English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ N ] / Not without you

Not without you traduction Turc

2,762 traduction parallèle
Not without you leaving or, unchanging the subject.
Tabii, senin her seferinde ya kaçtığını ya da konuyu değiştirdiğini dikkate alırsak.
I'm not going, not without you.
Sensiz gitmiyorum.
There have been no jokes, not without you.
Fıkra filan olmadı. Sizsiz olmaz.
There have been no jokes, not without you.
Fikra filan olmadi. Sizsiz olmaz.
- Not without you.
- Sen olmadan olmaz.
- Not without you.
- Sensiz gitmem.
Not without your detail, you cant.
Adamların olmadan hayır.
Without food or water, some of you may not survive. I have enough supplies to see you safe across supplies to see you safe across the ocean.
Bende de okyanusu boydan boya güvenle geçmenize yetecek kadar erzak var.
- No, I'm not leaving without you.
- Hayır, sensiz bir yere gitmiyorum.
You will not eat or drink anything without my permission.
Benim iznim olmadan hiçbir şey yiyip içmeyeceksin.
Now, I did not want to get into this you, without consulting me.
Seninle bu tartışmaya girmek istemedim ama bana danışmadın.
If you take it without proper permission, it's not admissible.
Eğer izin olmadan bunu yaparsan, kabul edilmez.
I would not have made it through this without you taking the time to...
Zamanını ayırmasan bunun üstesinden gelemezdim...
We could not have come this far without you.
Sizler olmasanız buraya kadar gelemezdik.
We're not a team without you.
Sensiz bir takım değiliz.
- I can not live without you.
- Sensiz yasayamam.
Take Molly far away. - Do not leave without you. - Go!
Molly atin uzakta. - olmadan birakmayin. - gidin!
You're not going without me.
- Süper.
Well, I'm not going to give you a prescription without giving you an exam.
Reçete yazmam lazım ama önce gerekli tetkikleri yapayım.
All right, listen, Sweetie, I'm not gonna say another word to you without a lawyer present.
Pekâlâ tatlım dinle avukatım gelmeden başka bir şey söylemeyeceğim.
- You can not run without them.
- ONLAR OLMADAN KOŞAMAZSIN.
But we know you're not supposed to leave the hospital "because without the immediate medical attention a hospital can give you," you will be at a greater risk.
Ama hastaneyi terketmemeniz gerekiyor çünkü bir hastanenin size verebileceği acil tıbbi destek olmadan daha büyük bir risk altında olursunuz.
Well, I'll tell you what. I'm not going down without a fight.
Mücadele etmeden pes etmeyeceğim.
If you really want me to dance around like a chicken, I'll do it without being hypnotized. I'm not exactly inhibited.
Eğer gerçekten benim etrafta tavuk gibi dans etmemi istiyorsan bunu hipnotize olmadan da yaparım.
You asked without manners and I chose not to answer.
Kabaca sordun. Ve ben yanıt vermemeyi seçtim.
But what pissed you off was not the fact that she was gonna walk away with that CD ; it was that she did her best work without you.
Ama seni asıl kızdıran bu CD ile çekip gidecek olmasıydı, en iyi işini sen olmadan yapmış olmasıydı.
You promised not to hook up again without clarity.
İlişkiye açıklık getirmedikçe onla takılmayacağına söz verdin.
- I'm not leaving without you.
- Sen olmadan gitmiyorum.
- You won't sail, not without him.
- Onsuz, denize açılmayacaksın.
It's not every day you get to talk to yourself without being carted off to the funny farm.
Tımarhaneden çıkmadığın sürece kendinle konuşma fırsatı pek bulamazsın.
I'm not sure we can trust you to do that without tipping him off.
Ona farkettirmeden bunu yapabileceğine emin olamayız.
You know Frank is not gonna leave here without a couple thousand.
Frank birkaç bin dolar almadan buradan gitmez, biliyorsun.
I'm not saying another word to you people without Stroh.
Stroh olmadan tek kelime daha etmem.
I hope you weren't questioning my client without me. Of course not.
Umarım müvekkilimi bensiz sorgulamadın.
Yea, but you must not make the full show of this till you may do it without controlment.
Doğru ama kontrolü tamamen ele almadan kendinizi açık etmeyin.
She might not accept it, but at least she'll know you can be around her without trying to grind her bones.
Kabul etmeyebilir ama en azından etrafında dolaşıp üzerine atlamayacağından emin olur.
Look, I can't live here without you and I'm not letting you stay.
Burada sensiz yaşayamam ve kalmana da izin veremem.
Not without putting you in danger again.
- Sizi tekrar tehlikeye sokamam.
But without me you would not be alive.
Ama ben olmasam hayatta kalamazdın.
No, not without the Sous-Chef you killed, no, I cannot!
Hayır, öldürdüğün aşçı yamağı olmadan yapamam evet. ispatlayamam.
Go without me. No, we're not leaving you here, Kyle.
- Hayır, seni burada bırakmayacağız, Kyle.
I don't care if you are a student or not, but the lecture can be hard to understand without a textbook.
Sizin öğrenci olup olmamanız beni ilgilendirmez. Lakin deminki dersi kitapsız anlamanın biraz zor olduğunu düşünüyorum.
Will you tell her I'm about to get all Sally Field "not without my daughter" on her ass?
Söyle şuna Sally Field gibi "kızım olmadan asla" diye bağıracağım şimdi.
You cannot leave hotel, not without hospitality ambassador.
Otelden ayrılamazsınız yani ağırlama elçiniz yanınızda olmadan ayrılamazsınız.
I'm not leaving without you.
Seni bırakmayacağım.
- I'm not going without you.
- Sensiz gitmem.
Mein Führer, I can not go from here without having talked about Germany with you.
Führer'im, Sizinle Almanya hakkında konuşma yapmadan buradan gidemem.
- Without them you can not.
- Onlar olmadan yapamazsınız.
You need to leave. I'm not leaving without my wife.
- Karım olmadan gitmeyeceğim.
I'm- - You know, I'm not the guy that just leaves without calling. - I'm not s- - I'm not stuck.
Takılıp kaldığım yok.
I'm not sure what she's gonna do without you as her security blanket...
Sen ona arka çıkmayınca ne yapacak çok merak ediyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]