None of that matters traduction Turc
265 traduction parallèle
None of that matters.
Bunların hiçbirinin önemi yok.
None of that matters, Tess.
Bunların hiç önemi yok.
None of that matters.
Bunların hiç önemi yok.
IF YOU LOVE HIM, IF SHE LOVES HIM, NONE OF THAT MATTERS.
Onu seviyorsan kadında seviyorsa, bunların ne önemi var?
And you probably... think that none of that matters now.
Muhtemelen, bunun artık önemli olmadığını düşünüyorsun.
None of that matters now.
Artık önemli değil.
None of that matters.
Bunların hiçbiri önemli değil.
- None of that matters to Morpheus.
- Bunların hiçbiri Morpheus için dert değil.
You have no house, no car, you don't know where your next meal is coming from. But none of that matters. Because tonight... we have the tango!
Evin yok, araban yok, bir sonraki yemeğinin nereden geleceğini bilmiyorsun ama hiçbiri önemli değil çünkü bu gece tango var.
None of that matters.
Onlarla ilgisi yok.
But none of that matters.
Ama bunların hiçbiri önemli değil.
Virgil, my advice after three beers, you'll see a lot, but none of that matters if you lose sight of what you want.
Virgil, şu üç biradan sonra benim tavsiyem, birçok şey göreceksin, ama istediğin şeylerin görüntüsünü kaybedersen onların bir önemi kalmaz.
None of that matters. Not once you cross the ocean and cut yourself loose,..... looking for something more beautiful, something more exciting,..... and yes, I admit, something more dangerous.
Bunların hiçbiri... sadece okyanusu geçmekle kalmaz kendinizide de geçersiniz daha güzel, daha heyecanlı şeyler bulmak için... evet, itiraf ediyorum... daha tehlikeli.
None of that matters now.
Bunların hiçbirisi artık önemli değil.
None of that matters.
Hiçbiri sorun değil.
But none of that matters.
Ama bunların hiçbirinin önemi yok.
None of that matters anymore.
Artık bunların hiçbirinin önemi yok. Dinle.
None of that matters now.
Artık hiçbiri önemli değil.
And then I remember what's really important... and none of that matters.
Sonra esas önemli şeyi hatırlıyorum ve bu fark etmiyor.
None of that matters anymore.
Artık hiçbir önemi yok.
None of that matters with the right guy.
- Hayır. Doğru erkek değil.
Well, none of that matters anymore.
Artık hiçbiri önemli değil.
None of that matters, Mother,'cause now I'm strong enough.
Bunların hiçbiri önemli değil anne. Çünkü artık, yeterince güçlüyüm.
None of that matters now.
Artık hiç birinin önemi yok.
None of that matters now. Grab what you can and come with me.
Artık bir önemi yok, alabildiklerinizi alıp benimle gelin.
Out here, none of that matters.
Burada bunların hiçbir önemi yok.
None of that matters, because I've got...
Bunların hiçbiri önemli değil çünkü benim...
But none of that matters, cause you didn't come here to investigate what happened to Cody anyway.
Ama bunların hiç önemi yok. Çünkü siz buraya Cody'nin başına gelenleri soruşturmaya gelmediniz, değil mı?
He had a very tortured relationship with that man... but none of that matters at the end.
- O adamla ilişkisi işkence gibiydi. Ama sonunda bunların hiçbirinin bir önemi olmuyor.
None of that matters because I don't know his blood type.
Aslında hiçbirinin önemi yok. Çünkü kan grubunu bilmiyorum.
None of that matters right now, Sir.
Artık hiçbiri önemli değil Efendim.
But to be honest, none of that matters. Why?
Dürüst olmak gerekirse, yapılan o görüşmelerin de hiçbir değeri yok.
None of that matters right now.
Şu an bunların hiçbiri önemli değil.
I take no interest in matters that are none of my business.
Beni ilgilendirmeyen işlere burnumu sokmam.
You feel so sure of that, when you look out on a clear night like tonight, and see all those millions of stars, that none of it matters?
Böyle bir gecede gökyüzüne bakıp milyonlarca yıldızı gördüğün anda bundan emin olabiliyor musun? Başka hiçbir şeyin önemi yok mu?
Whatever you've done, whatever the charges against you, none of that really matters in the long run.
her ne yaptıysanız, suçlamalarınız her ne ise uzun vadede bunların hiçbir anlamı yok.
None of it matters now that I know that you're out there lost somewhere.
Halen oralarda bir yerlerde kayıp olduğunu öğrendiğime göre hiçbirinin önemi yok.
- None of that really matters now.
Şu anda hiçbirinin önemi yok, değil mi?
But you see, none of that really matters anymore because he's dead.
Ama bunların hiçbir önemi yok artık, çünkü o öldü.
Personnel matters that are none of your concern.
Sizi ilgilendirmeyen personel meseleleri sebebiyle.
Your name, how you look, the pieces of paper that you carry, none of it matters, because nothing can change what's inside here.
Adın, nasıl göründüğün, taşıdığın kağıtlar hiçbirinin önemi yok. Çünkü, burada içeride ne olduğunu kimse değiştiremez.
- None of that matters now.
- Bunların önemi kalmadı.
None of us did, not that it matters.
Önemli mi bilmem ama hiçbirimiz olmadık.
WERE TOGETHER. BUT YOU SEE, NONE OF THAT REALLY MATTERS ANYMORE
Sonra senle doktorun beraber olduğunu anladım.
If I get to be with this person right here... and our beautiful baby... that's all I need. That's all ego. None of that really matters.
Aslında hiçbiri önemli değil.
That's all, and none of it matters.
Genler ve tesadüf. Bu kadar. Hiçbir şeyin önemi yok.
What would you do if you found out that none of it matters?
Bunların hiçbir önemi olmadığını öğrenirsen ne yaparsın?
See, basically, the thing to remember... is that... well, none of it really matters.
İşin özünde, hatırlamanız gereken tek şey, bunların hiçbirinin önemli olmadığıdır.
But none of that really matters, does it?
Ama bunların hiç önemi yok, değil mi?
I guess none of this really matters now that the kid's gone cold.
Kanımca bu olanlardan sonra bunların hiçbir önemi yok.
None of that that matters anymore, does it?
Artık hiçbirinin önemi yok, değil mi?
none of that matters now 25
none of your fucking business 29
none of the above 48
none of your business 604
none of my business 113
none of them 95
none of your damn business 35
none of us are 53
none of us 41
none of it 118
none of your fucking business 29
none of the above 48
none of your business 604
none of my business 113
none of them 95
none of your damn business 35
none of us are 53
none of us 41
none of it 118