Not your concern traduction Turc
521 traduction parallèle
That's not your concern.
Seni ilgilendirmez.
- That is not your concern!
- Bu konu sizi ilgilendirmez!
- When you were here in January, I told you very clearly it was not your concern, it was an Embassy job.
Ocak ayında buraya geldiğinde, sana çok net olarak bunun seninle alakalı olmadığını, elçiliğin işi olduğunu söylemiştim.
- That is not your concern, Dr. Scott.
- Bu sizin sorununuz değil, Dr. Scott.
It is not your concern.
- Bu seni ilgilendirmez.
- That's not your concern.
- Bu seni alakadar etmez.
- That's not your concern.
- Bu seni ilgilendirmez.
That is not your concern.
Bu seni ilgilendirmez.
That is not your concern.
Seni hiç ilgilendirmez.
- No, no. You're very kind, but this is not your concern.
Çok naziksiniz ama sizinle alakalı değil.
- The speeches are not your concern Mr. Sullivan.
Konuşmalar sizi ilgilendirmiyor, Bay Sullivan.
Whether or not I succeed in operating it, Mr. Carter is not your concern.
İşletmeyi başarıp başaramamam sizi ilgilendirmez Bay Carter.
The result of pressures which are not your concern.
Sizi ilgilendirmeyen baskıların sonucu.
- Not your concern.
- Seni alakadar etmez.
Lynn, the fight's not your concern.
Lynn, dövüş seni ilgilendiren bir şey değil.
Furthermore, my life is not your concern!
Ayrıca hayatım seni hiç ilgilendirmez!
Editing is not your concern.
Montaj seni ilgilendirmez.
- This is not your concern.
- Lawrence, bu seni ilgilendirmez.
- That's not your concern.
- Seni ilgilendirmez.
That is not your concern.
Bu sizi ilgilendirmez.
- My purpose is not your concern.
- Benim niyetim seni ilgilendirmez.
Captain, with all due respect, that's not your concern.
Kaptan, saygısızlık etmek istemem, ama bu sizi ilgilendirmez.
That is not your concern.
Bu sizin sorununuz değil.
- This is not your concern.
- Wiilam, bu senin meselen değil.
It's not your concern, you can't take it!
Bu seni bağlamaz, sen alamazsın!
This is not your concern. I have dispatched a ship to rendezvous with you to transport the prisoner back to Lunar V.
Mahkumu Lunar V'e geri götürmek için bir gemi yolladım.
That is not your concern!
Bu sizi ilgilendirmez.
As I said, it is not your concern.
- Size söylemiştim, bu sizi ilgilendirmez!
Who we are is not your concern.
Kim olduğumuz seni ilgilendirmez.
That's not your concern.
Bu seni ilgilendirmez.
And in addition to your concern for me... you do not want control to go out of the family.
Beni düşünmenize ek olarak da kontrolün aile dışına çıkmasını istemiyorsunuz.
It is not only your concern.
Bu karar sadece seni ilgilendirmiyor.
That should not be your concern, Sen.
Bu durum seni ilgilendirmemeli, Sen.
Mrs. MacKenzie, I'm aware of your deep concern over the suicide... but that's not the point at issue.
İntihar konusundaki üzüntünüzü anlıyorum ama konumuz o değil.
I've always thought your relationship to Gabriel was not my concern.
Gabriel ile olan ilişkinin beni ilgilendirmediğini düşündüm. Bu hep böyleydi.
Your political views do not concern me.
Siyasi görüşünüzle ilgilenmiyorum.
Your private life is not our concern.
Özel yaşamınız bizi ilgilendirmiyor.
No, Alphonse. I thank you very much for your concern for me... but what you have heard is not true.
Hayır, Alphonse. benim için endişelendiğin için teşekkür ederim...
'Your files are not our concern.
Dosyanla bir ilgimiz yok.
Your problems in the kitchen do not concern me.
Mutfaktaki sorunların beni ilgilendirmez.
That is not your concern.
- Sizi ilgilendirmez.
It might be not of your concern!
Senin sorunun olmayabilir.
My orders are to assist you in your scientific endeavors not to consult with you on military matters which are none of your damn concern, sir!
Bilimsel çalışmalarında sana yardımcı olmam emredildi. Hiçbir alakan olmayan askeri konularda sana danışmakla yükümlü değilim!
It would seem, then, that the problem, if there is one... is not properly one of your concern.
O zaman görülüyor ki, bu problem, eğer gerçekten varsa, aslında tam olarak sizin sorununuz değil.
I thank you all for your concern, but I'm really not planning on seein'Paris until after the war.
İlginize çok teşekkür ederim ama gerçekten de Paris'i görmeyi planlamıyorum savaş bitene kadar.
Whether he is or is not is of no concern to me or your mission.
Öyle olsun ya da olmasın bu beni ya da görevinizi ilgilendirmez.
I appreciate your concern, but it's not your worry.
Sana minnettarım ama seni ilğilendirmez.
Your shipboard problems do not concern me.
Gemideki sorunlarınız beni ilgilendirmiyor.
What happens to her is not truly your concern.
Başına ne geleceği seni hiç ilgilendirmez.
Commander, we appreciate your concern but we're not going.
Komutan endişenizi anlayışla karşılıyoruz, ama biz hiçbir yere gitmiyoruz.
I do not understand your concern.
Endişeni anlayamıyorum.
not yours 613
not your business 22
not your husband 16
not your mother 22
not your fault 82
not your wife 16
not your 16
not your family 17
not your father 29
not your type 21
not your business 22
not your husband 16
not your mother 22
not your fault 82
not your wife 16
not your 16
not your family 17
not your father 29
not your type 21
not your problem 27
concern 23
concerned 62
concerns 20
concerning 17
not yet 7691
not you too 58
not you 2896
not you again 24
not yet anyway 42
concern 23
concerned 62
concerns 20
concerning 17
not yet 7691
not you too 58
not you 2896
not you again 24
not yet anyway 42