English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ N ] / Nice work

Nice work traduction Turc

3,155 traduction parallèle
Nice work.
Güzel çalışma.
Nice work, boys.
İyi işti, beyler.
Nice work, dude.
İyi iş dostum.
Nice work!
Aferin sana!
Nice work.
- İyi iş başardın.
Nice work, Dragon Warrior.
İyi iş Ejder Savaşçısı.
Nice work.
Cep telefonundan. İzlemeye çalışıyoruz.
Nice work.
İyi iş çıkarttın.
Nice work, everyone.
Çok güzel...
Nice work.
İyi işti.
You've done some nice work, Lionel.
Çok iyi işler çıkardın, Lionel.
Nice work. Good job.
İyi iş çıkardın.
There you go, nice work.
İşte böyle, aferin.
Nice work. "
İyi işti.
Nice work.
Mükemmeldi.
That's nice work.
Güzel kesim.
It's nice work, by the way.
Bu arada, güzel kesim.
Hey. Nice work on Hellion.
Hellion konusunda iyi iş çıkardın.
That was nice work- - you got my good side.
İyi iş çıkarmış, beni iyi yanımdan yakalamışsın.
Very nice work!
Çok iyi iş!
Nice work, people.
İyi iş, millet.
Nice work, Vic.
Güzel çalışma, Vic.
Nice work, by the way.
İyi iş çıkardın bu arada. Teşekkürler.
Nice work with the grieving father.
Kederli baba ile yapılan iş güzel.
Nice work, evil spawn.
Aferin sana kötü tohum.
Nice work.
Çok iyiydin.
Nice work, Sonya.
İyi iş, Sonya.
Nice work, Nina.
Aferin, Nina.
Nice work, Finch.
İyi iş çıkardın, Finch.
Hey. Just wanted to say nice work.
Sadece iyi işti demek istiyorum.
That was nice work back there, eliot.
Güzel iş çıkardın Eliot.
Nice work.
İyi iş. Mutlu görünmüyorsun.
Nice work, Aya.
İyi iş, Aya.
- Nice work.
Aferin.
[Sighs] Nice work, Rut.
Bravo, Rut.
Nice work, Annabel.
İyi iş, Annabel.
I only baked those pies as a... as a nice gesture because you all have to work so late tonight.
Benim o turtaları yapmaktaki tek amacım, bu gece geç saatlere kadar çalışacağınız için size bir jest yapmaktı.
- Kristina, just a moment, we're two adults here who had a nice, long, hard day at work, and now we're having a drink.
- Kristina, bir dakika, İşte uzun, zor ve iyi vakit geçiren iki yetişkiniz, ve şu an bir şeyler içiyorduk.
We don't have anything nice, and after a leaky roof and a dishwasher that didn't work, I was weak, okay?
Güzel hiçbirşeyimiz yok, ve akan bir çatı ve çalışmayan bir bulaşık makinesinden sonra, zayıftım, tamam mı?
Nice work.
İyi iş.
Nice work, guys.
İyi işti çocuklar.
I said if he cuts my work again, I will not play nice any more.
Eğer bir kez daha işimi keserse,... başka türlü davranacağımı söylemiştim.
It's nice to see you back at work and taking advantage of being in the greatest city on Earth, despite our tiny and American sodas.
İşe geri döndüğünü ve Amerikan gazozu ve küçüklüğüne rağmen dünyanın en muhteşem şehrinin avantajlarından faydalandığını görmek ne hoş.
Mm, nice work.
İyi iş.
I'm trying to say that you haven't always been super nice to work for.
Demek istediğim şey, her zaman birlikte çalışması harika olan biri olamadın.
I was in my nice temperature - controlled office having some "me" time, and I was suddenly dragged out here to do all the work while you look for truffles.
Isısı güzelce ayarlanmış ofisimde kendime biraz zaman ayırmışken beni buraya çekip, bütün işleri tek başıma yapıyorken sen mantar topluyorsun.
Well, it would've been nice if you'd have made your life work on the outside, but...
Şey, eğer dışarı hayatını yürütseydin iyi olurdu ama -
- Nice work.
- İyi iş.
Nice work!
- İyi iş!
Just tell him real nice that you're hanging with your roommates and you'll see him at work.
Ona nazikçe şu an ev arkadaşlarımın yanındayım,... yarın işte görüşürüz de, yeter.
Nice work, boys.
Güzel işti çocuklar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]