English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / Work to do

Work to do traduction Turc

9,881 traduction parallèle
Gentlemen, this pox may nearly be over, but I still have much work to do.
Beyler bu salgın yakında bitebilir... ama yine de yapmam gereken işler var.
We got work to do.
Yapacak işimiz var.
- We have a lot of work to do.
- Daha yapacak çok işimiz var.
I've got work to do.
Yapmam gereken bir işim var.
We have much work to do.
Yapacak çok işimiz var.
A lot of work to do yet.
Daha yapılacak çok iş var.
I have work to do.
Yapmam gereken işler var.
Unless you're placing me under arrest, I have work to do.
Tutuklanmadığım sürece işime devam edeceğim.
We've got work to do, Budge.
İşimiz gücümüz var, Budge.
As much as I'd love to see that sick bastard get his ass kicked, I've got work to do.
Seni sevdiğim kadar o hasta piçin kıçının tekmelenmesini görmek için buna çalışmam lazım.
We've got work to do.
Yapacak işlerimiz var.
We got work to do.
Yapacak işlerimiz var.
We've got a lot more work to do.
- Daha yapacak çok işimiz var.
Our staff know what they're doing too. There is other work to do besides focusing on a suicide case.
İşleyişi biliyorsun, biz de sizin gibi çalışıyoruz.
Today, I can't go to the market because I too much work to do.
- Bugün yapacak çok işim var markete gidemem sanırım.
Take a few hours before there's enough Aether and we can get to work, so... go grieve, make your peace, do whatever you have to do to move on, because Nathan
Yeteri kadar aether toplaması için birkaç saat gerek. Sonra işe koyulacağız, o yüzden git yas tut. Sorunlarını çöz.
- Yeah. The best thing we can do for Angelo is convince him to find another line of work.
Angelo için yapabileceğimiz en iyi şey başka bir iş koluna geçmesi için ikna etmek olur.
When things start to work out, they really do.
Bir taşla iki kuş vurmak bu olsa gerek.
The crimes do seem to be the work of a cool and calculating head.
İki cinayette soğukkanlı biri tarafından hesaplanmış bir şekilde işlenmişti.
And I may not know how things work in this family, but I do know that business is bad and things aren't going to get better by refusing to try new things.
Bu ailede işlerin nasıl yürüdüğünü bilmiyor olabilirim ama bildiğim birşey varsa bu iş yürümüyor ve işler yeni birşeyler denemeyi reddettiğin sürece daha da iyi olmayacak.
Do you know how much work it is to own a clog'?
O kadar da zor değil.
In stark contrast, Germany has provided me with a home and the freedom to do my work.
Taban tabana zıt olsak da Almanya bana bir yuva verdi ve işimi özgürce yapmamı sağladı.
We are supposed to work to the maxim, "first, do no harm."
İş için bir düsturumuz var. "Önce, zarar verme"
Do you want to make things work with him?
Kocanla işleri yoluna koymak istiyor musun?
We both know donna going to work for you Has nothing to do with you.
İkimizde biliyoruz ki Donna'nın senin yanında çalışmasının seninle hiçbir alakası yok.
We're also willing to allow an extra 5 % in markups if you do the work off-book.
İşi kayıt dışı yaparsan % 5 zam yapma niyetimiz de var.
All I can do now is try to work my way back up.
Şu an tek yapabileceğim her şeyi eski haline getirmek için çalışmak.
Do you want people to go to work? Will there be holidays?
Tatil olacak mı?
Given the similarities of the murder sites and the fact that we have now recovered seven bodies, I do think it is fair to say that there is a serial killer at work.
- Cinayet mahallerindeki benzerliklerle hâlihazırda yedi ceset olduğu gerçeği göz önüne alındığında seri katil olduğunu söylemek yerinde olacaktır.
You get the nanny to do all the grunt work, you get all the hugs and kisses.
Her türlü angaryayı dadıya yaptırırsın, çocuklar yine sana sarılıp öper.
Why do you have to go to work so early?
Erken değil mi?
"Like, oh, well, I do this, and then I get to work with the bands I'm really passionate about,"
"Bakın gruplarla çalışıyorum, bu konuda çok tutkuluyum."
Nothing to do with their hard work, strong ambitions, or rightful qualifications, no.
Sıkı çalışmalarıyla, güçlü hırslarıyla ya da gerçek nitelikleriyle alâkası yok, hayır.
How do I go back to work after this?
Bu olanlardan sonra nasıl çalışabilirim ki?
You should volunteer to do the hard work so that Jung Joo doesn't have to.
Hasta olduğunu zannettiğimde "beni dinlenecek son durak olarak mı görüyor?" diye düşünüyordum.
Max, how do you get this to work?
Max, bunu nasıl çalıştıracağız?
But there's... photos and... stuff I don't want to wipe, so... can you work out what to do with it?
Fakat fotoğraflar var. Ve... şeyler, silmek istemedim. Onu ne yapacağını karar verebilir misin?
If people say they have to work late, do they?
Eğer insanlar geç saate kadar çalışmak zorundayım diyorsa, çalışıyor mudur?
Do they have to work late?
Geç saate kadar çalışmak zorunlar mı?
You speak to people from many nations in your work, but do you feel that that fear is valid?
İşiniz gereği birçok milletten insanla konuşuyorsunuz ama siz, bu korkuların geçerli olduğunu düşünüyor musunuz?
We have work to do.
Yapacak işimiz var.
Raina, do you want to work with me?
- Raina, benimle çalışmak ister misin?
Daisy? Jemma, I know you haven't been in the lab and I hate to ask you to do work, but if...
- Jemma, laboratuvara girmediğini biliyorum ve sormaktan nefret ediyorum...
I'm not his sober companion anymore, so if he's gonna stay clean, he has to want to do the work himself- - he gets that.
Ben artık onun ayık kalma koçu değilim eğer ayık kalmak istiyorsa kendi yapmalı, o da biliyor zaten
Do you mean to compel me to work for you?
Beni senin için çalışmaya mı zorlayacaksın?
Do you want to work for me? Full-time.
Benim için çalışmak ister misin Tam zamanlı.
Do you want to work for me? Forever?
Benim için çalışmak ister misin Sonsuza dek?
Mike, while we continue to talk to Henry, could you do a LexisNexis search of Chandler's legal work and dump his phones, without bothering Judge Ryan about it?
Mike. biz Henry'yle konuşmaya devam ederken Chandler'ın yasal işiyle ve elden çıkardığı telefonlarıyla ilgili Yargıç Ryan'ı sıkmadan LexisNexis araştırması yapar mısın?
Since they started to live here people here don't have identify information, which means they can do all sorts of work.
Karınları doymadan önce yasadışı göçmen çocuklarla iş yapmak güvenli olur.
We just wanted to do some work.
İş istiyoruz senden.
Yes you... In the beginning you weren't so fond of being forced to work with a psychologist. Do you remember that?
Önceleri psikologla çalışmaya zorlandığın için pek memnun olmamışsın hatırlıyor musun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]