To have a nice family dinner.
Tamamdır, şimdi çok hoş bir aile yemeği yemek için bir kez daha deneyeceğiz.
Nice story. Try again, Pat.
Güzel hikâye, tekrar dene, Pat.
Nice. 'I should try leaving the room after I say anything to him - much easier.
Ona bir şey söyledikten sonra odadan çıkmayı denemeliyim.
A nice and good woman, I'll try to look for one.
Hoş ve güzel bir kadın bulmaya çalışacağım.
Hey, I was going to try to be nice.
Kibar olmaya çalışıyordum.
Try to be nice, okay?
Kibar olmaya çalış, tamam mı?
Hey, it was really nice of you, though, to come out, help me try to close.
Anlaşmayı yapmama yardım için gelmen çok hoştu.
There's this girl on the news team, who's nice, so I thought I should try to make a run at the "b" table, where all the cool kids sit, but I think I might have blown it, so what should I do?
Haber ekibinde bir kız var. Çok kibar, ben de havalı çocukların oturduğu B masasını denemeliyim dedim. Ama elime yüzüme bulaştırmış olabilirim o yüzden ne yapmalıyım?
I don't think any fair analysis of our exchange would conclude that, but nice try. Wait, so you're equating a Chinese dissident with a child pornographer? Hmm, no.
- Yani karşıt görüşte olan bir Çinli ile çocuk pornograficisini aynı kefeye mi koyuyorsunuz?
Nice try.
Ama iyi denemeydi.
On that note, I'm going to cut this reunion short and try to find her before the nice guy actually wins.
Ona gelirsek, bu sohbeti kısa keseceğim ve gidip iyi çocuk gerçekten kazanmadan önce onu bulmaya çalışacağım.
trying 139
try again 593
try it out 41
try me 485
try it now 59
try now 26
try it 790
try it on 163
try some 71
try to keep up 60
try again 593
try it out 41
try me 485
try it now 59
try now 26
try it 790
try it on 163
try some 71
try to keep up 60
try harder 150
try them on 27
try one 50
try and keep up 31
try to understand 163
try to get some rest 25
trying to help 31
try to get some sleep 40
try this one 103
try to stay calm 47
try them on 27
try one 50
try and keep up 31
try to understand 163
try to get some rest 25
trying to help 31
try to get some sleep 40
try this one 103
try to stay calm 47