Now leave traduction Turc
9,765 traduction parallèle
Now leave my house.
Şimdi evimi terk et.
Now leave it.
- Unut onu.
Now, promise me you'll leave her be and wipe down your backseats annually...
Şimdi, onu rahat bırakacağınıza..... söz verin ve yıllık koltuklarınıza geri dönün.
You can get up and leave now if you want.
İstersen şu an kalkıp gidebilirsin.
I will leave now, teach his message as I go.
Şimdi gidiyorum, ilerlerken onun mesajını öğreteceğim.
She's packing up now to leave him. She just wants me to drop - these pictures by first.
- Eşyalarını toplayıp onu terk edecek, önce resimleri getirmemi istedi.
And now you want to leave me in here?
Şimdi de beni içeride mi bırakacaksın?
We think we can make it if we leave now.
Şimdi çıkarsak yetişebiliriz.
Hey, I think it'll be awkward if you leave now.
Bana bak, şimdi gidersen mesele garip bir hâl alacak bence.
You know, uh, I don't know if I can leave Jonathan right now.
Yalnız, Jonathan'ı bu aralar bırakabilir miyim bilemiyorum.
I'm gonna leave now.
Şimdi gideceğim.
You go on and on about me going off to uni and now you can't even leave Stamford.
Üniversiteye gitmem için diretiyorsun ama Stamford'tan bile ayrılamıyorsun.
Why you asked us to give it a chance, and I'm telling you our best chance is if we leave now.
Bizden bir şans tanımamızı istedin, o şansı ancak buradan gidersek elde edebiliriz.
Why don't you leave right now while you can?
Neden hala çıkıp gidebilecekken burada duruyorsun?
I have... 21 days saved up, but, uh, I don't wanna leave right now.
Yirmi bir gün birikti de şu sıralar gitmek istemiyorum.
Leave now!
Git hemen!
L'll leave, now.
Birazdan ayrılacağım.
L'll leave, now.
Şimdi gidiyorum.
Now please leave my office.
Şimdi lütfen ofisimi terk edin.
We can assume since we're just hearing about this one now that this beast has only recently arrived. Perhaps it has not had enough time to feed to leave the area yet.
Şu an sadece bu olayı duyduğumuzu varsayarsak bu yaratık daha oraya yeni gitti, belki de orayı terk etmek için yeterli besini henüz alamadı.
Now I have the strength to leave this tiny town and cause some real damage.
Şimdi, bu küçük şehri terk edecek gücüm var artık ciddi zararlar verebilirim.
Now gather every artifact you can. We can't leave them lying around for Prospero to find.
Alabildiğiniz kadar eser alın, onları Prospero'nun ellerine bırakamayız.
Now I shall my leave.
Şimdi gideceğim.
Okay, well, honey, we can't just leave right now.
Ama şu an öylece gidemeyiz hayatım.
Okay, now we can leave.
Tamam, şimdi gidebiliriz.
So you might as well leave right now.
O zaman şimdi gitsen de aynı şey.
We need to leave. Now.
Hemen buradan uzaklaşmalıyız.
Don't leave me not right now, not when it's about to be my turn.
Beni şimdi terketme lütfen Şimdi bunun sırası değil.
It's been a month, and - - and now it's just weird that I didn't tell him in the first place, so every morning, I leave for work.
Bir ay oldu. En başından söylemediğim için de işler garip bir hâl aldı. Her sabah işe gidiyorum diye çıkıyorum.
And now I still can't leave because somebody double-parked behind me!
Üstelik başka yere gidemiyorum bile! Arabamın arkasına park etmişler.
Leave us now.
Ş imdi bizi bırak.
Now, please, will you all just leave me alone?
Şimdi lütfen hepiniz beni rahat bırakır mısınız?
If I choose to leave now, my infiltration of the Vagos will have to end.
Eğer şimdi ayrılmayı seçersem, Vago ile ilişkim bitmek zorunda.
We should leave now before the immunes ever find out we were here.
Bağışıklar buraya geldiğimizi öğrenmeden buradan gitmemiz gerek.
So we are gonna leave now.
O yüzden artık gidiyoruz.
You can leave now.
Artık gidebilirsin.
You need to leave now.
Hemen gitmelisiniz.
Now, Hector told me to leave here with either collateral, or your left hand, so which one is going to be?
Hektor buradan ya maddi bir teminat ya da sol elini almadan ayrılmamamı söyledi. Hangisi olsun istersin?
- That was the last part of my, you know, "The police are going to leave you alone now."
- Polis şimdi seni rahat bırakacak Fikrimin son aşamasıydı.
And they were going to leave me alone now.
Ve artık beni rahat bırakacaklardı.
So if I leave now, the only ones getting hit by rain are you guys.
Şimdi açılırsam, tek ıslananalar siz olacaksınız.
Maybe we should leave now.
Belki de şimdi gitmeliyiz.
Take your things and leave my home right now.
Eşyalarını al ve hemen evimi terk et.
Leave this property now or I'm calling the police.
Buradan hemen gidin yoksa polis çağıracağım.
You can leave now, Cass.
Gidebilirsin Cass.
We should leave now.
Hemen buradan gitmeliyiz.
The good brother recently went bad, and I was hoping to leave you in the care of the bad brother, who actually is less bad now than the good brother.
İyi kardeş bu aralar yoldan çıktı seni kötü kardeşe teslim etmeyi düşünüyordum ki kendisi şu an iyi kardeşten daha az kötü.
But you don't have to leave right now.
Şu anda gitmen gerekmiyor.
Penny's close. Can't leave right now.
- Penny yakınlarda, şu an gelemem.
Leave right now!
Çık dışarı.
Ah. Yes. I'm going to leave now.
Tamam, hemen geliyorum.
now leave me alone 44
leave me 436
leave 1433
leaves 53
leave it here 29
leave me the fuck alone 22
leave it with me 73
leave me in peace 46
leave me alone 2886
leave a message 819
leave me 436
leave 1433
leaves 53
leave it here 29
leave me the fuck alone 22
leave it with me 73
leave me in peace 46
leave me alone 2886
leave a message 819
leave it to me 292
leave us alone 361
leave it 1083
leave it out 59
leave it there 89
leave her 167
leave me a message 124
leave now 176
leave us 380
leave me out of this 19
leave us alone 361
leave it 1083
leave it out 59
leave it there 89
leave her 167
leave me a message 124
leave now 176
leave us 380
leave me out of this 19